Bodrum Dibeklihan’ın Kurucusu
Cenap Tezer’i Kaybettik
Haber: Erol Ünal
Bodrum Dibeklihan‘ın kurucusu Mimar Cenap Tezer hayatını kaybetti. Ailesi sabah bir açıklama yaptı. “Sevgili babamız, değerli insan Cenap Tezer’i hakkın rahmetine uğurladık. Toprağı bol, ruhu şad, mekanı cennet olsun, Allah gani gani rahmet eylesin. Cenazesi 12 Şubat 2019 Salı günü öğle namazını müteakip Bodrum Ortakent Kerem Aydınlar Cami’nde kılınıp, Yakaköy mezarlığına defnedilecektir.” Evlatların Senem, Uluç, Emrah ve Tezer ailesi…
CENAP TEZER
1943’de İstanbul Beşiktaşta doğdu. Ailesi Üsküp’ten yurda gelmiş ve İzmir’in Dikili kazasında iskan etmiş. Cenap Tezer; Dikili’de Ali Çetinkaya İlkokulunda okula başladı. Dikili Ortaokulunda tahsiline devam etti. Liseyi İzmir Atatürk Lisesinde okudu. Liseden sonra Yüksek Denizcilik Okulu gitti, ancak bir ay sonra İTÜ sınavlarını kazandığını öğrenince oraya geçti. İkinci sınıftan itibaren Petrol Mühendisliği bölümünü seçti. Türkiye’de eğitim gören ilk petrol mühendisi oldu. Yaz aylarında Diyarbakır ve Batman’da staj yaptı. 1966 yılında Batman’da TPAO’da işe başladı. 1967’de askerliğini istihkam olarak Sapancada 24 ay yaptı. Bu arada evlenip, Karşıyaka’ya yerleşti. 1969-1972 yılları arasında İzmir’de yol, su, elektrik (YSE) kamu kurumunda çalıştı. Bu arada kızı Senem dünyaya geldi. YSE’den ayrılıp serbest çalışmaya başladı. İhalelere girip yol, su ve elektrik gibi köy alt yapı inşaatları yapmaya başladı. 1974 yılında oğlu Emrah doğdu. 1980’de ikinci evliliğini Mimar Gülay Tezer ile yapıp Bodruma yerleşti. 1982 yılında oğlu Uluç doğdu. Mimar eşiyle birlikte yoğun bir proje ve inşaat faaliyeti içinde girdi. Bu yoğun uğraşı 25 yıl devam etti.
Cenap Tezer ve eşi Gülay Tezer 2008’de 90’larda Yakaköyde satın aldıkları 40 dönüme yakın bir arsayı bir kültür ve sanat köyü yapmaya karar verip Dibeklihan’ın kuruluşuna başladılar. Dibeklihan’ı yaratmak için Anadolu’yu karış karış gezdiler. Anadolu kentlerinden topladığı eserleri Dibeklihanın dekorasyosunda kullandılar. Sanat köyünün merkez yapısının duvar taşları arasında ve bazı salonların zemin döşemesinda eski evlere ait işlemeli taşlar kullandılar. Ortakent Yakaköy’de Cenap – Gülay Tezer çiftinin kurduğu ve bütün çalışmaların el işçiliğine dayanan ve Anadolu’ya ait eserlerin sergilendiği, her köşesinde eski dönemlere ait sanat eserlerinin görüldüğü “Dibeklihan Sanat Köyü”nde Anadolu kültürünün teşhir edildiği ve anadolu’nun dört bir köşesinden ürünlerin yer aldığı dükkanlar, eskici, sandık odası, incik-boncuk, halı-kilim, ivır zıvır bölümlerinden oluşan dükkanlar, el sanatları merkezi, etnografya müzesi, kahvehane, eskici bölümü ve resim galerileri yer alıyor. Dibeklihan’da özellikle unutulmaya yüz tutmuş sanat eserlerinin canlandırılmaya çalışılması bu eserler için ümit kaynağı idi.
Cenap Tezer Dibeklihan Sanat Köyü‘nün açılışında; “Varlıklı olmak için değil, var olmak için uyguladığımız bir proje dediği Dibeklihan Sanat Köyü için… Burada sanatçılarla sanat severlerin bir araya gelmesini hedefliyoruz. Dibeklihan Sanat Köyü’nün ticari bir gayesi olmadığını öncelikle belirtmek isterim. Kendi işletme masraflarını çıkarabilecek bir ticaret üretebilirsek ekonomik açıdan kendimizi başarılı sayacağız. Dolayısı ile sanatçıyı koruyacağız. Sanatçının emeğinin ticaret yapanların eline geçmesine bir nebze mani olursak çok mutlu olacağız.”. Eşi Mimar Gülay Tezer de çalışmalar ile ilgili olarak; “Burası bütün el sanatlarını yaşatmak ve kültürümüzü tanıtmak istediğimiz bir sanat köyü” demişti.
Cenap Tezer ve eşi Gülay Tezer; Yoğurt dibeklerinden esinlenerek köyün ismini “DİBEKLİHAN” koymuşlar. 2009 yılında açılan Dibeklihanda her sanat sezonunda 50’ye yakın sergi açılıyor. Çeşitli kültürel etkinlikler yapılıyor. Muhtelif konferanslar söyleşiler, tiyatro oyunları, konserler, sinema gösterileriler düzenleniyor. Yeşillikler içerisindeki Dibeklihanda Sanat Galerisinden tutun, incik boncukcusuna hatta kafeterya ve lokantaya kadar her şey mevcut.
“DİBEKLİHAN” Sanat Köyü
Ortakent-Yalıkavak kavşağından Yalıkavak yönüne gittiğinizde 2 km. sonra sola yaka köye saptığınızda 200 m. sonra sağda doğa ile bütünleşmiş bir taş yapı ile karşılaşırsınız. Ortakentli demirci ustası Hayati Değirmenci’nin yaptığı iki kanatlı demir kapıyı geçip rampayı çıkarak kemerli ve sütunlu fuayesi olan iki kanatlı demir kapıdan geçerek kemerlerle beş bölüme ayrılmış sanat galerisine ulaşırsınız. Rampa üst kata doğru devam ediyor. zemini tamamen yöresel kayraklar ve çakıl taşlarıyla döşeli meydanın merkezindeki yaşlı pirnar ağacının etrafı doğal kayalar, eski yağ taşları ve bulgur dibeklerinin etrafında rengarenk mevsim çiçekleriyle düzenlenmiş. Meydandaki üç adet eski taşa işlemeli kuyu ağzı altlarından su galerileri geçirilerek birbirine bağlanmış ve meydanın yağmur suyuna karşı drenaj sağlanmış. meydana bakan kiremit çatılı meydan kahvehanesinin yoğurt dibeklerinden yapılmış masalarından birinde oturduğunuzda Van’lı taşduvar ustası Cabbar Zengin’in ördüğü moloz taşduvar içindeki yandığında ateşinin aksi önündeki havuzun suyuna vuran Selçuklu desenleriyle taşa oyulmuş o çok eski şömineyi göreceksiniz. Sandık odasının yanındaki eskici Avrupanın Osmanlı’ya yaptığı cam, metal ve ahşap objeler satılan bir mekan… Bu yapıya da girerken en az 200 yıl önce muhtemelen bir Ermeni Ustasının Kayseri civarında taşa oyarak yaptığı portali ve üzerindeki aslan motifli dekupajlı kare taşı bulunuyor. eski dikiş makinesi ve eski karyola parçalarından imal edilmiş tabelalardan bu yerlerin nerede olduğunu takip edebilirsiniz. “Dibeklihan” resim, heykel, fotoğraf sergileri, sanat söyleşileri, film, konser ve dia gösterileri izlenebilen ve kahvehanesinde kahve içip soluklanabileceğimiz bir mekandır. Pek güzel, pek müstesna bir yer. Sanatın, emeğin yer aldığı harika bir yer. Sanata değer veren, her yerinden sanat taşan, insana sadece iyi hissettiren bir sanat cenneti…
Cenap Tezer ile 2009’dan beri tanışıyorum. Benim, üyesi olduğum Bodrum Fotoğraf Kulübü‘nün, İstanbul Exlibris Akademisi Derneği‘nin, dostlarım Prof. Nazan Erkmen‘in ve Prof Güler Ertan‘ın sergileri için yardımlarını unutamam. Bizlere verdiği desteklerine sonsuz teşekkürler ediyorum. Ailesine ve tüm sevenlerine başsağlığı diliyorum. Çok üzgünüm. Allah rahmet eylesin. Ailesine sabırlar dilerim. Hep kalbimizde yaşayacaksın.
*****
