Biriniz B.ku Yiyecek Hanginiz Bilemem – Öykü
M. Demirel Babacanoğlu
Nasrettin Hoca’yı bilmeyen yoktur.
Bizim ülkede herkes kendince bir Nasrettin Hoca’dır.
Ürettiği öyküleri ona mal eder. Özdeşleşir Nasrettin Hoca’yla. Bir olay mı oldu, bir sonuç mu söyleylencek, hemen sarılır Nasrettin Hoca’ya..
Biz de, aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık deyişine örnek bir Nasrettin Hoca öyküsü sunacağız.
Nasrettin Hoca’nın güzeller güzeli iki kızı varmış. Birini çömlekçiye, birini çiftçiye vermiş. Bir gün halleri, durumları nicedir diye meraklanmış; kızlarını görmeye gitmiş.
Önce çiftçiye uğramış. Kızı kapıda karşılamış Hoca’yı. Kucaklaşmışlar. Yer göstermiş kızı, oturmuş Hoca. Torunları koşup gelmiş, öpmüş dedelerini elini. O da getirdiği armuttan, alıçtan hediyelerini vermiş, saçını, başını, yanaklarını okşamış sevmiş çocukların.
Kızıyla baş başa kalınca sormuş:
“Halin, dirliğin nasıldır kızım, geçiminiz iyi mi?”
“İyi baba” demiş kızı. “Beyim, beş yüz dönüm tahıl ekti. Hava iyi gider, bereketli yağmurlar yağarsa, tahılımız çok olur, birazını ambara kor, kalanını satarız, çoluk çocuk gülüşe, eğlene geçinir gideriz.”
Hoca “hımmm” çekmiş, “vakit geç oldu,hoşça kal” demiş, ayrılmış kızından.
Ertesi gün de çömlekçinin eşi olan kızının yanına gitmiş.
O da karşılamış kapıda babasını, hoşbeş etmişler. Az sonra torunlarla oynamış, gülüşmüş Hoca. Torunlar dışarı bahçeye çıkınca, Hoca, sormuş kızına.
“Nasıl çömlek işleriniz? Geçiminizi sağlıyor mu? Neler yapıyor çömlekçi beyin? Seni mutlu ediyor mu? Anlat bakalım” demiş.
Kızı; “İşte baba her şey güzel gidiyor. Bir sıkıntımız yok. Beyim damlar dolusu çömlek yaptı, serdi güneşe kurutuyor… Yağmur yağmazsa çömlekler kuruyacak, onu götürüp pazarda satacak, çok para kazanacağız, çoluk çocuk zenginlik içinde yaşayıp gideceğiz baba…”
Hoca bir “hımmm” çekmiş, tekrar “hımmmmm” demiş, elini çenesine koymuş, sakalını kaşımış,düşünmüş, yürümüş…
Kızı ardından seslenmiş:
“Baba bir şey demedin, hımmm da ne oluyor?” diye sormuş.
Hoca dayanamamış.
“Bak kızım” demiş, “beyi çiftçi olan kardeşinin yanına gittim; beyim çok tahıl ekti, eğer yağmur yağarsa çok tahılımız olacak, beyim satacak, zenginlik içinde mutlu yaşayacağız dedi. Senin yanına geldim. Sen de diyorsun ki, beyim çok çömlek yaptı, güneşe serdi, kurutuyor, eğer yağmur yağmazsa kuruyacak çömlekler sağlam olacak, pazarda satacak çok para kazanacağız, zenginlik içinde güle oynaya yaşayıp gideceğiz diyorsun. Nasıl olacak bu iş?
Kızı düşünmeye başlamış!
Hoca, “çok düşünme kızım düşünme, biriniz b.ku yiyecek ama hanginiz bilmem?” demiş.
*****
Not: Yakında yayınlanacak olan HALK ÖYKÜLERİ dosyasından.
*****