Süpürgeyi Saz Yapan Sanatçı Ali Limoncu

Süpürgeyi Saz Yapan

Sanatçı Ali Limoncu

M. Demirel Babacanoğlu Yazdı

Değerlerimize sahip çıkmak için yola çıkıyoruz. Onlardan biri de, saz/söz ustası Türk Halk Müziği Sanatçısı Ali Limoncu; onu 30 Ağustos 2017 günü yitirmiştik. Onunla ilgili yaptığımız çalışmalar, yazdığımız yazılar ses getirdi. Bir heykeli/anıtı Adana’nın uygun bir yerine dikilsin diyen öneriler aldık. Bu öneriyi aktarıyoruz Adana’yı yöneten başlarımıza…

Halim Limoncu – M.Demirel Babacanoğlu

Ali Limoncu’nun oğlu Halim Limoncu’yla konuşuyoruz. Babasının saz evini işletiyor. Bilgiler alıyorum topluyorum ondan…

Ali Limoncu çocukken İboş Ali Ağa’nın, Çavuşların Hüsnü’nün çaldığı saza aşık oldu. Heveslendi saz çalmaya. Süpürgeyi saz gibi kullandı. Bu hevesinden vazgeçmedi. Bu kez tahtaya çiviler çakıp, arasına don lastiği gerdi, saz gibi çalmaya başladı. Herkes ona ne oluyor der gibi bakıyordu. Don lastiğini değiştirdi, PTT’den atılan kabloların tellerini bağladı tahtaya, tıngırdattı telleri. Su kabağından saz yaptı sonra… İş epeyce büyüdü, kendi de büyüdü bu arada. Yapma dediler ona, saz çalana kız bile vermiyorlar… O dinlemedi, kendi bildiği yolda ilerledi. Eski bir saz aldı ailesi ona. Tilki Milki, Urfalı Bebe Yılmaz, Efe Mehmet, İboş Ali Ağa ve çevredeki dedelerden dersler aldı. Aşık Fezai (Sabri Topçu)’ye çatal saz yaptırdı. Artık havaları döndürmeye başladı. Dinleniyor oldu. 1946’da yükseldi ustalığa.

Çaldı çabaladı, olğunluk dönemine girdi. Onu tutabilene aşk olsun… 1950’lili yıllardı, Seyhan Nehri kıyısında Seyhan Çay Bahçesi’nde çalıp söylüyordu. Ünlü sanatçılardan Hamiyet Yüceses’te vardı orda. Önce Limoncu çıkıyordu sahneye. Ardından Hamiyet Yüceses. Neşe Karaböcek’le baba kız rolünde ,“Kızım seni Ali’ye vereyim mi?” ünlü türküsünü söylüyorlardı, dinleyiciler coşuyordu. Her yere yayıldı “Kızım seni Ali’ye vereyim mi” türküsü. Ünlendi Limoncu

Halim Limoncu

1929 yılında Adana-Mestanzade Mahallesi’nde doğmuştu. Baba adı Niyazi, ana adı Hatice. İki çocuğu var biri kız biri erkek. 1955’te Abidinpaşa Caddesi’nde Limoncu Sazevi’ni açtı. 1968’lerde Kızılay Caddesine taşıdı, 1970’te ise Vakıflar Sarayı alt katında yer aldı. Şimdi oğlu Halim Limoncu yönetiyor. Onlarca saz/söz sanatçısı yetiştirdi.. Ama felek hiç kimseye yâr olmadığı gibi ona da yâr olmadı. 30 Ağustos 2017 Zafer Bayramı günü dünyamızdan çekti gitti. Yeri cennet olsun, güneş eksilmesin gömütünden…

Adana İl Radyosu kurulmadan önce, Tepebağ Mahallesi’nde Gazipaşa İlkokulu’nda Çukurova’dan Sesler Korosu’nu kurmuş. Koroda; İsmail Polat, Mürüvet Kekilli, Canan Özışık, Ayten Mağaracı, Mahmut Özçiftçi, Mustafa Canan, Zihni Yalçın, Aydın Cangüğer, Ali Paköz, Seyhan Tütün, Can Etili, Kazım Karaörs, Selahattin Sarıkaya, Süheyla Hanım yer alıyor, haftada üç gün çalıp söylüyorlar. Koroyu Limoncu yönetiyor. Turnelere çıkıyorlar konser veriyorlar. Ünü dağılıyor her yere…

1950’li yıllarda Adana İl radyosu var, 1960 yılına gelince Radyo Müdürü Kemal Sönmez ; Ali Limoncu’yu buluyor. Radyo’da “Çukurova’dan Sesler Korosu”nun kurulmasını öneriyor. Limoncu kabul ediyor. Selahattin Sarıkaya ile göreve başlıyorlar. Koroda Mürüvet Kekilli, İsmail Polat, Mahmut Özçiftçi, Fahri Işık, Canan Işık, Ayten Mağaracı, Necla Dönmez, Mustafa Canan, Canan Işık, Zihni Yalçın, Müslüm Gürses, Seyhan Tütün, Erol Aktı, Ali Paköz, Nizamettin Demliçay, Halit Araboğlu, İzzet Altınmeşe, Abdurrahman Yağdıran, Burhan Bilgin, Aydın Can Güreğen, Devran Baba, Nurinnisa Toksöz, Kazım Sanrı, Mithat Ateş, ve daha birçokları görev alıyorlar…

Derlemeler yapılıyor.

“Halimoğlan, Dağlar başında durdum, Bana kara diyen dilber, Mektup yazdım köşeli, Yükü yükleyin denge denkleyin, Kızım seni Ali’ye vereyim mi?, Adana köprü başı, Amman Adanalı, Adana’ya gidelim kebabını yiyelim, İnsanoğlu kapıdan girmeden, Adana sıcak yazım var…” türkülerini söylüyor Ali Limoncu.

Halk radyonun başında o yıllarda. Koronun söylediği türküler; dağa oduna, çeşmeye suya giderken, tarlada çift sürerken, pamuk tarlasında pamuk toplarken, bağda üzüm keserken… söyleniyor…

Kızım seni Ali’ye vereyim mi?Hele ninno olasın, Allah’ından bulasın… “Mavi yelek mor düyme”Ankara’da yedik taze meyveyi” “Amman Adanalı, canım Adanalı” “Pamuklar dallarında” “Adana köprü başı” “Postacı postacı, canım gülüm postacı” (…)

O yılların etkisiyle mi olacak?

Atatürk Caddesi’ne bakan, Büyükşehir Belediyesi karşısında Emirgan çay Bahçesi kuruldu. Adana’nın ve ülkenin ünlü sanatçıları burada dinleti sundular. Onlardan biri de Ali Limoncu’ydu. “Kızım seni Ali’ye vereyim mi?” deyip başlıyordu türkülerine. Alkışlıyordu izleyiciler/dirnleyiciler.. Giriyordunuz çay bahçesine, semaverle çay getiriyorlardı, onun parasına dinliyordunuz sanatçıları… Ömer Çıtak diye birini anımsıyorum, Zeki Müren’i taklit ediyordu.Çok renkli, çok güzel bir yerdi orası. Eğleniyordu Adanalılar.

Coşuyordu Adana…. Ne günlerdi o günler………..

Ammaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa olan oldu! Adana Radyosu 1975’te Mersin’e taşındı, ipler koptu. Çukurova’dan Sesler Korosu” diye bir şey kalmadı.

Ali Limoncu’yu unutamadık…

11.11. 2018, Adana

*****

Önceki

“Evrenin Duşu da Sanat mı?”

Sonraki

13 Kasım 2018 Salı Günışığına Mektup

Yorum yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Popüler Yazılar