REKREASYON DERNEĞİ İLE GEZİ 5
Haber ve Fotograflar : Kemal Gönüleri
Hacıbektaş-ı Veli
Bu yıl 6 Mayıs 2017 Cumartesi günü üçüncü kez yapılan Han Belediyesi ve Rekreasyon Derneği’nin ortaklaşa düzenlediği “Han’da Bahar Çiçekleri” Sanat ve Kültür Festivali‘ne katıldıkdan sonra Rekreasyon Derneği üyeleri ile İstanbul Sanat Magazin İmtiyaz Sahibi Kemal Gönüleri hep beraber ; Şoförlerimiz Arif Kokal ile Turgut Öz ve Rehberimiz Nilgün Mazıcıoğlu‘nun önderliğinde ; Gezimizin son günü Kapadokya‘dan hareket edip Avanos’ta Chez Galip’i ziyaret edip alış-veriş yaptıktan sonra ; Hacı Bektaş-ı Veli Türbesine gelindi. Hacı Bektaş-ı Veli‘nin huzurunda dualar edildikten sonra, Balım Sultan Türbesinin önündeki Kuru Ağaç ve Balım Sultan Türbesi ziyaret edilip , Hacı Bektaş-ı Veli‘nin Müzesi gezildi.
Ve Ankara üzerinden İstanbul’a dönüş yolculuğu başladı..
Hacı Bektaş-ı Veli Kimdir?
Gerçek ismi, Seyyid Muhammed bin İbrahim Ata olan , Hacı Bektaş-ı Veli Horasan’ın Nişabûr şehrinde 1281 senesinde doğdu.
İlk eğitimini Şeyh Lokman-ı Perende’den aldı. Lokman-ı Perende, Ahmed-i Yesevi’nin halifelerinden olup, zahir ve batın ilimlerinde derin bilgilere sahipti. Bektaş Veli Lokman-ı Perende’nin gözdesiydi. Ve rivayetlere göre kendinde olağanüstü haller gerçekleşiyordu.
Hacı Bektaş-ı Veli, eğitimini tamamladıktan sonra Anadolu’ya geldi. Hacı Bektaş-ı Veli, kısa zamanda tanınarak büyük rağbet gördü. Bu sırada Anadolu’da dini, iktisadi, askeri ve sosyal teşekkül olan ve kendisinin de bağlı olduğu “Ahilik Teşkilatı” ile büyük hizmetler yapan Hacı Bektaş-ı Veli ve talebeleri, Osmanlı sultanları tarafından da sevildi ve hürmet gördü. Bu sıralarda kuruluş devrinde olan Osmanlı Devleti’nin sağlam temeller üzerine oturmasında büyük hizmetleri oldu. Sultan Orhan zamanında teşkil edilen “Yeniçeri Ordusu”na dua ederek, askerlerin sırtlarını sıvazladı. Böylece Hacı Bektaş-ı Veli’yi kendilerine manevi pir olarak kabul eden Yeniçeri Ordusu, manevi hayatını ve disiplinini ona bağladı. Hacı Bektaş-ı Veli’nin Makalat adlı Arapça bir eseri vardır. 1338 senesinde vefat eden Hacı Bektaş-ı Veli’nin derslerini ve sohbetlerini takip ederek onun tarikatına bağlananlara, tasavvuftaki usûle uyularak “Bektaşi” denildi.
Makalat’ın asıl nüshaları tetkik edildiğinde, onun; İslam dinine sıkı sıkıya ve sağlam bir şekilde bağlı, İslamiyete uymayan davranışlara şiddetle karşı çıktığı anlaşılır.
Hacı Bektaş-ı Veli’nin Öğütü
“Tarikatın, tasavvuf yolunun ilk makamı, bir alime canı gönülden bağlanıp, tövbe etmektir. Tövbe, canı gönülden olan pişmanlıktır ve mutlaka yapılmalıdır. Tövbe ederken gözyaşı dökmelidir. Tövbeyi kabul edecek Allahü Tealadır. Tövbe ettikten sonra O’na tevekkül etmelidir. İkinci makamı, talebe olmaktır. Üçüncü makamı, mücahede, nefse zor gelen, nefsin istemediği şeyleri yapmaktır. Dördüncü makamı, hocaya hizmettir. Beşinci makamı, korkudur. Altıncı makamı, ümitli olmaktır. Yedinci makamı, şevktir ve fakirliktir.
Marifetin birinci makamı edep, ikinci makamı, korkudur. Üçüncü makamı, az yemektir. Dördüncü makamı, sabır ve kanattır. Beşinci bakamı, utanmaktır. Altıncı makamı, cömertliktir. Yedinci makamı, ilimdir. Sekizinci makamı, marifettir. Dokuzuncu makamı, kendi nefsini bilmektir.”
*****
Rekreasyon Derneği ile Gezinin Diğer Fotografları için Tıklayınız
*****
*****