ÜLKÜ CILIZOĞLU ile SÖYLEŞİ
Röportaj : Harika Ören
ÜLKÜ CILIZOĞLU ile SÖYLEŞİ
Atölye Pentür’de Küratör Ressam Ülkü Cılızoğlu ile beraberiz. Çanakkale Biga Atatürk Sanat Galerisi’nde 8 Mart 2017‘de açılacak serginin çalışmaları sırasında, sanatçıyla söyleşiyoruz.
ÖNCÜ KADINLARIMIZ 8 Mart 2017’de KADINLAR GÜNÜ’nde
ÇANAKKALE BİGA ATATÜRK SANAT MERKEZİ’nde
Sergide eseri bulunan sanatçılar; Ayşe Erkan, Azniv Çoban, Ayten Durukan, Alev Demirkesen, Aysel Şener Erez, Ayten Akgürbüz, Aşupha Esen, Başak Tiryaki Nakip, Belma Akdağ, Bensen Ünlüoğlu, Bilge Akon, Canan Arabacı, Cahide Topaloğlu, Ceyda Ildıroğlu, Dilek Bölükbaşı, Dilek Nadas, Frida Vinci, Harika Ören, Meliha Özer, Mine Özkul, Mine Arasan, Mücella Aşkan, Mediha Tekin, Nur Ulubil, Nilgün Toprak, Nadire Sönmez, Necla Sayacı, Öznur Kesler, Rahime Halide Soysal, Rahime Dizdaroğlu, Sevcan Birgören, Simay Bodur, Tülay Bayraktar, Tülin Atabay, Ülkü Cılızoğlu ve Ziya Yılmaz’dır.
Harika Ören – Sanatla yolculuğa ne zaman başladınız? Sizi sanatın içine çeken etken nedir?
Ülkü Cılızoğlu – Sanatın büyüsü lise yıllarımda Prof. Nusret Kutlu hocamdan bana bulaştı. Sanat, tamamen içten gelen duygularımla yürüdüğüm bir yol, yoldaşım oldu.
Harika Ören – Eserlerinizin stili hakkında bilgi verir misiniz?
Ülkü Cılızoğlu – Çalışmalarımda çini desenlerini soyut formlarla birleştirip, bu zenginliği eserlerimle güncellemeyi amaçlıyorum. Türk kültürünü ve ölümsüz çini sanatını modern resimle kaynaştırmaktan büyük heyecan duyuyorum. Birleştirerek, hatırlatıcı güzele ulaşma yolunu deniyorum.
Harika Ören – Kişisel sergilerinizin ismi Mavi; Neden Mavi? Kıyafetlerinize yansımasını gördüğüm mavi renk sizin için ne anlam taşıyor?
Ülkü Cılızoğlu – Mavi huzur verir ve özgürlüğü simgeler. Mavi benim için yaşam sevincidir. Mavinin turkuaza kadar uzanan ton skalasını, çini desenlerimizde bolca görüyoruz. Bence mavi çinilerle, sanatta hayat bulmuş bir renk. Engin ufukların tarihe vurduğu damga belki de…
Harika Ören – Hangi atölyelerde, kimlerle çalıştınız?
Ülkü Cılızoğlu – Prof. Nusret Kutlu hocamdan aldığım eğitimimi, Marmara Üniversitesi Resim Atölyesinde beş yıl ardından Devabil Kara Atölyesi’nde dört yıl çalışarak devam ettirdim. Sonrasında halen çalışmalarımı sürdürdüğüm, Atölye Pentür’ü kurdum.
Harika Ören – ‘’Öncü Kadınlarımız’’ ve ‘’Kadına Şiddet & Çocuk Gelinler Olmasın’’ isimli iki projeniz var. Bu projelerle ilgili neler anlatmak istersiniz?
Ülkü Cılızoğlu – Projelerim daima sosyal içerik barındırmıştır. İlk projem ‘’Cumhuriyet’in 86. Yılında 86 Eser’’ sergisiydi. Büyük ilgi gördü. Telif hakları bende olan ‘’Öncü Kadınlarımız’’ Cumhuriyet Kadınları’nı anmak, tanımak, anlamaya çalışmak ve mücadelelerine bir kez daha saygı duruşunda bulunmak üzere hazırladığımız; 40 ressam tarafından yapılan 60 eserden oluşmaktadır. 5 yıldır ülkemizin çeşitli yerlerinde açılan sergimizin Çanakkale’de yirmincisini açıyoruz.
’’Kadına Şiddet & Çocuk Gelinler Olmasın’’ sergimizse hakları gasp edilen kadınlarımız, şiddet gören, kızlarımız, analarımız bacılarımız için; rızası alınmadan küçük yaşta evlendirilen, başlık uğruna koca erkeklerle yaşamaya mahkum edilen, beşik kertmesiyle başı bağlanan çocuk kadınlarımızın; için; sanatçı arkadaşlarımın, insanca duygularını renk ve desenleriyle, özgün bir biçimde resme döktükleri, bir haykırış sergisidir. Amacımız bu vahim konuyu gündemde tutmak…
Harika Ören – Küratör kime denir? Ortada bu konuda bir karmaşa yaşandığını görüyorum. Açıklık getirmek iyi olur diye düşünüyorum.
Ülkü Cılızoğlu – Evet bu önemli bir konu. Küratör; konuyu sanatçısıyla birlikte saptar, birlikte çalışır. Fikir ve emeğini, sanatçının fikir ve emeğiyle birleştirir. Ne yazık ki son zamanlarda koordinasyon ve organizasyon yerine de kullanılır oldu. Küratör belgesini nereden almalıyım diye soranları duyuyorum.
Harika Ören- Öncü Kadınlarımız ‘ın, daimi bir müze olması konusunda çalışmalarınız nasıl gidiyor?
Ülkü Cılızoğlu – Olumlu seyrediyor diyebilirim. İstek var ama yer sorunu önümüzü kapıyor. Sonuç beklediğimiz bağlantılarımız var. Müzeleşme konusunda her türlü desteğe açık bekliyoruz.
Küratör Ressam Ülkü Cılızoğlu’na; bundan sonraki çalışmalarında başarılar dilerken; samimi sohbeti için İstanbul Sanat Magazin ailesi adına teşekkür ediyorum.
*****
