Türklerin Yıl Başı Bayramı “Nardugan”

Türklerin Yıl Başı Bayramı

“Nardugan”

Haber : Kemal Gönüleri

Nardugan eski Türkler‘de Kış Bayramı‘dır; günümüzde yeni yıl bayramı olarak ta kutlanır. Nar ”güneş”, dugan, tugan ”doğan” nardugan ”doğan güneş”, Türklerdegüneşin yeniden doğuşu” anlamına gelmekte. Nardugan, her yıl 22 Aralık‘tan sonra gelen ilk dolunayda kutlanır. 21 Aralık günü en uzun gece olup ardından günler uzamaya başlar. Bu yüzden 22 Aralık günü Türkler için çok önemlidir ve bu günü takiben ilk dolunayın çıktığı ilk gün yeni yılın ilk günüdür.

Eski Türklerdeki mitolojik inançlara göre gece ile gündüz sürekli savaşırlarmış. Yine böyle bir 21 Aralık‘taki savaşta uzun süren mücadele sonucunda gündüz geceyi yenmiş ve ardından yeni güçlü güneş doğmuş. Tek Tanrı‘ya (Gök Tanrı’ya) inanan Sibirya, Orta Asya Türkleri yeni doğan, güçlü güneşi utkunun (zaferin) simgesi olarak algılar ve sevinçle karşılarlar. Onlara göre yer yüzünün tam göbeğinde Akçam Ağaçları olduğu ve o ağaçların uzandığı noktada Yüce Tanrıları Ülgen‘in insanları izlediğini düşünürler.

Türk kültüründe Güneşin yeniden doğuşu yeni bir başlangıç, yeni umut, yeni hedefler olarak düşünülmüştür. Yüce Ülgen‘den de bu yeni umudu insanlara yeniden bağışladığı için ona algış (dua) ederek, o ağaçların altında sevinç ve mutluluklarını paylaşmışlar; Ağacın dibine de Ülgen için en sevdikleri hediyeleri armağan olarak koymuşlardır.

Bu ağaçların insanlarla Tanrının arasındaki bağı sağladığı düşünülmüş. Böylece bu ağaçlar kutsal sayılmış ve insanların mutluluklarını, sevinçlerini Tanrıyla paylaştığı, ilettiği en önemli nokta olarak benimsenmişler. Eski Türklere ait bu geleneksel inanışın izlerini tüm Avrasya Coğrafyası olarak niteleyebileceğimiz Sibirya, Orta Asya, Anadolu Türkleri‘nde olduğu gibi diğer Türk boylarının da el sanatları ve kültürel miraslarında görmek mümkündür.

Zaman içinde tüm Türkler, ölümsüzlüğün simgesi olan ve Türk Mitolojisi‘ne göre tüm insanların türediği ağaç olan Akçam Ağaçlarını süslemişler, renkli çaputlar bağlamışlar ve altında çeşitli geleneksel oyunlar oynamışlar, kopuz, dombra, saz eşliğinde şarkılar söylemiş ve eğlenceler düzenlemişler.

Bu geleneğin kökeninin Avrasya Coğrafyasına göçlerle yayılmış olan kadim Türk Kültürü olduğu bilinir. Geleneğin zamanla farklı nedenlerle Mezapotamya’ya göçen Sümerler’e Türklerden geçtiği oradan da Anadolu, Kuzey Karadeniz aracılığıyla Avrupa ve Eski Roma’ya kadar uzandığı ve günümüze kadar gelip günümüzdeki 1 Ocak yılbaşı ve Noel‘in temelini oluşturduğu görülmekte.

Ayrıca, Türklerdeki Paktıgan ve Koçagan bayramlarıyla da eş anlamdadır. Tatarlar bu bayrama “Koyaş Tuğa”, yani «Güneş Doğan» günü derler, Başkurtlar, Udmurtlar ”Nardugan” veya ”Mardugan”, Mişer Tatarları «Raştua», Çuvaşlar “Nartavan” ya da ”Nartukan”, Zırizyalar ”Nardava”, Mokşalar ”Nardvan” olarak adlandırırlar. Yakutlar ise ”Tanha Günü” olarak adlandırır.

Nardoğanım nar olsun,

İçi dolu nur olsun;

Nardoğan türküsünü kim söylese

O devletli, zengin olsun.

Tataristan Türkçesi ile:

Narduganım nar bulsin,

İçi tuh nur bulsin;

Nardugan küyin kim küylese,

Ul devletli, bay bulsın.

—-

Kaynak : Shurubu Kayhan

    • (1989-1994, Lisans, Kırgız Devlet Milli Üniversitesi,(1995-2001); Doktora, Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Halk Bilimi; Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi
    • Türk Dili Ve Edebiyatı Bölümü, Türk Halk Edebiyatı Anabilim Dalı.)

****

Önceki

Türk-Macar Sanatçıları Sergisi “Sınırların Ötesinde” Beğenildi

Sonraki

Bodrum Çoksesli Korosu’nun Yeni Yıl Konseri

Yorum yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Popüler Yazılar