Her renk bir festival devam ediyor

Her renk bir festival devam ediyor

Haber ve Fotograflar :Nihal Güres

  • Her renk bir festival sergisinde neşeli atölye çalışması.
  • Antik şair SAPPHO, CEMAL SÜREYA , ELMA , antik yemek kültürü ve elmalı-fındıklı güllaç atölyesi

MÖ 600‘lü yıllarda yaşayan, Platon‘un onuncu ilham perim dediği, madeni paraların üzerine kabartması işlenmiş, vazoların üzerine portresi çizilmiş, zafer meydanlarına heykelleri dikilmiş efsane şair SAPPHO ile en güzel aşk şiirlerinin unutulmaz ismi Cemal Süreya, Büyükada’da ‘Her renk bir festival’ sergisinde etkinlik konusu oldu.

SAPPHO fragman halinde kalan dizelerinde “Dalın en ucundan sarkan elmaya” methiyeler yazmış. Hakkında pek az şey bilindiği gibi , dizeleri de yalnızca fragmanlar halinde kalmış. Midilli‘de Eressos‘da yaşadığı, bir kızı olduğu, bir kız okulunda genç kızları eğittigi , kadınları sevdiği ve Afrodit‘e şiirler yazdığı biliniyor.

Neredeyse yazdığı şiirlerin tümü özel olarak kadınlar hakkında.

Kadınların ufak- tefek uğraşları, istekleri ve korkuları, bekaretleri, dinsel gizemleri..

Kadınların değerinin eş ve cinsel bir partnere dönüştürüldüğü bir zamanda , SAPPHO onlara kendi değerlerini öğretiyor, kimliklerini , değerini ve önemini hatırlatıyor ve vurguluyordu. Toprak sahibi aristokrat ailelerin gerilemesinden dolayı kadın çocuk verme dışında bir işlevi olmayan objeye dönüşmüştü.

Sappho lirik şarkılarını, kadınların deneyimlerini kutlayarak , onlara kendi değerlerini yeniden hatırlattı.

Bu nedenden ötürü çevresinde skandallar dolaşmaya başladı. Kadın şairlere alışık olmayan toplum , onun bir fahişe olduğunu, genç kızların ahlakını bozduğu dedikodularını yapıyorlardı.

Buna rağmen lirik şiir ve şarkılarını yazmaktan vazgeçmedi. Doğallıkla kabul ettiği şair rolünü genç kızlara da aşıladı. Lesvos adasında genç kızlar da onun gibi hem özgürce şiirlerini yazdılar ve lir çalgısı eşliğinde söylediler.

Dalın en ucundan sarkan ELMA onlar için koparılmayacak bir yasak meyve idi belki de.

Ama Cemal Süreya o elmayı koparmış ve “Elma” şiirini yazmış, ki sevgilisi de çırılçıplak oturup o elmayı yemiş.

‘Elma‘ da allahlıkmış, bir yarısı kırmızı, diğer yarısı da kırmızı değil miymiş…??

Biraz şiirlerden biraz elmalardan biraz antik çağ yemeklerinden bahsederken ramazan olduğunu hatırladık ve elmalı güllaç tarifini sohbetimize ekledik.

Tarifini merak eden olursa , güllaç yaprakları sütle ıslatılıp tepsiye dizilirken en orta katmana ELMA püresi konuyormuş ve en üstüne de fındıklar rendelenip veya kırılıp süs yapılıyormuş.

Bu tatlıyı yiyince şairler ve şiirler daha da anlamlı hale geliyormuş ve yüzyıllar geçse de aşkların ateşi sönmüyormuş.

Atölyemizi başarı ile tamamladık.

Sappho ve Cemal Süreya rutin yaşamların dışında adada yeni bir güzellik ve anlam dünyası kattı ruhumuza.

“Her renk bir festival” Büyükada Adalar Kültür Derneği‘nde devam ediyor.

*****

Önceki

Troia Festivali Afiş Yarışması

Sonraki

15 Haziran Cuma Günün Sergileri

Yorum yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Popüler Yazılar