UÇUR(T)MA SANATI

UÇUR(T)MA SANATI

Perihan KOCA Yazdı

Kimimiz kurduğumuz hayallerle uçtuk, uçurttuk ve/veya uçmayı, uçurtmayı denedik.

Kimi kanat taktı hayallerine, kimi teknolojiyi kullandı, kimi duyguda kanatlandı kimi düşüncede. Bir kısım insana nasip oldu belki de hayallerinin gerçekleşerek vücut bulması. Şu var ki her birimiz gerçekliğin farkındaydık. Güzel olan hayaller, aslolan gerçekler, ortaya çıkan, somut olan ise sonuçlardı.

‘‘Yaşamı katlanılır ve yaşanılır kılan hayallerden uzaklaşmak, ruhun renksizlik ve sessizlik kefenine bürünerek nefes almasıdır.’’

Bu yazılı sohbetimizin bu kısmında ipini elimizde tuttuğumuz bireysel hayallerin tanımına değinerek uçma, uçurma ve uçur(t)ma sanatında kısaca gezindik.

Toplumsal ve topluma hitap eden mesleklerde uçma, uçurma ve uçur(t)ma sanatına uzun uzun değinmeye ne uçurtmanın ipi yeter, ne gaz (helyum, hidrojen) ne de kanat takmış ekonominin bol sıfırlı parası yeter.

Ancak şöyle bir dokunup bu mevzuda birlikte uçmazsak olmaz.

Rahmetli Turgut ÖZAL’ın yönetiminde halkı, ekonomiyi yani ülkeyi çağ atlatacağım yaklaşımı ile uçur(t)ma zamanlarında, gerçek yaşamda tanıklık ettiğim minik bir anımı aktaracağım.

Mavinin özgürlüğünde zarafetle kulaç atan Kadıköy – Karaköy Vapuru, köpürttüğü sularda salınarak iskeleye yanaşıyordu. Oturdukları koltuklardan keyifle kalkan yolcular, kimi gözleriyle selamlaşıp, kimi tebessümle bakınıp birer, ikişer toplanarak sırtlarını denizin engin mavisine dönüp yüzlerini yaklaşmakta oldukları iskeleye çevirmişlerdi. Ayakta selam durur gibi iskele ile vapur arasında kurulan ipten (Halat) bağın görevini tamamlamasını bekliyorlardı.

Vapur ile iskele arasında yaklaşık 1 Metre vardı ki üst kattan koşarak inen bir genç kalabalığı yararak: Çekilin, çekilin Özal çağ atlıyor ben de vapur yanaşmadan iskeleye atlayacağım dedi.

Birkaç adım geri çekilip koşar adımla atlayarak uçan adam, trak diye kocaman bir sesle ters dönmüş böcek gibi sırt üstü vapurun zeminine konuverdi.

İnmeye hazırlanan yolcular hayıflanırken olgun yaştaki bir yolcu, oğlum senin çağ atlaman hükümetin bizi uçur(t)masına benzedi dedi. Diğer bir yolcu ise daha yanaşmayan vapurdan atlamasını bilmeyen çağı nasıl atlayacak dedi. Birkaç saniyelik sessizlikten sonra bir diğer yolcu uçarak çağ atlanmıyormuş demek ki, gençliğine güvenip boyundan büyük sıçradı dedi.

Bu arada gencin durumunu merak edenlere not, alnını ovuşturarak doğruldu, o arada iskeleye yanaşan vapurdan yolcuların yardımı ile indi.

Bulunduğu dönemi huzur, sağlık, refah, adil düzen hayalleri ile yaşayan ve insani değerlerin önde olduğu, liyakatın dikkatle uygulandığı, üretime dayalı ekonomiyle kalkındığı, sanatın, kültürün, eğitimin en üst çıtada seyrettiği ve gelecek kaygısı gütmeden yaşam sürdüren toplumlar uçma ve uçurma sanatında başarıyı yakalamışlardır. Bunun aksi durumda sadece boşlukta gezinen hayalleriyle uçur(t)ulmuşlardır.

Ülkelerin bünyesindeki bir çok siyasetçinin hayalinde uçmak, uçarken uçurmak varken vaad ve icralarında gerçekleşen uçur(t)mak oluyor.

Değerli dostlarım yazılı sohbetimizi sonlandırırken, sizlerle iki ayrı Duyuru/ Davetimi paylaşmak isterim.

  • 22 Nisan 2024, Saat 13:00 ile 18:00 arası, Barış Manço Kültür Merkezi’nde, Sunumunu ben Perihan Koca ve Ertuğrul Kalafat beyin yapacağı, birçok şair, aşık, ozan, yorumcu ve ses sanatçısının yer alacağı, TURAN Şiar ve Ozanlar Platformu çatısında ‘‘SAZIN TELİNDEN SÖZÜN DİLİNDEN’’ Etkinliğimizde gerçekleştireceğiz. Adres: Caferağa Mahallesi, Nailbey sokak, Kadıköy/Moda – İstanbul

  • 20 Nisan 2024, Saat: 13:00 – 16:00 Tarihinde benim de (Perihan Koca) şiirimle yer alacağım, Salih & Rabia Ece Aydoğdu Çiftinin hazırlayıp sunacağı, ölümünün 76. Yıldönümünde İKSED (İstanbul Kültür Sanat ve Edebiyat Derneği) Tarafından düzenlenen, Şiirleriyle Sabahattin Ali’yi anma etkinliği Adres: Perpa Ticaret Merkezi B – Blok, Kat: 13 Mithat Yümlü Konferans Salonu ŞİŞLİ – İstanbul

Hayallerimizin, emeklerimizin, sağlığımızın, gücümüzün, geleceğimizin, enerjimizin, velhasıl insana ve insani değerlere dair ne varsa ipi kopan balonlarla uçur(t)ulmamasını dilerim. Güzel gönüllerinize Yağlıboya resmimin bir görselini, ‘‘Güfte Renginde Şiir Ritminde’’ Kitabımdan bir şiirimi ve Youtube’da yayımladığım  Kaşı biraz öne eğsen isimli şarkımı bırakıyorum.

Hoş kalın, hoşcakalın, sanatla ve sevgiyle kalın.

İNSANLAR

Cehaletin cesaretiyle

Yaktılar, yıktılar

Hırslarının esaretiyle

Kestiler, astılar

Bir gün toprak olacak bedenleriyle

Parsel parsel sattılar

Ne gözleri doydu, ne karınları

Çaldılar, yediler

Ne hayvanı ne doğayı

Ne de insanı

Can bildiler, candan sevdiler

Zehir gibi az

Mikrop gibi çoktular

İnsan kılıklı insanlar

İnsanlıkta yoktular.

Perihan KOCA

www.perihankoca.com
perihankoca9@gmail.com

perihan_koca@hotmail.com

Facebook & Twitter & Instagram

****

Önceki

Suzan Meto Resim Sergisi

Sonraki

19 Nisan 2024 Cuma Tiyatro Rehberi

Yorum yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Popüler Yazılar