Sanatta Çürüme

Sanatta Çürüme

Safter Çevirgen Yazdı

Çürüme… Bu çağın en derin yankısı. Toplumların, kurumların, inançların, hatta en sahici duyguların bile ağır ağır çözülmesi. Biz ilerleme masalıyla uyutulurken, aslında her adımda daha fazla geri kalıyor, daha fazla yozlaşıyoruz. Cioran’ın karanlık sesi kulağımda: “İnsanlık, kendi ağırlığı altında çürüyen bir yığından başka nedir ki?”

Yozlaşmayı her yerde görmek mümkün. Diller, sözcüklerini kaybediyor; düşünceler, klişeye dönüşüyor; kalabalıklar, düşünmekten çok tekrarlamayı biliyor. Her yeni inşa edilen yapı, aslında yıkımın bir provası. Geri kalmışlık artık yalnızca ekonomik ya da teknik değil; ruhun geri kalmışlığı, zihnin taşlaşması.

Sanatçı, bu çürümenin tam ortasında nefes almaya çalışıyor. Fakat sanat da payını aldı: İçtenlik yerini gösteriye bıraktı. Güzellik, bir vitrinin cazibesi kadar yapay. Çürümenin en sinsi biçimi, sanatta olur: Çünkü orada estetikle maskelenir, yozlaşma bir “tarz” diye pazarlanır. Böylece toplum, çürümeyi fark etmeden yüceltir.

Cioran bize şunu hatırlatır: Her şeyin düşüşü vardır. Her düşünce, her inanç, her sanat anlayışı zamanla kabuk bağlar, donuklaşır, kokuşur. İnsanlığın tarihine bakınca, ilerlemenin değil, çürümenin izleri daha belirgin görünür. Biz, sürekli kendini tekrar eden bir gerilemenin tanıklarıyız.

Sanatçı olarak görevim, bu çürümeyi estetize etmek değil, ona ayna tutmak. Çünkü çürüme örtüldükçe hızlanır. Benim dilim suskunluğu delmeli, yozlaşmayı işaret etmeli. Sanat, tam da bu yüzden hâlâ gereklidir: Çürümeyi gizlemek için değil, göstermek için.

Bugün yaşadığımız şey yalnızca bir gerileme değil, bir unutma hali. Çürümek, hatırlamanın da yitimi demektir. Değerlerin, hakikatin, belleğin silinişi. Ve biz buna “normalleşme” diyoruz. Oysa normal olan, aslında yıkımın en rafine biçimidir.

Sanatçı olmak, çürümenin sessizliğini bozmak demektir. Yozlaşmayı görmek, geri kalmayı ifşa etmek ve gerçeği çıplak haliyle göstermek. Çünkü Cioran’ın dediği gibi, insanlığı kurtaracak hiçbir şey yoktur; fakat onu uyandıracak bir çığlık her zaman mümkündür.

****

Read Previous

Köpekler Üstüne Bir Deneme

Read Next

“Mahi Ben Kara Fatma” İzmit’te sahnelendi

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Most Popular