ADRASAN & SULUADA

ADRASAN & SULUADA

Haber & Fotoğraflar Şahika Öner

Kumsala kadar çam ormanlarının arasında, tatili arayanların adresi Antalya Adrasan olmalıdır. Adrasan, köken olarak Rumca olup “belde” anlamındadır. Helenistik döneme ait kalıntılara rastlanan Adrasan sit alanı ilan edilmiştir. Adrasan’da tekne turlarında iki farklı rota mevcut olup, birincisi;  Suluada, Tatlısu ağzı, Amerikan koyu, Kumsal, Adrasan Feneridir. İkincisi; Akseki Koyu, Aşk Mağarası, Çoban Limanı, Sazak Koyu, Ceneviz Koyu olarak bilinmektedir. Antalya’nın Kumluca İlçesinde bulunan belde meşhur Olimpos’a komşudur. Kartpostallara konu olan kıyısı yaklaşık iki kilometredir. Bir tarafı berrak ve açık mavi denizle öbür yanı Musa Dağı ile çevrilidir. Pansiyonlar genellikle Adrasan deresinin kenarındadır. Pansiyonlar ile deniz yaklaşık bir kilometre uzaklıkta, yani yürüme mesafesindedir.

Birinci tekne rotasında bulunan Suluadaya Türkiye’nin Maldivleri denilmektedir. Tatlı su kaynakları dolayısıyla, tarih boyunca önemli bir yere sahip olmuştur. Çevresi su altı mağaralarıyla dolu olup, akvaryum güzelliğindedir. Sulu adanın en güzel taraflarından biriside iki tane harika kumsalı olmasıdır. Bu kumsallar tropikal ada kumsalları gibi bembeyaz kumları olan ve harika turkuaz renkte denizi olan sahilleridir. Suluada tarih boyunca pek çok denizciye sığınak olmuştur. Bunun izlerini adanın çevresinde deniz dibinde görmek mümkündür. Çevresindeki antik batıklardan dolayı “dalışa yasak” bölgedir.

Suluada denizin ortasındadır. Tatlı su kaynağı vardır ve bu kaynak suyunun şifalı olduğu söylenmektedir. Adanın etrafında dolaşırken deniz sakin ve su berraksa 25 – 30 m derinliği gözükür. Denizin derin kısımlarına kadar turkuaz rengindedir. Ada adeta balık cenneti olabilecek bir yapıya sahiptir. İnsanlar için olduğu gibi balıklar için de bir sığınaktır. Birçok canlı adayı ortak kullanır. Adanın üstünde ağaçlık bölümde ufak bir keçi sürüsü yaşamakta, devamlı konuğu da martılardır. Suluadaya yaklaşırken dikkatle bakarsanız adanın silueti denizde yatan bir adamın sudan sadece başını çıkarmış haline benzemektedir.

Suluada’da yüzyıllarca süren bir süreç içinde oluşan büyük bir mağara oluşumunun çökmesi neticesi birçok oyuk kovuk ve adanın açık deniz tarafına geçebileceğiniz delikler oluşmuştur.

Son kısmında bulunan Hacivat Burnu, meşhur bir tüplü dalış bölgesidir. Dip yapısının büyük kayalıklardan oluşması nedeniyle, zıpkınla dalan dalgıçlar, bu bölgeyi tercih ederler. Kıyıdan ayrı duran 10 m yüksekliğinde, en üst kısmındaki sivrilik, Hacivat’ın kukuletasına benzemesi sebebiyle, Hacivat ismini almıştır. Özellikle, güneyden gelen sert havalarda, Hacivat Burnu dönüldüğünde, deniz hemen sakinleşmeye başlar.

Adrasan Feneri Adrasan koyunun sağ çıkışında bulunur. Fırtınalı günlerde,  bu bölgede zamanında fazlasıyla deniz kazaları yaşandığından fener yapılmıştır. Yeri Adrasan koyunun tamamına hakimdir. Zamanında yapılan bekçi kulübesi terk edilmiş bir durumda, kıyıda hala durmaktadır. Fener artık güneş enerjisiyle çalıştığından, insana ihtiyaç kalmamıştır.

Adrasan, tur teknelerinin günübirlik, ada ve koylara tekne turları düzenlediği en güzel tatil beldelerinden biridir. Tekneler saat 10.30 gibi Adrasan iskelesinden yola çıkarak, saat 17.30 gibi tekrar Adrasan iskelesine dönmektedir. İster turla ister özel arabanızla bu özel ve doğa harikası yeri görmeniz gerekenler arasında olmalıdır.

*****

Önceki

UESYO’dan Bodrum’da Sanat Ziyafeti

Sonraki

18 Ağustos 2018 Günün Sergileri

Yorum yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Popüler Yazılar