Yaşanmamış Yılların Hayali
Prof. Dr. Levent Seçer Yazdı
Onu doğduğunda yaşamaz diye Cami avlusuna bırakmışlardı. Muhtar Sami, Mehmet‘i, sen yalnız bir kadınsın, sana can yoldaşı olur bu garip, diye bırakmışlardı Ebe Nazife‘ye..
Ebe Nazife bunlar ne kadar acımasız ve gaddar merhametsiz insanlar, bu güzel çocuğu nasıl ölüme kaderine terk ederler Allah’ım nasıl diyerek çaresiz teslim aldı Mehmet‘i.
Kendisi fakir ve yoksuldu kocasını kaybettikten sonra zor doyuruyordu karnını, olsun benimde çocuğum olmadı ona kendi çocuğum gibi bakar büyütür okuturum dedi. Bu fakirin yetimin belki de kucağında yazılıydı birlikte yaşayacakları kader. Köyün tek ebesiydi elinde çok çocuk doğmuştu ama hiçbiri Mehmet gibi heyecanlandırmamıştı onu. Allah’ım bana güç ver dayanma gücü ver bu yavrunun bereketiyle bana nefes alma hayatta kalma dayanma gücü ver diye dua etti.
Günahsız bir yavruyu hiç sebepsiz benim kucağıma bıraktılar gittiler. Nasıl kalpsiz yüreksiz vicdansız insanlar var dedi kendi kendine.. Mehmet‘e adını kendi vermişti biz adını koymadık sen koy demişlerdi. Mehmet yıllar evvel doğan ve sonrasında ölen tek evladının adıydı. Daha sonra ne kadar istediyse de çocuğu olmamıştı Nazife ebenin.
Yaşlıyım artık zamanım yaklaştı ama gene de bu çocuğa bakacağım bereketiyle geldi Allah gönderdi bana onu dedi. Mehmet‘i zor şartlarda büyütmeye çalıştı ama artık hareket edemiyordu yaşlanmıştı Nazife ebe.
Saydere köyünde daha yeni açılmıştı ilk okul, biraz büyüsün onu okula da veririm okumalı adam olmalı dedi. Mehmet okula başlamıştı güzel bir çocuktu. Öğretmen Sefa “Mehmet çok farklı bir çocuk mutlaka okumalı çabuk kavradı okumayı zeki bir çocuk” diye köy muhtarına anlatmıştı her şeyi. Daha ilk yıllarda bir çocukta zekanın bu kadar belirmiş biçimde kendini göstermesi olacak şey değildi dedi.
Muhtar Sami öğretmen Sefa’yı dinledikten sonra
”haklısın hocam istersen Nazife ebeyle de görüşüp ilerde onu bir yatılı okula verelim daha doğru olur” dedi .
Mehmet zamanı çabuk yaşamıştı zaman onun için nasılda geçmişti büyümüştü. Ama hayatın ona neler hazırladığının farkında değildi. Anne dediği Nazif’e ebe hastalanmış birde üstüne üstlük iyice yaşlanmıştı hayatını kaybetti. Nazife ebeyi annesi olarak biliyordu, ona babasını bir trafik kazasında kaybettiğini başka bir kardeş olmadığını anlatmıştı. Nazife ebe yoksuldu küçücük bir dam toprak evinden başka birde ineği vardı sütünden yoğurt yapar satarak geçimini sağlardı.
Muhtar Sami Mehmet‘i karşısına alıp ‘‘ Bak Mehmet oğlum rahmetli annen ardından göz yaşından başka bir şey bırakmadı, sen artık okumalısın akıllı çalışkan bir çocuksun seni Adana’da bir yurda vereceğim ” dedi.
Hüzünle sevinci birlikte yaşadı Mehmet. Farkında değildi hayatının belki de en güzel yıllarını bu köyde yaşamıştı. Zor olacak buradan ayrılmak, şimdi nasıl dayanırım bunca yıl yaşadığım buralardan ama olsun dayanmalıyım okumalıyım başka çarem yok diye düşündü.
Adana Tepebağ mahallesinde Bekir Sapmaz Kimsesizler yurduna teslim etti Muhtar Sami, Mehmet‘i. Bundan sonra hayatının en zor yıllarını burada geçirecekti Mehmet. Muhtar Sami‘ye dönerek ellerimi öptü uzun hıçkıra hıçkıra ağlıyordu, orada bulunan herkes etkilenmiş ağlamıştı.
“Üzülme Mehmet burada kaldığın süre içinde seni her zaman ziyaret edeceğim, ayrıca burada sana daha iyi bakacaklar sahip çıkacaklar sen iyi bir çocuksun bunları atlatacaksın sakın üzülme ben daima yanında olacağım ” dedi.
Çok etkilenmişti Mehmet bu sözlerden, daha sonra oradakiler zor ayırdılar onu Muhtar Sami’den. Mehmet’in Yurda geldiği günün ertesi yılbaşıydı, koca bir yıl bitmiş yeni bir yıl başlayacaktı bir başka hüzünlendi . Nasılda çabuk geçiyor yıllar burada da alışırım artık her şeye diye düşündü.
İlk gece küçük bir odaya verdiler onu. Çok yorgundu ve uyumak istiyordu, tüm yaşadıklarıyla hayatını tamamlayan her şeyle buluşmak istiyordu. Daha gözlerini kapamadan duyduğu müzik sesiyle uyandı. Yurtta kalan diğer çocuklar yeni bir yıla girmenin heyecanıyla kutlama yapıyorlardı. Benim hayatımda sevineceğim bir günüm olmadı ki. Varsın onlar sevinsinler mutlu olsunlar eğlensinler bir gece olsun acılarını unutsunlar dedi.
Sonra gözlerini kapadı derin bir uykuya daldı ertesi gün uyandığında onun için yepyeni bir gün ve yıl başlıyordu.
*****