Antalya & Evdirhan-Güver Uçurumu
Haber ve Fotoğraflar : Şahika Öner
Kasım ayının son haftasında, serin bir Antalya Pazar sabahında, Pusula Plus Aşkın Nuh önderliğinde yeni yerler keşfetmek üzere yola çıkıyoruz. Korkuteli yolu üzerinde bulunan, her zaman uğradığımız çeşidi zengin fırında kahvaltı molası veriyoruz. Fırının yan sokağından devam edip, tarihin izlerini bıraktığı Evdirhan’dayız.
Evdirhan Antalya’nın yaklaşık 18 km. kuzeybatısındaki Yeşilbayır köyü’ne yakındır. Üç satırlık mermer kitabesi, 1928 yılında, tarihi bir kısmı eksik olmasına rağmen R. Riefstahl tarafından okunmuş ve eserin I. İzzeddin Keykâvus zamanında (1211-1220) yapıldığı anlaşılmıştır. Yapının bugün ki yerinde bulunmamaktadır. Selçuklu dönemi kervansaraylarında görülen açık avlulu, dört ana eyvanlı plan tipinin Anadolu’daki iki örneğinden biri olması açısından ayrı bir önem taşımaktadır (diğeri Harran’ın 30 km. güneydoğusundaki 1215 tarihli Han el-Ba‘rûr’dur). Anadolu’da benimsenmediği anlaşılan bu plan şeması diğer Selçuklu bölgelerinde yaygın olarak karşımıza çıkmaktadır.
Biraz atıl durumda olsa da, şehre yakınlığı nedeniyle şimdi, gelin ve damatlara doğal stüdyo olmuş. Yapı bunca seneye rağmen kendini korumuş. Aşkın arkadaşımız, getirdiği Ney ustasının nağmeleriyle, bizi mistik bir hava içine sokuyor.
Günün ikinci rotası Antalya çıkışlı 7km.Korkuteli yolu üzerinde, Güver uçurumu oluyor. Güver Uçurumu tabelasından içeri giriyoruz. İleride ‘’ Düzler Çamı Milli Parkı’’ önünden devam ediyoruz. İki yanı yüksek çam ağaçları olan, toprak ve geniş yol önümüzde uzanıyor. Gidiş ve geliş 3,5 km. herkesin rahatlıkla yürüyebileceği orman yolundayız. Antalya’nın merkez ilçelerinden Döşemealtı sınırlarında yer alan Güver Kanyonu, Korkuteli yolu üzerindeki Düzlerçamı mevkiinden başlıyor.
Traverten kayalıkların hakim olduğu kanyon, Toroslardan gelen suların etkisiyle aşınması sonucu 1 milyon yılda bugün ki halini aldığı ileri sürülmektedir. Güver kanyonu 2 kilometre genişliğinde ve 115 metre yüksekliğinde olup içerisinden Güver çayı, Karaman Çayı ve Gürkavak çayı geçmektedir. Sizi etkileyen görüntüsünün yanında, Kızılçam, Ardıç, Pırnal Meşesi, Keçiboynuzu, Sakızağacı, Sandal ağacı ve Funda gibi bitki örtüsüyle kaplıdır. Kanyon da; Alageyik, Karaca, Dağ keçisi, Yaban domuzu, tilki, porsuk, tavşan, üveyik, kartal, keklik ve doğan türü hayvan topluluklarının da yaşam alanı olarak gösteriliyor.
Bahar havası içerisinde bu güzel yürüyüşün tadını çıkarıyoruz. Demirle çevrili seyir terası uçurumun bütün güzelliğini gözler önüne seriyor.
Dönüşte, çıkışa yakın piknik yapılan alanda mola veriyoruz. Ateş yakılıyor, marifetli hanımlar yemeklerini paylaşıyor. Grupta, sohbet ve temiz hava hepimizi arzu ettiği, yaşam tarzı. Ney burada da nağmeleriyle ruhumuza dokunmaya devam ediyor.
Gün yavaşça sönerken, dönüş vakti geliyor. Önümüzdeki hafta sonu yasaklara gireceğimizi bilemeden habersiz, son pazarı kapatıyoruz.
*****