Dünya Otizm Farkındalık Günü

Dünya Otizm Farkındalık Günü

Esra Bayraktaroğlu İskender Yazdı

Otizm eksiklik değil, farklılıktır…

2 Nisan, tüm dünyada otizm konusunda farkındalık yaratarak otizm kaynaklı sorunlara çözümler yaratmak amacıyla, 2008 yılında Birleşmiş Milletler tarafından Dünya Otizm Farkınkındalık günü olarak ilan edilmiştir.

Genellikle ilk üç yaşına kadar fark edilen gelişimsel bir farklılık olan otizm, doğuştan genlerle gelen nöro-gelişimsel karmaşık bir bozukluktur. Beynin yapısını veya işleyişini etkileyen bazı sinir sistemi sorunlarından kaynaklandığı düşünülmektedir . Bu tanı 1985 de her 2500 çocuktan birine konulurken, bugün her 59 çocuktan birisi otizm riski ile dünyaya gelmektedir. Bu oran her geçen gün arttığı için çok dikkat çekicidir.

Gelişimsel bir bozukluk olan otizm hayat boyu devam eden, kişinin sözel ve sözel olmayan şekilde uygun ilişki kuramaması ile beraber toplumdan dışlanmasına neden olmaktadır. Fakat bu durum eğitim ile bambaşka bir şekil alabilir. Dünya sinemasında da otizm konusuna dikkat çekmek amaçlı filmler yapılmıştır. Hepimizin hatırlayacağı 1988 yapımı Rain Man, 1994 yapımı Forest Gump ve Silent Fall hafızalarımızda yer etmiştir. Bu filmlerden de hatırlayacağınız gibi otizmli bu kişiler aslında farklı bakış açıları ve farklı yetenekleri ile bizleri büyülemişlerdir. Otizmli çocuklara bilinçli eğitim ve yaklaşımla farklı yeteneklerin ortaya çıkması aşikardır.

Çocuğun ilk 3 yılında ailesinin bilinçli yaklaşımı ve dikkati ile bu rahatsızlık teşhis edilebilmektedir. Bir çocuğa otizm tanısı konulabilmesi için, aşağıdaki maddelerin en az 6 tanesinin gözlemlenmesi gerekir.

  • Göz teması kuramama
  • Normal mimik ve duygusal ifadeleri gösterememe
  • Yaşıtlarıyla ilgilenmeme
  • Aynı kelimenin sürekli tekrarı
  • Sürekli aynı rutin hareketleri tekrarlama
  • Bir nesnenin bir parçasına aşırı takıntılı olmak
  • Sarılma ve öpme gibi fiziksel temastan hoşlanmama
  • Düzenli takıntıları olması
  • Hayal kuramama
  • Sosyal ortamdan korkma
  • El çırpma, kendi etrafında dönme, öne arkaya sallanma gibi hareketleri sürekli yapma
  • Acıya, tehlikeye karşı duyarsız olma

Otizm tedavisinde erken teşhis ve tedavi son derece önemlidir. Tedavinin amacı, otizmli bireyin sosyal ve bireysel yeteneklerini geliştirip, sosyal iletişim becerilerini arttırmaktır. Ayrıca ebeveynlerin de bu konuda eğitimi, tedavinin önemli bir parçası olduğunu unutmamak gerekir.

Otizm konusunda ailelere destek veren ve toplumda farkındalık sağlayan çeşitli sivil toplum kuruluşları ülkemizde çalışmalarını sürdürmektedir. Tohum Otizm Vakfı da bu konuda çalışmalar yapan öncü vakıflardan biridir. Otizme karşı farkındalığı arttırmak amacıyla tüm dünyada eş zamanlı olarak “otizme mavi ışık yak” kampanyası düzenlenmektedir. Bu kampanyanın Türkiye elçisi olan Tohum Otizm Vakfı,  bu kapsamda ülkemizdeki bazı ikonik yapıları mavi ışıkla aydınlatmaktadır. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, İzmir  Saat Kulesi, Diyarbakır’da ki Surlar, Amasya Kalesi gibi birçok yapıda mavi ışıkla aydınlanarak dünya çapındaki bu kampanyaya destek olacaktır.

Otizme “mavi ışık yak” kampanyasına destek vermek ve otizme karşı duyarlılığımızı göstermek adına bugün mavi renk giyebilir, sosyal medya paylaşımlarımıza #Otizmemaviışıkyak etiketi ile paylaşımlar yaparak bu kampanyaya destek olabiliriz. Sloganımız ise, evdeyken hayata katıl, otizme mavi ışık yak…

Gelecek nesillerin sağlığını düşünerek, çevremizde doğan her bebeğe dikkat etmek ve farkındalıkla yaklaşmak, otizmin birçok zorluğunun üstesinden bilinçli bir şekilde gelmemizi sağlayabilir.

Otizme bir eksiklik olarak değil, farklı bir yetenek olarak bakmaya çalışalım…

*****

Önceki

Kitaplar ve Kütüphaneler

Sonraki

3 Nisan 2021 Cumartesi Günün Sergileri

Yorum yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Popüler Yazılar