Nurullah Kadirioğlu & “Şehir, Zaman, Kadın”
Haber: Necati MUMAY

Gazetecilik kariyerine TRT’de başlayan, uzun yıllar televizyonculuk ve akademisyenlik yapan Nurullah Kadirioğlu’nun şiir kitabı “Şehir, Zaman, Kadın” okuyucuyla buluştu.
Kadirioğlu, şiirlerinde insanın gerçekliği anlama çabasını iki yönlü bir yolculuk olarak ele alıyor: Biri bilinmeyenleri çözmeye çalışan aklın yolculuğu, diğeri ise insanın kendini, varlığını ve değerini anlama yolculuğu. Şair, sanatın ve şiirin özgürleşme isteğinden doğduğunu vurguluyor.

“Özgürce yaşamak, yaşamı dilediği gibi yeniden biçimlendirmek arzusu ‘nefesin unutulduğu yerde dansı bırakır’, ‘böyle akşamlar elbette şaraba benzer,’” diyen Kadirioğlu, düş gücünün şiirdeki en temel itki olduğunu söylüyor. Ona göre “gerçek sıkıcıdır, belli, kemikleşmiş alışkanlıklar insanın ruhunu boğar” ve şiir bu sıkışmışlığa karşı bir soluk alanıdır.
Şair, “İkinci yeni alkol vesaire” dizesiyle yaşanmışlıklara göndermede bulunurken, “hadi bana yahû” çağrısıyla da aşka ve hayata bir davet çıkarıyor.
Tanıtım bülteninde Metin Cengiz’in de belirttiği gibi, Kadirioğlu’nun şiirleri insanın özgürleşme isteğinin kelimelerde biçim bulmuş hâli.
****





