ÇUKUROVA 11nci KİTAP FUARI-2
M. Demirel Babacanoğlu Yazdı
Bizim şair yazarların kuyruğu yok. Aziz Nesin’in kuyruğu olurdu 150/200 metre. Sanırdım ki başkasının kuyruğu olmaz. Yanılmışım. Yılmaz Özdil’in, Ayşe Kulin’in de kuyrukları ondan fazlaydı. Kıskandım. Benim kuyruğum ne zaman olacak? Bir zamanlar Musa Eroğlu, üç türkü söyleyemedim televizyonda diyordu. Şimdi televizyondan inmiyor. Bize de öyle günler gelecek mi?
Çukurova Edebiyatçılar derneği sergenindeydim. Derneğin kurucu üyelerinden biri benim. Yöneticiliğinden bulundum, başkanlığını yaptım. Şimdi başkan Halise Tekbaş gözdeydi. Derneğe üye olmayanlar bile, burada kitap imzalayabilir miyim diyordu. Kıramadığı dostlarına izin veriyordu. Pakize Altan, Bekir Dağsever, Servet Yıldırım, Mustafa Naci, Muharrem Öztürk, Fatma Özgerbilgiç, İbrahim Çenet… dileyene, isteyene kitaplarını imzaladılar.
Bir dakikada tükendi kitaplar, hepsini aldılar kapış kapış(!) gitti, ceplerimiz para doldu(!). Neyse şaka bir yana biz mutluyuz kitap imzalamaktan…
Bir öğrencim geldi Besne Göksu Altunay beyi ve üç çocuğu yanında. Bir an duygulandım, damat dedim beyine. Üç kitap aldılar, armağan etmek istedim, ısrarla parasını verdiler. Ne kadar mutlu oldum bilemezsiniz. Bin kitabım satılsaydı o kadar mutlu olamazdım belki?
Bir de köyümden komşumuz Kara Sali’nin torunu Eser Mülayim geldi, genç yakışıklı, üniversitede okuyan bir çocuk. Beni tanımış. Çukurova Kurtuluş Savaşı adlı romanımı aldı. Dedesi Kara Sali’yi, ninesi Dudu Hanımı andık. Yerleri cennet olsun. Çok gelip giden oldu çocuklar, büyükler, dostlar arkadaşlar, teşekkür ediyorum.
Adana Ressamlar Derneği Başkanı Sevgili Nermin Levent geldiler, onunla bir söyleşi yapmıştım geçmişte. İşine çok bağlı saygın özgün bir ressam… Kitaplarımdan aldı, fotoğraf çektirdik, anılarda yaşayacak sonsuza dek. Uzun süredir görmediğim Şiirist F. Kadri Gül de geldi şairce yaşayan bir arkadaşımız. Müzikle, edebiyatla, şiirle yaşar o. Bir fabrika şiir üretir… Genç şair, şiirde titiz Selda Kaya da hayranlarımdan biri… O da geldi. Adanalı şair yazarları izleyen, inceleyen, yazdıklarını değerlendiren, kitaplaştıran yazar şair Dr. Ömer Uluçay da geldi, konuştuk, fotoğraf çektirdik…
Dernek yönetiminin düzenlediği açıkoturumda Mesut Eray, Selahattin Baysal’ı andık. Bayram Yılmaz yöneticiydi. Ben, Emin Doğan, Oğuz Adem Selçuk, Yaşar Yıltan konuşmacıydık.
Mesut Eray kadim dostum. Arkadaşımdı. Yitirince onu bir yanım göçmüş gibi oldu. Çok yönlü biriydi. Şiir yazar, tiyatroda sinemada oynar, saz çalar, şarkı söyler besteler, fotoğraf çeker, gençliğin fotoğrafçısı, sanatçıydı. Ne yazık Adana değerlendiremedi onu. İstanbul’da, Paris’te olsaydı, göklere yükselir, yıldız olurdu. Neden sahip çıkılamaz böyle değerlere anlayamam!
Selahattin Baysal’sa ayrı bir değerdi. Şiir yazar, makale yazar, düşünür, düşünce adamıydı. Dünyamızdan ayrıldığı gün kitaplarını dağıtıverdiler. Partisi bile sahip çıkmadı… Oğuz Adem böyle güzel anlattı onu.
Bir de şiir dinletisi düzenlemişti derneğimiz. Halise Tekbaş yönetiminde Pakize Altan, Yakup Karaca, Bayram Yılmaz, Muharrem Öztürk, Emin Doğan, Süreya Filiz, Bekir Dağsever, Cemil Sarıkaya, Fuat duymaz ikişer şiir okudular. Ben kendi şiirimi geçeyim:
“Savvvv Aş–/ aş/ savaşı/ batısından doğusundan/ savvvv taşı aş/ kuzeyinden güneyinden// doğusundan batısından/ aş savaşı aş/ dur/ türkünde kürdünde// barış/ gül dik// ay da olsun/ yıldız da/ bulut yağmur kar/ dolu da olsun// aş/ savaşı aş/ barış olsun”
Bir de Asi Kitap’ın düzenlediği, Ümit Zileli, Barış Doster’in sunduğu ‘Çukurovalı yiğit yazar Demirtaş Ceyhun” konulu açıkoturum izledim. Çok güzel anlattılar. Yerli yerinde değerlendirdiler…
Demirtaş Ceyhun abimiz yakından tanıdığım, ana tarafı Yumurtalık’tan baba tarafı Karaisalı Pirilli Köyü’nden olan yerdeşimdi. Asıl mesleği mimar mühendislikti. Adana’da ne bir semte, ne bir caddeye, sokağa adı verildi? Genç yaşta gitti. O yıl, eylül ya da ekimde Karaisalı’ya konuk edecektik. Ömrü yetişmedi. Romancı, öykücü, araştırmacı gerçekçi bir yazardı. Onun kitapları bugüne dek yeterince değerlendirilmiş değildir. Bir bilim adamı, tarihçi titizliğiyle yazdı, konuştu. Ah Biz kara Bıyıklı Türkler gibi araştırma kitapları, Asya gibi romanları, öyküleri vardır. Yeri güneşli, iremli olsun…
Arslan Bayır, Musa Dinç, Kenan Kocatürk, Cazim Gürbüz, F. Kadri Gül, Turhan Günay, İbrahim Çenet, Emin doğan, Muharrem Öztürk, Halise Tekbaş, Hidayet Karakuş, H. Hüseyin Çabuk; Ümit Zileli, Arif Keskiner, Halil Aksoy, Ali Uysal’a andaç olarak AltırYeleli Paşa, Hoptirinam adlı kitaplarımdan imzaladım.
İbrahim Çenet – Devrime Adanmış Bir Ömür/ Ali Uysal – İnsancıktan İnsana/ Durmuş Sığırcı – Anıların Ezgisiyle Barışa Çağrı/ Muharrem Öztürk – Hizmetkar/ Hidayet Karakuş – Anne Beni Bekle / Dr. Sadettin Güney – Ekmeğini Taştan Çıkaran Adam… kitaplarını imzaladılar. Fatma Özerbilgiç de Ahmet Özdemir’in yazdığı Karacaoğlan kitabını armağan etti.
Çukurova Belediyesi Başkanlığı Yrd. Doç. Dr. Ali Güler’in Atatürk ve Cumhuriyeti Anlamak, Jonathan Swift’in Gülüver’in Gezileri, Charles Dickens’in Oliver Twist; / Yüreğir Belediyesi Başkanlığı Cezmi Yurtsever’in Yüreğir Tarihi/ Yeni Adana gazetesi Yeni Adana 100 Yıla Doğru adlı kitaplarını bana armağan ettiler.
(Son)
*****