
YAYLA SEFASI
M. Demirel Babacanoğlu Yazdı
Antalya’dan geldik. Halen eşimde deprem korkusu var. Beni de evde durdumak istemiyor. Kendi de eve girmek istemiyor… Halamın kızı, Çamlıyayla’ya götüreyim demiş. Onların da evi var yaylada. Ağaçlara aşı yapma önerisinde bulunmuş. Ben de madem öyle, gidelim dedim.
Cumartesi (11 Mart 2023) günü taksisine aldı bizi, olduk beş kişi, çıktık yola, vardık yaylaya. Kapıyı açtık; içeri, dışarı, sağa sola baktık, her şey yerli yerinde, görünürde bir arıza yok.
Amaaa, suyu açınca ne görelim; sayacın yukarısında boru patlamış, sular fışkırıyor, hemen kapattım.
Burası mahrumiyet bölgesi, sucu filan yok, olsa da nazınan geliyor, dilinin döndüğünü istiyor. Üstelik yağmur yağıyor. Düşündük, ne yapalım? En iyisi yazın gelince usta çağıralım dedik. Evde yeterince içecek, kullanacak su var bidonlarda… Onları kullandık.
Hava yağmurlu, çok ıslatıcı, şakır şukur yağan bir yağmur değil; arada duruyor. Bahçede çalıştık. Asmaları budadım, ağaçlara taban gübresi verdik.
Çetin ceviz ağacı vardı, geçen yıl aşılamıştık tutmadı. Kestik, gövdeyi düzenledik, yeniden aşıladık. Sonra diğer ceviz ağaçlarını, kiraz ağaçlarını aşıladık.
Kurumuş ot yığınları vardı. Yaban domuzu gelip dağıtmış, toprağı deşmiş, sürmüş gibi etmiş, yiyecek aramış. Onu derleyip topladık…
Rokalar, yeşillikler, gömeçler çıkmış, topladık, ekmeğimize katık yaptık.
Akşamları hava soğuk, sıfırın altına düşüyor. Sobayı yaktık. Isındık.
Halamın kızına telefon ettik geldiler. Bizi aldılar. Onların dut ağacı varmış, onu aşıladık. Çay kahve içtik, Konuştuk anılardan.
Kıştan güzel bir gün yaşadık.
11 Nisan 2023, Çamlıyayla
*****