ANTALYA ‘DAYIZ – 8 (son)
M. Demirel Babacanoğlu Yazdı
Her an deprem olur korkusu yaşıyor eşim. Bense, olağan karşılıyorum depremi. Dünyamız güneşten kopmuş bir parça soğumak için hem kendi etrafında hem de güneşin etrafında dönmektedir. Şimdiyle dek dışını soğutabilmiş ancak. Kabuk bağlamış, büyüklü küçüklü bitkiler, sular, denizler, dağlar ovalar, ırmaklar dereler topluluğu oluşturmuş… Ama halen içi yanıyor, soğumamış, eritmiş, sıvılaştırmış önüne ne geldiyse, devinim konumunda kabına sığmıyor; bulduğu bir yarıktan, delikten dışarı fışkırıyor, yakıyor çevresini.
Lavlar püskürüyor; dağlar ovalar meydana geliyor. Sıcak, soğuk sular akıyor yeryüzünde, büyük küçük göletler, akıntılar oluyor. Sıcak olanlara iyileştirici ılıca/kaplıca/termal adları veriliyor; soğuk olanlara pınar, dere, ırmak, göl deniyor. Canlılık veriyor çevresine.
Depremin yaraları halen sarılmış değil. Adana, Osmaniye, Kahramanmaraş, Hatay, Malatya, Gaziantep, Kilis, Adıyaman, Elazığ, Şanlıurfa’da elli bini aşkın kişi yaşamını yitirmiş. Büyük bir yara bu… Hep birlik olmadan sarılamaz gibi geliyor bana… Öyle dışarılarda gezmekle de olmaz. Yıkılan binaların yerine yenisi yapılmalı tezelden…
Büyük geçmiş olsun.
02 Mart 2023, Antalya (bitti)
*****