Halikarnas Balıkçısı’nın
Kızından “Anılar Akın Akın”
Erol Ünal Yazdı
- Halikarnas Balıkçısı’ (Cevat Şakir)’in hayatı ve İtalyan eşi Agnése ile kızları Mutarra’nın hikâyeleri kitapçılarda..
Halikarnas Balıkçısı‘nın kızı İsmet Kabaağaçlı Noonan yeni çıkan kitabında Cevat Şakir’in hayatı ve İtalyan eşi Agnése ile kızları Mutarra’nın hikâyelerini anlatıyor.
İsmet Kabaağaçlı Noonan, ünlü yazar Halikarnas Balıkçısı’ (Cevat Şakir Kabaağaçlı)‘nın kızı.
Bu kitapta İsmet Kabaağaçlı Noonan, anılarını bulacaksınız. İsmet Kabaağaçlı Noonan‘ın yazdığı sadece günlük aile anıları değil aynı zamanda Osmanlı Devleti‘nin son yıllarına ve Türkiye Cumhuriyeti‘nin büyümesine tanıklık etmiş geniş bir ailenin, Şakir Paşa Ailesi’nin hikâyesi…
Şakir Paşa ailesi; ressam Fahrünnisa Zeyd, gravür sanatçısı Aliye Berger, seramik sanatçısı Füreya Koral, ilk kadın tiyatro yönetmeni Şirin Devrim, usta yazar Halikarnas Balıkçısı (Cevat Şakir) gibi Türkiye’nin sanat ve edebiyat camiasında yer edinmiş sanatçıların doğduğu bir aile olarak dikkat çekiyor.
İsmet Kabaağaçlı Noonan kitabında Şakir Paşa‘dan bugünkü torunlara kadar uzanan detaylı bir soyağacına da yer veriyor.
Kitapta Sabahattin Eyüboğlu‘nun 1946’daki Mavi Yolculuktan sonra Halikarnas Balıkçısı (Cevat Şakir Kabaağaçlı)’ya gönderdiği dizeler de yer alıyor;
Balıkçı’dan mektup gelir sel gibi
Merhaba’sı püfür püfür yel gibi
Bir Akdeniz var sanki yüreğinde
Saçar dünyaya cömert bir el gibi
Kitapta kimler yok ki; Madam Roji Sabo, Sabahattin Ali, Sabahattin Eyüboğlu, Ruhi Su, Safiye Ayla.
Yazar, Safiye Ayla hakkında; “Safiye Abla avludaki masanın üzerine çıktı; tüm benliğiyle, yüreğiyle, büyük bir heyecanla birbiri ardına, sevilen şarkılarını söylüyor; insanlarda çıt yok, sadece gözyaşı ve alkış…”
İsmet Kabaağaçlı Noonan, babası Halikarnas Balıkçısı’nı (Cevat Şakir Kabaağaçlı) şöyle anlatıyor; “Hatırladığım sadece, mavi atlasa sarılmış, narenciye dalları, kalalar, palmiyeler, begonviller, mimozalara bulanmış babamı Bodrumluların omuzlarına almalarıydı. Ben babamın bu insan selinde, yukarıya doğru uzanan eller üzerinde, bir elden diğerine uçarcasına geçip gittiğini gördüm.”
Cevat Şakir hapisteyken Agnése ile Mutarra, İtalya‘ya dönmüştür. Mutarra‘nın kızı Çinzia uzun yıllar sonra 2004 yılında tatil için geldiği Bodrum’da tesadüfen Cevat Şakir’in izlerini, oradan da annesinin kardeşlerini ve kuzenlerini buluyor.
İsmet Kabaağaçlı Noonan kitabında bunu şöyle anlatıyor: “İşte o 2004 yılı Mutarra’nın kızı Çinzia Bodrum’da tatilde yolda yürürken birden kafasını kaldırmış, yolun üstündeki “Cevat Şakir Caddesi” yazısını fark edince, “Bu benim dedem!” diye haykırmış. Babamın ölümünden önce, Bodrum’un tek giriş caddesine “Cevat Şakir Caddesi” adı verilmişti.
Cevat Şakir o zaman espriyle, “Ha şimdi hükümetin bana yıllardır yaptığını, üzerimden geçen eşek ve develer yapacak” demişti. Ne gariptir ki bu caddenin adı 30 yıl sonra böyle bir buluşmaya vesile olacaktı. İki arkadaş hemen belediyeye gidip görevliye sormuşlar. Fakat ne onlar görevliyi ne de görevli onları anlamış. Gene de işin peşini bırakmamışlar, İstanbul’a döndükten sonra araştırmaya, soruşturmaya devam etmişler. Ve böylece Çinzia dedesini bulmuş; biz de ablamızın ailesine kavuşmuş olduk.”
İsmet Kabaağaçlı Noonan‘ın yazdığı Halikarnas Balıkçısı‘nın Kızından Anılar Akın Akın adlı kitabı edinmek için
****





