Eyüboğlu Yazmaları Öksüz Kaldı.
Haber: Erol Ünal
- Eyüboğlu Yazmaları’nın Son Temsilcisi Hughette Eyüboğlu’nu Kaybettik.
Hughette Eyüboğlu’nun vefat haberini alınca onunla Bodrumdaki görüşmelerimiz bir film şeridi halinde gözümün önünden geçti. 2010’da Bodrum’da tanışmıştık.
Anadolu’da tarihi çok eskilere giden “yazmacılık” sanatının en önemli temsilcilerinden biri dünyaca ünlü ressam ve şair Bedri Rahmi Eyüboğlu olmuştur. Bedri Rahmi Eyüboğlu ve eşi Eren Eyüboğlu yazmacılık sanatına yeni yorumlar getirmiş ve bize birbirinden güzel motifler bırakmışlardır.
Bir aile geleneği haline gelen yazmacılık sanatını Bedri Rahmi’nin oğlu Mehmet Eyüboğlu devralmış ve ömrünü yazmacılığa vermiştir. Ünlü ressam, yazar ve şair Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun ve ressam eşi Eren Eyüboğlu’nun yok olmaya yüz tutmuş yazma sanatını yaşatma adına çalışmalarını oğulları Mehmet Eyüboğlu oyma tekniğiyle daha da geliştirerek vefatına kadar sürdürdü.
Babası gibi yazmacılığa gönül veren oğlu Mehmet Eyüboğlu’nun vefatının ardından yazma geleneğini yıllardır Türkiye’de yaşayan Kanadalı eşi Hughette Eyüboğlu devraldı. Eyüboğlu ailesi yok olmaya yüz tutan yazma sanatının son temsilcisi Hughette Eyüboğlu aramızdan ayrıldı. Allah Rahmet eylesin. Eyüboğlu Ailesine başsağlığı diliyorum.
İstanbuldaki Bedri Rahmi Eyüboğlu‘nun yazma atölyesinde Mehmet Eyüboğlu‘nun talebeleri tarafından hazırlanan bir eşi daha olmayan el emeği ürünler 2010’da Bodrumda Gümüşlük yolu üzerinde Dereköy’de yapılan “Eyüboğlu Geleneksel Yazma Şenlikleri” ile sergilenerek satışa sunulmuştu.
Bodrum’a getirdiği yazmalar’dan almıştım. Büyük bir medeniyetin izlerini taşıyan yazmalar, yemeni ve başörtüsü olmaktan çıkıp modernize edilerek yastık kılıfı, masa örtüsü, yatak örtüsü, peştamal, pareo, elbise olarak günlük yaşantımızın içinde yer alıyor.
Hughette Eyüboğlu katılımıyla 2010’da Bodrum Marmara Kolejinde Atölye çalışması yapılmıştı. Dev ekranda yazmanın gelişimini anlatan bir slayt show’dan sonra çalışmalara katılanlar strafor kalıplarla çalışıldıktan sonra özel yazma boyası ile yazma baskısı yapmışlar, özellikle balık, kaftan motifleri büyük ilgi çekmişti. Atölye çalışmasında Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun kendi elleriyle yaptığı tahta kalıplar da kullanılmıştı. Sabahki çalışmalara 8 kişi, öğleden sonraki çalışmalara 16 kişi katılmıştı.
Uzun yıllarını “Bedri Rahmi Arşivi” oluşturmak için çalışan Hughette Eyüboğlu 2011 yılında sanatçının 100. doğum yılında İskilipte sergi evinin açılışı gerçekleştirdi. Büyük emek verilerek kurulan İskilip’teki “Çatalkara Kültür ve Sanat Evi”nde Kaymakam ve Belediye Başkanı kendisine hemşehrilik beratı verdiler ve bir törenle Çatalkara Müze ve Sanat Evi olarak faaliyete açtılar. “Ben, bu yazmaları yaparken yaşasınlar diye onlara kendi gözyaşlarımı katıyorum” diyen Eyüboğlu‘nun yazmaları daha çok seneler üretilecek.
Hughette Eyüboğlu “Kanadalı Bir Gelinin Türkiye Anıları” adlı bir de kitap yazmıştı.
BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU
1911’de Trabzon Görele’de doğdu. 1929’da İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü´nde Nazmi Güran ve İbrahim Çallı´nın öğrencisi oldu. 1932’de Paris´e gidip André Lhote Atölyesi´nde çalıştı. 1935’de ilk kişisel sergisi Bükreş´te Hasefler Galeri’sinde Ernestine Letoni tarafından açıldı. Güzel Sanatlar Akademisi´nin 1936’da diploma yarışmasında “Hamam” adlı çalışması ile birinci oldu.
1939’da oğlu Mehmet Eyüboğlu dünyaya geldi. 1947’da genç sanatçılardan oluşan “10’lar Grubu”nun kurulmasına öncülük etti. 1950’da Ankara Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesinde 150 resimden oluşan “Retrospektif” sergisi düzenledi. “Güzel yararlı olmalıdır” düşüncesinden hareketle “Yazmacılık” geleneğine yeni bir yorum getirdi.
1951’de ilk “Yazma Sergisi”ni açtı. 1953 yılında Yazmaları ve özgün baskıları Philadelphia Print Club da sergilendi. 14 Eylül´de Times dergisi iki renkli sayfa ayırdı. Bedri Rahmi 1957’da Tokyo özgün baskı Bienaline katıldı. Ve aynı yıl içinde “Dokuma, Kilim, Yazma ve Nakış gibi Halk El Sanatları´ndaki motifleri özgün bir stil ile kaynaştırarak mozaik çalışmalarına yöneldi.
1958’nda Uluslararası Brüksel Sergisi’ndeki Türk pavyonuna yaptığı 227 metrekarelik çalışmasıyla altın madalya aldı. 1961’da Amerika´ya gitti. University of California at Berkley´da iki yıl misafir profesörlük yaptı.
1962’da New York Modern Art Müzesi “Zincir” adlı resmini satın aldı. 1972’da 33´üncü Devlet Resim ve Heykel Sergisi´nde birincilik ödülü aldı.
21 Eylül 1975 tarihinde yaşama veda etti.
EREN EYÜBOĞLU
1907’de Romanyada doğdu. İlk çalışmalarına ortaöğretim yıllarında özel resim dersleri alarak başladı. Romanya Yaş Güzel Sanatlar Akademisi’nde resim öğrenimi gördü. 1929’da okulu bitirdikten sonra Paris’e gitti. Dört yıl boyunca Julian Akademisi’nde Andre Lhote’nin öğrencisi oldu. 1930 yılında Paris’te tanıştığı kendisi gibi resim sanatçısı olan Bedri Rahmi Eyüboğlu ile 1936 yılında evlenerek İstanbul’a döndü.
İki resim sanatçısı eş olarak yaşamlarını sürdürmeye başladıktan sonra Türkiye’nin dört bir yanını dolaşarak Anadolu insanının yaşam biçimini tuvallerine folklorik özellikleri plastik ögelerle birleştirerek yansıttı. Bedri Rahmi Eyüboğlu ile birlikte D Gurubu’na katıldı.
Topluluğun etkinliklerinde önemli rol üstlenen sanatçı resimlerinde soyutlamacı ve ekspresyonist görüşü ile Anadolu insanına ve doğal yaşama yönelik konular işledi. 1950’li yıllarda yapıtlarında ayrıntıdan uzaklaşarak; sadeliğe, ritmik çizgi ve heyecan verici, coşkulu renk uyumuna yöneldi. Eşi Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun nakışçı stiline karşın, yöresel anlatımlara ulaşmada plastik ögelere eğilimi ağır bastı.
Temalarına çağdaş bir yorum kazandıran Eren Eyüboğlu Üç Güzeller, Dört Güzeller gibi mitolojik konulu resimler de yaptı. Resmin yanında mozaik de çalıştığı 1956’da Ankara Etibank, 1957’de 4. Levent Konut Duvarları, 1978’de Ankara Çocuk Hastanesi, Cerrahpaşa Hastanesi ile 1979 yılında Haydarpaşa Göğüs Hastalıkları Hastanesi için gerçekleştirdiği mozaik panolardan anlaşılmaktadır.
Eren Eyüboğlu 30 Ağustos 1988 tarihinde yaşama veda etti.
MEHMET EYÜBOĞLU
1939 da İstanbul’da doğdu. Fransız St. Joseph Lisesi’nde öğrenim görürken Maya Galerisi’nde açılan “Yazma Sergisi”nin hazırlanışında çalıştı. İlk baskı ve boyamalarını yaptı. 1960’ta mektupla tanıştığı Fransız, Kanadalı Hughette Bouffard’la evlenmek üzere önce Parise, oradan da Kanada’ya gitti.1961’de evlendi.
1962’de USA’da New Jersey Fairleigh Dickinson Üniversitesi’nden burs kazanarak Kanada’dan Amerikaya geçti. Amerika’nın Philadelphia, California, Chicago, New Jersey eyaletlerinde B. Rahmi ve Eren Eyüpoğlu sergileri açtı. 1966’da yurda döndü. 1969-1975 arası sırasıyla lisan, Roche ve Nasaş’ta araştırma ve pazarlama sorumluluklarında büyük bir heyecanla çalıştı.
1976’da babası Bedri Rahmi’nin ölümünden sonra hayatında önemli değişikler yaptı. Kendi yuvasını ve işini bırakarak annesinin yanına ve babasının mesleğine döndü. Uzunca bir aradan sonra yeniden yazma sergisini açtı. 1977’de kalıp oyma dalında kendi buluşu olan yepyeni bir teknik geliştirdi. İlk kez Eren Eyüpoğlu kalıpları oydu.
77-1992 yılları arasında Antalya, İçel Adana, İzmir, Bursa, Muğla, Trabzon gibi yurdun çeşitli yerlerinde sayısız sergiler açtı.
18 Şubat 2009 tarihinde yaşama veda etti.
*****