Kirlenmişliğe Direnme Sanatı
Tane tane düşen damlaların çıkardığı ritmik sesler dakikalar içinde dev bir orkestraya dönüştüler. Düştükleri yerleri yıkadıkları gibi yer yer seller halinde önlerine kattıkları kirleri, çöpleri sürükleyerek götürdüler. Akıbetlerini sizler de tahmin ediyorsunuzdur. O nedenle Google’dan Çevresel, ekonomik, maddi ve coğrafik izahat için dil döndürüp, satırlara süzülecek ilmi bilgileri makaleme taşımak üzere araştırmayacağım.
Bu kirleri, kirlilikleri yağmurun yıkayarak getirdiği arınmışlıktan umarım insanlar, insanlık ve insani duyguları taşıyan ruhlar da nasibini alır.
Bütünden parçaya vararak değinmek istediğim hususlardan biri de; Bir süredir canım ülkemin ve canım ülkemin güzel insanının estetiğini, sabrını, maneviyatını, alım gücünü, tüketim zevkini, eğitimini, öğretimini, yemesini, içmesini, sanatını, hobisini yani yaşama ve insana dair akla gelebilecek ne varsa kirlenmişliğe maruz kaldığını görüyoruz. Hatta süratle temizlikten kirlenmişliğe, berraklıktan bulanıklığa, modernlikten gericiliğe doğru evriliyoruz.
Biliyorum keskin bir söylem gibi geliyor kulağa ama kanıksamadan bakmayı denersek gerçeklik daha net açığa çıkacaktır.
Bütünden parçaya doğru Lokal bir örneğe değinmek isterim. Kadıköy Rıhtım caddesinde fuhuş pazarlıklarını taşıyan zihniyetlerin kravatları farklı işlev kazanmış olmalı. Yığılmaları özellikle mi yapıyorlar, sokakları dar etmek gibi, adını kirletmek gibi, yıpratmak gibi niyetler mi var sorgulamak lazım.
Rıhtım caddesinden sokağıma dönmüştüm ki bayan komşum yanıma gelerek sığınmak diyemeyeceğim ama sohbet etmeye gayret etti. Nihayetinde insan kılıklı bir tipin peşine takıldığını, apartmanına giremediğini (hem adresi öğrenmiş olacağından hem de eşini kavgadan koruma ihtiyacından) kendini kötü hissettiğini söyledi. Üstelik bu ve benzer durumların gittikçe sıklaştığını (bir diğer örnek, 1. Katta oturan komşumun açık penceresinden içeri bakarak laf atmaya varacak kadar) sinirleri gerdiğini ve insanları yıprattığını görüyoruz. Nereden geliyor bu ahlaksızlar, kim bunlar. Ahlaksızlığı nasıl yaygınlaştırıyorlar ve neden, nereye kadar?
Bu yıpratma gayretlerinin içinde kadının ayağını sokaktan çekerek, ilkel formata mı dönüştürmek amaç. Ülkemin her karış toprağında insan türünün her iki cinsinin de aynı özgürlükte ve fikri zenginlikte çalışma, dolaşma, barınma, barış içinde yaşama sanatına hakkı var.
Değerli dostlarım değindiğim bu örnekler cımbızla alarak aktarmaya gayret ettiğim fikri kirlenmişliğin ifadesi içindir. Gerisini siz tamamlayın.
Engelli fikirlere ve fikri kirlenmişliklere istinaden sanatsal bir dokunuşla şunu söyleyeceğim. Elbette temsili olarak kravat ile ifade edeceğim bu örnekte maksadım cinsleri ayrıştırmak değil, insan türünün her iki cinsine e atıfta bulunmaktır.
Boyuna bağlanan Kravat Takım elbiseyi tamamlayan en güzel aksesuardır. Boyundan yukarısını işaret ederek disiplini, estetiği, efendiliği, düşüncelerin güzelliğini, zekânın emaresini, saygı gösterirken saygı uyandırmanın aracı olduğu gibi Beynin bulunduğu bölgeyi asaletle süsler.
Asaletine sığınılarak boyunlara takılan bu aksesuar, ne yazık ki kirlenmişliklerde ve kirli zihniyetlerde akıldan geçenlerin yönünü gösteren yani boyundan aşağı sarkan kravatın ucu istikametini işaret eden hale gelmiştir. Kafaları boyundan yukarı değil de aşağı istikamette çalışmaktadır. Fikir, akıl, düşünce taşıyan organ olan beyin kravatın ucu yönünde çalışmaktadır.
O halde Kravatın yönünü mü, asaletini mi üzerinizde taşımak istediğinizi bilin ona göre beyninizi eğitip donatın.
Değerli dostlarım İnsan olmanın vasıflarını, niteliklerini, güzelliklerini taşıma sanatında aydınlık yollar, ilmi duygular, fikri zenginlikler ve sanat ruhu umuyor, Büyük sanatçı yaratanımın gönlüme koyduğu sanat ve insan aşkıyla güzelliklerde çoğalarak, görünmeyeni görmek üzere sanat çalışmalarıma gidiyorum.
Bir sonraki yazılı sohbetimizde buluşmak üzere tüm kirlenmişliklere direnme sanatında gönül gözü açık, yürek özüne dönük, güzel bakan, güzel gören, güzel düşünen, güzel konuşan yüreklerle güzellikler diliyorum. Sanat ve dost yüreklerinize, Yağlıboya resmimin bir görselini, ‘‘Güfte Renginde Şiir Ritminde’’ Kitabımdan bir şiirimi ve Youtube’da yer alan bir şarkımı bırakıyorum. Hoş kalın.
KAPTANI SENSİN
Gözünde renk olan mavilerinde
Yelken açmış hüzün ufuk çizginde
Martılar gezerken aşkla sahilde
Deryada geminin kaptanı sensin
Göz bebeğin büyür sevgi dilerken
Sızlayan kalbine umut ekerken
Yastığa sarılıp dua ederken
Dünyada sevginin kaptanı sensin
Dilinden düşmeyen aşkın gönülden
Uzanan elleri boş döndürmeden
Kucaklar yüreğin hiç bekletmeden
İnsanda şefkatin kaptanı sensin
perihankoca.com, sanatinrenkleri.com,
perihankoca9@gmail.com, perihan_koca@hotmail.com,
Facebook, Instagram, Twitter
*****