Yeni Yıl Olaylar
M. Demirel Babacanoğlu Yazdı
Yeni yıl da eski yıl olacak bir gün sonra. 81 yaşına geldim; demek 81 yeni yıl gelip geçti yaşamımdan. Doğrusu biz yeni yıl bilmezdik. İşte öyle gelip geçerdi yeni yıl. Öğretmen olduktan sonra öğrendim.
Efendim yeni yılda yeni giysiler giyilir, bir şeyler yenir içilir eğlenilir, eşe dosta hediyeler verilir.. Biz onu da yapamazdık. Hiç anımsamıyorum yeni yılda eğlendiğimizi. Sonradan öğrendik ulusların eğlendiğini, maytaplar patlattığını, dinletilere (konserlere), meyhanelere gittiğini…
Bu yeni yılda da bir yere gideceğim değil. Evdeyim, TV izleyeceğim; ne gösterirse onları göreceğim; uyku saati gelince gireceğim her günkü gibi yatağa. Bir de uyanmışım ki sabah olmuş, eskimeye durmuş yeni yıl…
Eeeeee eski yıl nasıl geçti derseniz… İyi geçmedi derim! Depremler oldu, evler, apartmanlar, kuleler, minareler yıkıldı, insanlar öldü. Halen depremin izleri duruyor. Kimi anasın, kimi babasın, kimi çocuğunu kaybetti, kimi de ailecek yok oldu… Büyük sarsıntılar, büyük yaralar açtı deprem, sarılmaya, iyileştirilmeye çalışılıyor…
Yıla damgasını vurdu kadına şiddet, kadın öldürümleri. Bu gidişle de duracağa benzemiyor! Bakınız 2017’de 134, 2018’de 131, 2019’da 115, 2020’de 171, 2021’de 217, 2022’de 245, 2023’te 248, 2024 ‘de (11 ayda) 233 kadın öldürülmüş; toplam 1494 ediyor (İnternet- Aralık 2024).
Zamlar geldi, durmadı arttı gitti, dar gelirliler, emekliler perişan; maaşları 22.104 liraya çıkarılmış. Bununla da geçinemem diyor emekli. Günün koşullarına uygun olmalı…
Suriye’deki karmaşa, vuruşma, göçe zorladı halkını. Bizim ülkemize de geldiler. Kimi beş, kimi on, kimi on beş milyon diyor… Gençleri, sınavsız üniversitelere alındı. Barınak verildi, ekmek verildi. tedavileri beleş yapıldı. Beslendiler bizim vergilerden. Yerlilerin işsiz kalmasına neden oldular… Karmaşa, çarpışma durmadı, kaçtı Beşar Esad Rusya’ya. Mülteciler, dönmeye başladılar ülkesine…
Yağmurlar yağdı sel bastı kimi şehirleri. Heyelan oldu, yıktı binaları…Sel yatağını bulur derler. Öyle de oldu. Sel, caddelerden, sokaklardan aşarak yatağını buldu, sildi süpürdü ne varsa.
Buna karşın yine de festivaller durmadı. Sözgelimi Adana’da Teknofest (Tekno festival) yapıldı, Şakirpaşa Havaalanı’nda. Birçok kentten, köylerden gelenler oldu. Mahşer yerine döndü havaalanı.
Bilim, teknik yerinde durmuyor… Gün saat geçmiyor ki yeni buluşlar yapılmasın… Artık telefon, televizyon, fotoğraf makinesi, bilgisayar, aygıtlarının gelişmelerine ayak uydurmak zorlaşıyor…Yeni değişikliklere, yeni buluşlara uyum sağlamak kolay değil. Bu konuda kurslar açılmalı, okullar açılmalı.
****