Sevil Yeşim Dizdaroğlu & “Masallar ve Rüyalar”

Sevil Yeşim Dizdaroğlu & “Masallar ve Rüyalar”

Yazı ve Fotoğraflar: Recai OKTAN

  • Nerede Yanlışlık Varsa, Onarımı İçin Sanat Gerek
  • Yıl Sonuna Kadar Büyük Kulüp Sergi Salonu’nda

Sergi daveti ilginçti, yeri gıcık!

Sevil Yeşim Dizdaroğlu bizi, Masallar ve Rüyalar’a çağırmıştı. İstanbul’daki ikinci kişisel sergisinin açılışı, 16 Aralık 2018 Pazar, saat 16.00’daydı. Büyük Kulüp Sergi Salonu’nda olması, bende, gitsem mi gitmesem mi duraklamasına neden oldu. Sevmediğim, katlanamadığım kapıdan giriş denetlemelerini göze alarak, gittim. Korktuğum başıma gelmedi. Görevli çocuklar nazik ve kolaylaştırıcıydı.

Sergi Salonuna girdiğimde, onca gülen, iyi giyimli, sergiye hazırlıklı insan arasından sanatçımız Sevil Yeşim Dizdaroğlu’nu en gülen, en güzel giyinmiş, en farkında olunması gereken olarak gördüm. Enerjisini mekana, hepimize yetecek ölçüde salıyordu. Ben de sohbeti onun davetliden davetliye koşturmacaları arasına sıkıştırdım. Bulunduğum tarafa geldip, “hoş geldiniz” dediğinde sordum ilk soruyu, “nereden nereye?”

“Ben okulunu okudum” dedi. Dersime çalışmıştım ama bir de onun mizahını duymak istemiştim. Ders mi! İşte! “1998 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nden mezun olan Sevil Yeşim Dizdaroğlu, çeşitli karma sergilere katıldı ve ilk kişisel sergisini 1999 yılında İstanbul’ da açtı. Resim çalışmalarının yanı sıra serbest tasarımcı olarak web ve grafik çalışmaları yaptı ve bilişim sektöründe görsel tasarım ve tanıtım alanında deneyim kazandı.

Yüksek lisans yapmak için 2004 yılında Almanya’da Brandenburg Teknik Üniversitesi Dünya Mirası Çalışmaları Lisans Programını katılan ve iki yıllık program kapsamında “Alan Yönetim Planlaması” konusunda uzmanlaşan Dizdaroğlu, yüksek lisans araştırması için Ürdün’de 4 ay geçirdi ve Ürdün Kültürel Mirası Politikaları ve Turizm konulu tezini 2006 yılında tamamladı.”

İkinci sorum, gıcık bulduğum salonla ilgiliydi: “Neden Büyük Kulüp Sergi Salonu?”

Mizahı bu sorunun yanıtına saklamış: “Ablam Kulübe üye de” deyiverdi. Soru yanıt devam…

-Sergide kaç eserin var?

-Orijinalleri sayarsak, bu sergide 25 çalışmam yer alıyor?

-Hangi resim akımına daha yakınsın?

-Sürrealizm (Gerçeküstü).

-Sanat çevresinden çok insan yok. Bu tuhaf değil mi?

– ……………..

****

Davetli sayısı arttı, sanatçı isteyenlere imza, isteyenlere bilgi vermek üzere yanımdan ayrıldı. Ben de sanatçının eserlerini çok beğenenlerden Barış Bahçeci ve erkek kardeşi Haşim Dizdaroğlu ile sohbete başladım.

Sergideki çalışmalardan baskı olanları bir yana bırakıp, orijinallere yöneldim, görüp anladığım kadarla emek emek işlenmişlerdi ve kusursuzdular. Ressam olmayan yazarın izlenimi de böyle oluyor demek. Tekrar ve daha uzun zaman ayırarak izleyeceğim sergiyi.

*****

Önceki

17 Aralık 2018 Pazartesi  Günün Sergileri

Sonraki

Babacanoğlu’ndan Öykü – BİLGİÇ DEDE

Yorum yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Popüler Yazılar