Canan Arabacı Kongrede Derneği anlattı
Haber : Kemal Gönüleri
- Rekreasyon Derneği Başkanı Canan Arabacı, 4.Rekreasyon Araştırmaları Kongresi’nde Rekreasyon Derneğinin faaliyetlerini ve amaçlarını anlattı.
- Dernek Başkanı Canan Arabacı , 4.Rekreasyon Araştırmaları Kongresi’nde ayrıca Keçe Sanatı hakkında da bir sunum gerçekleştirdi.
9-12 Kasım 2017 tarihlerinde Kuşadası Le Bleu Hotel & Resort‘de düzenlenen 9 Eylül Üniversitesi‘nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen 4.Rekreasyon Araştırmaları Kongresi sona erdi.
Rekreasyon Derneği Başkanı Canan Arabacı 4.Rekreasyon Araştırma Kongresinde yaptığı sunumunda Rekreasyon Derneği’nin faaliyetlerini anlatırken, keçe Sanatı hakkında da dinleyicileri bilgilendirdi.
10 Kasım Atatürk’ü anma haftası nedeniyle Arabacı konuşmasına ;
“Sayın Rektörüm değerli akademisyenler ve öğrenciler değerli Rekreasyon Derneği üyeleri , 10 Kasım Atatürk’ü anma haftası nedeniyle bu yıl ikincisini düzenlediğimiz Kasım Rüzgarları karma sergimizin 4. rekreasyon araştırmaları kongresine denk gelmesi nedeniyle ayrı bir önem taşımaktadır. Toplumlar, tarihlerine yön veren ve geleceklerini aydınlatan liderlerini hiçbir zaman unutmazlar. Atatürk’te Türk tarihine yön vermiş, Türk milletini çağdaş bir toplum haline getirerek ülkemizin geleceğine ışık tutmuş, bu sayede unutulmaz liderimiz olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, eşsiz devlet adamı Büyük Önder Atatürk’ü bir kez daha saygı minnet ve rahmetle anıyor hepinizi saygıyla selamlıyorum” diyerek başladıktan sonra ;
Yarım Asrı geçgin bir Dernek olduklarını vurgulayan Arabacı ; “1959 Yılında Cumhuriyet Döneminin Çağdaş Türk Heykeltraşları arasında yer alan Lerzan Bengisu ve 10 Sanatçı arkadaşı tarafından İstanbul Merkezli kurulmuş olup bu gün 5 temsilciliği bulunmaktadır. Derneğimizi 1991 yılından 2014 yılına kadar 23 yıl büyük özveri ve başarı ile bu yıllara taşıyan geçen yıl hakka uğurladığımız , değerli Onursal Başkanımız Seramikçi Ressam Merhume Güngör Arıbal’ı ve emeği geçen tüm Sanatçılarımızı Rahmet ve şükranla anmak isterim. Rekreasyon Araştırma kongrelerine bu yıl üçüncü kere katılıyoruz. Son katılımımızdan bu yana aramızdan ayrılan Onursal Başkanımız Güngör Arıbal , Şermin Güner Hocamızı ve Ülker Sime arkadaşımızı kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Onları rahmetle ve saygı ile anıyoruz. ” dedi.
Dernek Başkanı Canan Arabacı , Derneğin kuruluş amaçlarını anlatırken ; “Derneğimizin kuruluş amacı insanların günlük uğraşlarının dışında Güzel Sanatların çeşitli dalları ile uğraşarak yaratıcılıklarını ve yeteneklerini ortaya çıkarmak; Sportif ve Doğaya yönelik faaliyetlerde bulunarak ruh ve beden sağlığını korumaktır. Her ay düzenlenen toplantılarımızda ise Akademisyen üyelerimiz kendi uzmanlık alanlarında üyelerimize panel söyleşi ve konferanslar vermekte, estetik bilincin geniş bir tabana yayılması için Sanatsal boyutta katkı sağlamaktadırlar. Derneğimiz meslek Derneği olmadığından, akademisyenler ve kendi mesleği dışında Sanatla uğraşan üyelerimiz ile Amatör ve profesyonel Sanatçıları aynı platformda buluşturma özelliğine de sahip olmaktan büyük övünç duyuyoruz.” dedi.
Dernek Başkanı Canan Arabacı , Derneğin sosyal sorumluluk projeleri hususunda da dinleyicilere ; “Üyelerimiz ile düzenlediğimiz Yurt içi ve Yurt dışı Sergilerinin yanı sıra ziyaret ettiğimiz Ülke ve Şehirlerin Sanat ve Kültür anlamında , çok yoğun bilgi ve tempo içeren gezileri sayesinde bir nevi Spor ve Turizm Rekreasyonu da yaptırmış oluyoruz. Yine her yıl 15 Nisan Dünya Sanat Gününü bir Sosyal Sorumluluk projesi ile kutlamaktayız. Genç üyelerimiz ile Çocuk evi ve konferans salonları boyama, Hafif spastik ve otistik çocukların okullarında Uzman öğretmenlerimizle seramik, resim ve keçe çalışmaları Huzur evlerinde yaşayan yaşlılarımızla; yine Keçe çalışmaları yaparak düzenlenen kahvaltılı toplantılarda onlarla vakit geçirip ürettiklerini Sergileme imkanı sunmaktayız. Bu yapılan çalışmalar Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği aracılığıyla Dünya Sanatçıları arasında paylaşılmaktadır.” dedi.
Başkan Arabacı, Sanat Köyü çalışmaları hakkında ise “Derneğimizin 3 yıldır yürüttüğü en önemli sosyal sorumluluk projesi ise Eskişehir’in Han ilçesinde Derneğimiz ile ortak kurulması planlanan “Uluslararası Sanat Köyü” projesidir. Bu projeye bağlı olarak ilk iş bölgede atıl duran Tarihi Hamamı Sanat Galerisi ve Müze haline dönüştürerek hem üyelerimize, hem bölge Sanatçılarına ve Yöre halkının ilgi ve kullanımına sunulmuştur. Bu proje uzun soluklu bir proje olduğundan öncesinde her yıl Mayıs ayında Festival, Ekim ayında da uluslararası Sanat Çalıştayları düzenlemeye başladık. Bu Festivaller kapsamında Dernek üyelerimiz ile Konulu Sergiler açtık.
Amaç yıl boyu hamam müze ve sanat galerisinde gezilecek kalıcı bir serginin oluşmasını sağlamaktı. Bölge Çocuklarına Resim Yarışmaları düzenleyerek, hepsine sanatsal malzeme dağıtarak onların küçük yaşta yaratıcı yeteneklerini fark etmelerini sağlamak ve sanat köyü ne demek düşündürmelerini sağlamaktı amacımız. Han’lı kadınlara Geleneksel Sanatlarını modernize ederek satışa uygun hale getirmelerini ve bölgeye çok tanıdık olan Keçe sanatını uzman hocalarımız tarafından tekrar öğretmeyi planladık . Yöresel tadları ve ürettiklerini paketlemeyi pazarlamayı ve satışını öğreterek, Sanat Köyünün içinde bulunacak yöresel dükkanlarında nasıl gelir sağlayabileceklerini görmelerini sağladık. Dernek üyelerimiz ve uzman hocalarımızla Festivallerde çevre illerden gelen halkla değişik Sanatların Standlarını açıp ; ebru , soğuk seramik, baskı, ahşap yakma sanatı gibi farklı sanatlarla da tanışmalarını sağladık. Ekim aylarında Han ilçesi meydanında düzenlediğimiz Uluslararası Sanat Çalıştaylarının amacı ise Frig Vadisi , yeraltı şehirleri ve Yazılıkaya anıtı ile Han ilçesi doğası tarihi ve kültürel değerleri bakımından önemli olduğu kadar Doğa turizminede çok uygun bir bölge olduğunu vurgulamaya çalıştık. Bu nedenle 3 yıldır düzenlenen çalıştaylarda Dernek üyelerimizin ve yerel sanatçıların yanı sıra Pakistan, Hindistan, Polonya, Bulgaristan, Kosova, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Ukrayna, Finlandiya gibi ülkelerden Sanatçıları 4 gün boyunca ağırladık ve ürettikleri eserlerden Han belediyesine Sanat koleksiyonu oluşmasına katkıda bulunmalarını sağladık. Geçen yıl gelişim Üniversitesi Tekstil Bölümü Öğrencilerinin Tasarımları ve Dernek üyelerimizin yöresel keçe başlıkları ile köy meydanında bir defile düzenlenmiştik. Bu yıl ise Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinden katılan etkileşimli drama liderleri ile köy meydanında çocuklar ve kadınlarla drama gösterileri yapılmıştır. Böylelikle Bölgenin tarihini ve kültürünü geniş bir tabana yaymanın yanısıra Han ilçesi tarihe ve sanata gönül verenlerin buluşma noktası haline gelmesi için uğraş verilmektedir. Bu projede bizlere inanarak destek veren öncelikle Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Yılmaz Büyükerşen’e Han Belediye Başkanı ve Han halkına Rekreasyon Derneğinin özverili Sanatçılarına beni sabırla dinlediğiniz için sizlere teşekkürlerimi sunuyor hepinizi tekrar saygı ve sevgiyle selamlıyorum” dedi.
Canan Arabacı ; Keçe Sanatının tanıtımı için yaptığı sunumunda ise ;
“Keçe Sanatı ve İnsan -Sanatta Rekreasyon Keçe belkide insanlık tarihinin bilinen en eski kumaş türüdür. Keçenin ilk defa nasıl yapıldığı nerelerde kullanıldığı hakkında kesin bilgi olmasa da kullanımına ait en eski yazılı belge Homeros’un İlyada eserindedir. İlk yıllarda örtü, yaygı , çadır, giysi yapımında kullanılan keçeyi Osmanlı döneminde kavuk yapımında görüyoruz. Yeniçeri askerlerinin beyaz keçeden yapılmış (başlık) ‘yatırma’ denilen omuzlara sarkan keçe parçası, askerin ensesini soğuktan, rüzgardan aynı zamanda da kılıç darbelerinden korurmuş. Keçe iyi dokunmuşsa su geçirmediği gibi kolay kolay da kesilmezmiş . Keçenin Üretim süreci yüzyıllar içerisinde geliştirilmiş olsa da; temel prensibi ve ham maddesi hep aynı kalmıştır. Keçe yapımında iyi yün seçimi önemlidir. Yün, keçe yapımına uygun hale getirilebilmesi için uzun bir işlemden geçer. Yıkanır , taraklanır, taranır ve daha sonra boyama işlemi gerçekleşir. Eskiden kök boya ile yapılan bu işlem (nar özü ve çeşitli yapraklardan elde edilen bu boyalala yapilirken) günümüzde moda taleplerinin karşılanması ve geniş bir renk yelpazesine ulaşılabilmesi için fiber aktif boyalar kullanılır. Hatta bazı kumaşlarla uyum sağlaması adına (en çok ipek ile) kumaşlada kullanılır. Keçeyi yapma aracı su ve sabundur . Yün ipliklerin hareket etmesi su , el veya dirsek basıncı ile birbirlerine geçmesi sağlanır. Bu işlemi de yuvarlama el veya ayakla çiğnenme işlemi ile hatta günümüzde tepme makinaları kullanılarak yapılır Buna Türkçede yünün pişirilmesi denir Bu işlem bir usta tarafından gerçekleştirildiğinde ise nefes alabilen su geçirmez esnek ve eşsiz bir sanat eseri halini alıyor. Sevgi ve Sabır sanatta çok önemli kavramlardır. Biraz evvel konuşmamın başında Keçe yapımında iyi yün seçiminin önemli olduğunu söylemiştim . Yaşamın da bir Sanat olduğunu kabul edersek İnsan hayatı da keçe gibi, bir çok evreden geçiyor. Keçenin serüveni hayatta özünde iyi olmak kadar her şeye rağmen insan olabilmek insan kalabilmenin önemini anlatıyor. Buradan Sanata ve Rekreasyona dönmek istiyorum. İşte insanda böyledir. Özünde iyi olmak gerçekten önemlidir (Bazı insanlar bu hayattan, yaşadıklarından hiç bir ders almadan, hiç bir şey öğrenmeden göçüp gidebiliyor) ve iyi bir ustanın elinde işlenmek, Bir çocuğun yetişmesi gibi . Bir çocuğun yetişmesi; birey haline gelerek toplumları oluşturmasında Sevginin ve Sabrın önemini ortaya koyuyor . Yaşamı da bir Sanat olarak kabul edersek; “Sanat aslında insanın iç derinliğidir insanın ruhunun sessiz çığlığıdır demiş” Ünlü bir Ebru Sanatçımız . İnsanın gerginliklerini atabilmesi ruh sükunetine erebilmesi için güzel Sanatların herhangi bir dalıyla meşgul olmaları gerektiğine inanıyorum. İnsanlar günlük yaşamlarında bir çok olaydan etkilenirler. Beynimiz Önemlileri kaydederken önemsizleri siler.
Sanatla uğraşan insanlar yaşadıklarından bir dönem uzaklaşır yarattığı esere odaklanır. Sanatçılar ise çoğu kez bilinç altına itilmiş bir çok olay ve yaşananları besleyerek eserler üretirler. Son zamanlarda düzenlenen çalıştaylara baktığımda genelde doğada, kısıtlı süre içinde kendi yetenekleri ve hayal güçleri doğrultusunda; yapılan ama insana inanılmaz hafiflik veren çalışmalar olduğunu görüyorum. Bu bağlamda amaç sadece sanat yapan kişiler yetiştirmek değil, sanatı seven ve kültürü algılayan bireyler yetiştirmektir. Yani herkesin sanatçı olması mümkün olmasa da, sanatı anlayan ruhu kazandırmaktır.
4 yıl önce bir Mevlevi’den Keçe Sanatının insan yaşamıyla benzerlikleri konusunda bir söyleşisine dinleyici olmuştum. Sabrın ve Sevginin insan yaşamında ne kadar önemli olduğunu, Bireysel düşündüğümüz Sanat ve Rekreasyon ‘un aslında sağlıklı toplumların oluşmasındaki önemini bir Sanattan yola çıkarak sizlerle paylaşmak istedim.” dedi.
Rekreasyon Derneği üyeleri 4.Rekreasyon Araştırma Kongresi kapsamında Meryem Ana Ziyareti , İsa Bey Cami Ziyareti , Kuşadası Kalesi Ziyareti (Güvercin Ada ) ve Şirince Gezisi gibi kültürel gezilerde yaptılar.
4.Rekreasyon Araştırma Kongresi Le Bleu Hotel & Resort’ta Cumartesi gecesi düzenlenen Gala yemeği ile sona erdi.
*****