YEDİGÖLLER’de SONBAHAR
Haber & Fotoğraflar Şahika Öner
- Yedigöller, Büyükgöl, Seringöl, Deringöl, Nazlıgöl, Küçükgöl, İncegöl ve Sazlıgöl olarak 7 gölden oluşur.
Sonbaharın en güzel günlerini yaşarken, Yedigöller ayrıcalıktır. Kasım ve Mayıs ayları ziyaret acısında en iyi zamanlar oluyor.
Kışın Bolu-Yedigöller yolu karla kapalı olduğundan ulaşım sadece Yeniçağa Mengen Yazıcık üzerinden yapılabilmektedir.
Geçen sene Kasım ayında Antalya’dan Yedigöller’e seyahatim oldu. Epey mesafe olsa da sabahın ilk saatlerinde ulaşabildik. Bolu civarı, havanın kara bulutlarla kaplandığı, bazen de yağmurlar serpiştirdiği yolda, tabiatın renkleri ressamları kıskandıracak kadar güzeldi. Yol boyunca sonbaharın rengine bürünmüş ağaçlar bizi takip ederken, tabiat harikası, kahve kızıl, sarı ve kırmızı yaprakların arasında süzülmenin mutluluğunu yaşadık.
1965 yılı milli park bünyesindeki Yedigöller, Büyükgöl, Seringöl, Deringöl, Nazlıgöl, Küçükgöl, İncegöl ve Sazlıgöl olarak 7 gölden oluşur. Heyelanın oluşturduğu Yedigöller, orman denizini andıran zengin bitki örtüsüyle sizi karşılar. Anıt ağaçlarında bulunduğu, en fazla kayın ağaçlarının hakim bölgesiyle sonbaharı en güzel yaşatan bölgelerin başında yer alır.
Yedigöller Milli Parkı bilimsel inceleme ve araştırmalar için de kuvvetli bir altyapıya sahiptir. Başta zambak, sıklamen, çiğdem ve orkide olmak üzere toplam 236 adet bitki türünü içerir. Milli Park, yurdumuzun en güzel karışık doğal ormanlarına da sahiptir. Meşe, gürgen, kızılağaç, karaçam, sarıçam, köknar, karaağaç, ıhlamur ve porsuk gibi değişik tür ağaçlarında bulunur. Bölge, barındırdığı ölü ağaçlar ile biyolojik çeşitliliğin devamını sağlamaktadır. Yaban hayvanlarından ayı, yaban domuzu, kurt, tilki, dağ kedisi, vaşak, porsuk, sansar, sincap, geyik, karaca ve tavşan vardır. Milli Park sahasında yabani ördek, yabani güvercin, ağaçkakan, üveyik, bıldırcın, çulluk, sığırcık, alakarga ve keklik gibi 100’ün üzerinde kuş türü tespit edilmiştir. Bu özellikleriyle Yedigöller Milli Parkı, tam bir doğa cenneti durumundadır. Mayıs – Eylül dönemlerinde Büyükgöl ve Deringöl‘de sportif olta balıkçılığı yapılabilmektedir. Göllerde, gölalası ve gökkuşağı alabalığı bulunur.
Görülebilecek Yerlerin başında; Yedigöller Milli Parkı’nın güneyinde bulunan 1380 m. yükseltideki Kapankaya Tepesindeki Seyir Terasından gölleri ve vadideki eşsiz sonbahar güzelliklerini görmek mümkündür. Bu güzergah üzerinde anıt ağaç ve pisagor ağacı bulunmaktadır. Ayrıca Milli Park içindeki gülen kayalar, şelaleler, dilek çeşmesi ve geyik üretme istasyonu görülebilir.
Yedigöller’de yağmur damlaları bizi karşıladı, sonrada sağanağa dönüştü. Etraf herkes yağmurluğuna sığınırken, kalabalığın arasına karışıverdim. Toprağın kokusunu içime çektim, damlaların parlattığı kurumuş yaprakları, göğe doğru uzanan ağaçları, her yere yığılmış yaprakları hayranlıkla seyrettim. Soğuk ve sağanak yağışa rağmen, insanlar hiç keyfini bozmadan selfie çekmeye, piknik yapmaya devam ediyordu. Arada bir makinemi sudan korumaya çalışarak fotoğraf çektim, yollardaki kalabalık adeta beni içine hapsetti. Sanki memleketteki bütün şehirlerin insanları buraya hücum etmişti. Etraf açık hava film platosu havasındaydı. Derin Göl bölgesindeki çadırlar, kadrajıma ayrı bir görsellik kattılar. Suyun üstündeki seyir teraslarında yer bulmak imkansızdı. Çay alayım deseniz, tuvalet ihtiyacı olsa sizi uzun kuyruklar bekliyordu.
Yedigöller’den ayrılırken, güneş adeta dalga geçer gibi, bulutları arasından parıldadı. Bulutlar ve ağaçların yansımaları suların üzerinde bire bir iz bıraktılar. İçim cız etti.‘’Kısmetten fazlası olmaz’’ dedim. Bunca yolu katlanmaya değmişti. Dönüş yolunun güzelliği içinde, sonbaharı en güzel yansıtan yere tekrar gelmek ümidiyle mevsimin hüzün yüklü renklerine dalıp gittim.
*****