Köpekler Üstüne Bir Deneme
M. Demirel Babacanoğlu Yazdı

Biz çocukken komşularımızın köpeği ile oynardık Ne sevimli şeylerdi onlar. Elimizi ağzına sokardık ısırmazdı.
Halamgil Adana’ya göçtüler; köpeklerini bize bıraktılar…bir süre bizde kaldı. Ben evden ayrıldım. Anam babam da çok yaşamadılar. Evde kimse kalmayınca, köpek; Komşumuzun köpeği ile arkadaş oldu, onlara kapılandı.
Köpekler çok zeki hayvanlar. Bir yerde okumuştum. Alman’ın biri ülkemizden aldığı köpeğini bahçesine bağlamış… Komşularında inşaat varmış. Orada Türk işçiler çalışıyormuş. Aralarında Türkçe konuşuyorlarmış. Alman’ın köpeği kafasını kaldırıp konuşmaları dinliyormuş; dinledikçe rahatlıyormuş. Bu kez Alman köpeğini çalışanların yanına götürmüş, olayı anlatmış. İşçiler de mutlu olmuşlar. Aralarında arkadaşlık kurulmuş. İş bitince ayrılırken sözleşmişler, arada bir gün gelip Türkçe konuşmuşlar, köpeğin Türkçe özlemini gidermişler!
Kentte yaşıyorum ya… Akşam vakti bir yere gidecektim, orayı çok iyi bilmiyorum, yol ayrımında indim araçtan, çevreme bakındım karşıda bir inşaat kulübesi gördüm, şu kulübedekiler bilir diye düşündüm: Kulübeye yöneldim, iki köpek karşıladı beni hem havlıyorlar hem bacaklarımın arasından geçiyorlardı. Ben onlarla konuşmaya çalışıyordum; sizinle tanışıyor muyum diyordum; köpekler yüzüme baktılar…havlamayı kestiler. Bu sırada kulübede kalan bekçi dışarı çıktı, köpekleri çağırdı, köpekler bir kenara çekildi. Gideceğim yeri sordum, biliyormuş, tarif etti, gittim…

Her kentte olduğu gibi bu kentte de başıboş köpekler dolu, gündüz yatıyorlar, gece geziyorlar. Üstlerine araba motosiklet süren birini gördüler mi hep birlikte havlıyorlar. Unutmuyorlar kendilerine yapılan iyiliği de, kötülüğü de…
Her gün sabah erkenden yürüyüşe çıkıyorum. Köpek gezdiriciler de çıkıyorlar… Köpeklerini bölünmüş yola (refüje) pislettiriyorlar… Yollar kaldırımlar kokuyor, geçilmez oluyor… İçlerinde naylon eldivenle köpeğinin pisliğini alıp özel torbaya (poşete) koyan yok değildi.
TV’de görmüştüm. Köpeği, kediyi eğitmişler. Klozete ediyorlar. Köpek gezdiriciler de böyle bir şey yapabilirler…
Belediyeye haber verdim… Alanya’da belediyesi bölünmüş yola köpek tuvaleti yaptırmış, Köpek gezdiricilerin köpekleri bu tuvalette ihtiyaçlarını gideriyorlar… Caddeler sokaklar temiz kalıyor.
Aziz Nesin bir öyküsünde anlatmıştı, ayağı kırılan bir köpeği veterinerin biri iyileştirmiş… O köpek, bir kazada ayağı yaralanan bir köpek arkadaşını alıp aynı veterinere götürmüş… İyileştirilmesine yardımcı olmuş.…

Geçmişte, Almanya’ya oğlumun yanına gitmiştim, eşinin fino cinsi bir köpeği vardı. Onunla konuşuyor, anlaşıyor, oyunlar oynuyorduk. Çok sevimli bir köpekti. Tepkisini ölçmek için kılını çektim; şöyle bir dönüp baktı bana gitti. Sahibine beni şikayet etmiş. Oğlum; baba köpeğe ne yaptın dedi. Bir şey yapmadım kılını çekmiştim dedim.; güldü; eşime seni şikayet etti dedi. Ben de güldüm… Köpek bir hafta konuşmadı benimle. Pastırma gibi yiyecekler verdim; barıştık.

Köpek deyip geçmeyin! Köpeklerin çok büyük hizmetleri var. Sözgelimi, gözleri görmeyeni gideceğe yere götürmek… Mektubu alıcısına vermek… Filmlerde oynamak… Uyuşturucu kaçakçılarını yakalatmak… Zanlıyı bulmak… Avcıya hizmet etmek… Çobana yardımcı olmak… Ev, bostan, tarla bekçiliğini yapmak… gibi daha birçok işler görmekte maharetlidirler…
Çok marifet var köpeklerde… Onlarla iyi geçinmeli insanlar…
25 Ağustos 2025, Çamlıyayla
****





