Japonlarda Çay Kültürü
M. Demirel Babacanoğlu Yazdı
Düziçi İlköğretmen Okulu üçüncü sınıfındayken okul tasar (proje) yarışması açmıştı. İkinci binanın arkasına yüzme havuzu yapılacaktı. Krokisini çizip, yazısını yazıp yarışmaya katılmıştım. Üçüncülük ödülü almıştım. “JAPON ŞİİRİ” kitabını vermişlerdi bana. Kitaplığımda buldum, yeniden okumaya başladım.
Hani bizim sabahları kahvaltıda içtiğimiz çay var ya, bize sıradan gelen bir olay bu. Ama Japonlarda öyle değil.
Kitaptan özetleyelim:
Çay, Japonya’ya Çin’den gelmiş. Tohumları ekilmiş, yetiştirilmiş. Kısa zamanda çay içmek moda olmuş. Hatta modadan öte, kalıcı bir kültüre dönüşmüş.
11. yy.’da çay içme töreni adamakıllı yerleşmiş Japonya’ya. Çayhaneler kurulmuş, çaylar içilmeye başlanmış. Japonlar bu kültüre “Cha –No-Yu” diyorlar. Armoni, saygı, temizlik, sessizlik sağlık kurallarına çok önem veriyorlar.
Çayhanede bütün insanlar birbirine eşittir. Sınıf ayrımı yoktur. Birbiriyle dost-arkadaş-yaren olan insanlar arasında sosyal ayrım ortadan kalkmıştır. Hiçbir kimse üniforma giyemez, ayrıcalık gösteremez. Sınıfını belirleyecek bir işaret taşıyamaz. Sosyal ayrılıkları ortadan kaldıran demokratik bir ortam kurulur. Bizim kahve kültürüne hiç benzemez. Çayhane ne kadar kalabalık olursa olsun çok saygılı bir sessizlik egemen olur. Çayhane sahibinin önerdiği/önereceği bir konu üzerinde konuşulur. Konu, bazen güzel bir tablo, bazen bir felsefe, bazen sanat, estetik, bazen de yeni bir şiir olabilir. Hiçbir zaman konu dışına çıkılmaz.
Başlangıçta çay, büyük bir kaptan herkes sıra ile içilirdi. Sonradan ayrı kaplardan içilmeye başlandı. Japonlar, ister yoksul olsun, ister zengin fincan veya benzeri kapların en güzelini, en kalitelisini kullanırlar.
Geisha/Geyşa denilen kadınlar burada yetiştirilir. Feodal dönemde yoksul aileler kız çocuklarını bu çayhanelere satarlardı. Çocuklar burada eğitilir, şarkı söylemeyi, saz çalmayı, dans etmeyi, güzel giyinmeyi, güzel konuşmayı, resimden, şiirden, sanattan anlamayı, müşterilere çay ikram etmeyi, hizmet vermeyi öğrendiler. Böylece Geyşa sınıfı doğdu.
Yabancılar geyşa’yı fahişe olarak sanmışlar, nitelemişlerdir. Japonlarda bir erkeğin onunla konuşması onurdur/şereftir. Eğer bir yolunu bulup onunla evlenirse başına devlet kuşu konmuştur.
Geyşalar arasından önemli şairler, ressamlar, müzisyenler, dansözler, eleştirmenler çıkmıştır.
Japonlarda çay içme törenleri dini bir tören konumuna geçmiştir.
15 Kasım 2021, Adana
*Japon Şiiri, Nihon Shiika Senshu, 320 s., Varlık Yayınları 1962, hazırlayan; L. Sami Akalın
*****