Ali Emre Kaymak’ın Sergisi
“Sarnıç” Açılıyor
Haber: Kemal Gönüleri
Gülhane Parkı Gülhan Sarnıcı, Ali Emre Kaymak’ın “Sarnıç” isimli Sergisine ev sahipliği yapıyor.
Serginin açılış kokteylli, 18 Ekim Cumartesi Saat: 16.00‘da Gülhane Parkı Gülhan Sarnıcı‘nda gerçekleşecek.
Sergi, 18 Ocak 2026 tarihine kadar Sanatseverler tarafından Gülhane Parkı Gülhan Sarnıcı‘nda Pazartesi günleri dışında hergün Ücretsiz olarak izleyebilecek.
Gülhane Sanat‘tan yapılan yazılı açıklamada Ali Emre Kaymak’ın “Sarnıç” isimli Sergisi için; “İBB Miras restorasyonuyla İstanbul’a yeniden kazandırılan Gülhane Sarnıcı’nın benzersiz atmosferi, sanatçı Ali Emre Kaymak’ın “Sarnıç” adlı sergisine ev sahipliği yapıyor.
Balıkları, suyu ve hafızayı merkezine alan sergi, İstanbul’un katmanlı belleğini bir araya getiriyor. Sanatçı, denizle kurduğu kişisel bağı ve sahil yaşamının izlerini, bu kez sarnıcın taş duvarları arasında resimlerine taşıyor.
Suya, hafızaya ve İstanbul’un derinliklerine birlikte tanıklık etmek için hepinizi Gülhane Sanat’a bekliyoruz.
“Hafıza, içinde geleneğin şifrelerini taşıyan bir potansiyel enerjidir. Bu enerji, sanat aracılığıyla harekete geçtiğinde geçmişle gelecek arasında bir geçit açar. Sanat, köklerinden aldığı birikimi bugünün diliyle yeniden kurarken, geleneği yeniden tanımlar; onu sabit bir miras değil, yaşayan bir süreç haline getirir. Octavio Paz’ın sözünü ettiği gibi, gelenek kesin bir zamanda oluşmaz; zamanın kendi üzerine kıvrıldığı, geçmişle geleceğin aynı anda var olduğu bir “şimdi”de şekillenir.Ali Emre, Sarnıç sergisinde kendi hafızasıyla şehrinin, İstanbul’un katmanlı, palimpsest belleğini buluşturuyor. Bu buluşmanın merkezinde, çocukluğunun kimi anılarından süzülen mekandaki balık imgeleri yer alıyor. Çocuk aklında balıklara ait bir mekân olarak yer eden sahneler, yıllar içinde dönüşerek hem bireysel hem de kentsel hafızanın bir parçasına dönüşüyor.
Sergi, iki yüzüyle geçmişe ve geleceğe bakan bir yapı kuruyor. Resimlerdeki balıklar ne tamamen oldukları hâlde ne de bütünüyle dönüşmüş şekillerinde. Bu ara hâl, bir yandan insanın unutuşuna, yani “balık hafızasına” dokunurken, diğer yandan tarihle kurulabilecek sahih ilişkinin ipuçlarını taşıyor. Balıklar artık yalnızca doğanın değil, zihnimizin içindeki akışın figürleri. Ne geçmişte kalıyorlar ne de bugüne tam olarak aitler; arada, değişim hâlinde yüzüyorlar.
Sergiye eşlik eden ses enstalasyonu, suyun yankısıyla birlikte zamana yayılan bir akışı hatırlatıyor: tarih öncesinden Roma’ya, Osmanlı’ya, Cumhuriyet’e ve bugünün İstanbul’una uzanan bir yankı. Bu ses, insanın suyla, hafızayla ve varoluşla kurduğu bağı işitilebilir kılıyor.
Ali Emre’nin balıkları ne kendileridir ne de bir temsiliyet iddiasındadır; onlar değişimin, hatırlamanın ve unutmanın iç içe geçtiği bir süreçte belirirler. Bu resimler izleyiciye, belleğin kendi içinde yeniden biçimlenen bir alan sunar.
Sarnıç, izleyicisini herhangi bir sonuca değil, bir deneyime davet ediyor: Zamanın, bu geçitlerden sızdığı, görüntülerin sessizce dönüştüğü, balıkların ise artık sadece suda değil, olan ve olacak olan hatıralarda yüzüldüğü bir hâle.” denildi.
****





