Haldun Taner
TGC Basın Müzesi’nde anıldı
Haber : Necati MUMAY
- TGC üyesi, usta gazeteci, yazar, tiyatrocu Haldun Taner ölümünün 33. yılında doğduğu semt olan Çemberlitaş’taki Basın Müzesi’nde anıldı.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, “Meslekte İz Bırakanlar” etkinliklerinin 25.incisinde, öykü, tiyatro ve kabare yazarı, öğretim üyesi ve gazeteci gibi birçok niteliği taşıyan Haldun Taner’i, Çemberlitaş’taki Basın Müzesi’nde andı. Anma programında Taner’in eşi Demet Taner de bulundu.
Haldun Taner, Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının önde gelen yazarlarından birisi, Türkiye’de epik ve kabare tiyatro türünün öncüsüydü. Haldun Taner, 1915 yılında Çemberlitaş’ta doğmuştu. Yazarlığının yanı sıra İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsü ve Edebiyat Fakültesi, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde edebiyat, sanat tarihi ve tiyatro dersleri verdi. Milliyet Gazetesi’nde yazarlık yaparken 7 Mayıs 1986’da İstanbul’da hayatını yitirdi.
Turgay Olcayto: Pek Çok Öğrenci Yetiştirerek Tiyatroya Katkıda Bulundu
Anma toplantısında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto şunları söyledi:
“Haldun Taner, Türk yazın dünyasına büyük katkıları olan önemli bir değerimizdi. Tiyatro konusunda uzmanlığı dışında edebiyatımızın usta bir öykücüsüydü. ‘Şişhaneye Yağmur Yağıyordu’ öykü kitabıyla ve ‘Keşanlı Ali Destanı’ ile uluslararası alanda ün yaptı. Haldun Taner iyi bir gazeteciydi. Tercüman ve Milliyet’te uzun yıllar sanat yazıları yayınlandı. Pek çok öğrenci yetiştirerek tiyatroya katkıda bulundu. Zeki Alasya, Metin Akpınar ve Ahmet Gülhan ile kurduğu Deve Kuşu Kabare Tiyatrosu toplumun büyük beğenisini kazandı. Özetle çok yönlü bir sanat insanını ve TGC’nin bir üyesini anmış olmaktan ötürü mutluyuz.”
Ahmet Özdemir: Haldun Taner Öykücülüğümüzün Bir Klasiğiydi
TGC Genel Saymanı Gazeteci Yazar Ahmet Özdemir ise toplantıda bir sunum yaptı. Özdemir, Haldun Taner’in sanatı ve eserleri ile ilgili bilgi verdi. Haldun Taner’in özellikle öykücülüğümüzün bir klasiği olduğunu söyleyen Özdemir, “Bunu kişiliğinin, öykülerinin insancıl özüne borçludur. Derinlik, incelik ve kurgu işçiliği kadar, gözlem ve ayrıntı çeşitliliği yönünden de zengindir Taner öyküsü ” dedi ve şöyle devam etti:
“Haldun Taner, hikâyelerinde insanın yaşayış biçimleri üzerinde durdu. Aksaklıkları mizah unsurunu kullanarak anlattı. Eski ve yeni yaşayış arasında kalmış insanları ve sonradan görme zenginlerin tutarsızlıklarını, çelişkilerini ikiyüzlülüklerini sergiledi. Haldun Taner, mümkün olduğu sürece çekişmelerden uzak durdu. Ama inandığı ve eserlerinde derin bir insanlık sevgisiyle iç içe yoğurduğunu gördüğümüz fikirlerinden asla ödün vermedi. Namuslu bir aydın tavrıyla bunun sorumluluğunu hep taşıdı. Ölümünün 33. yılında saygıyla rahmetle arıyoruz.”
Demet Taner: Haldun Taner Türk Aydınlanmasının Neferlerinden Biriydi
Haldun Taner’in eşi Demet Taner ise toplantıda duygularını şöyle dile getirdi:
“Haldun Taner her şeyden önce bir aydınlanmacıydı. Türk aydınlanmasının neferlerinden biriydi. Bizim aydınlanmaya her zaman ihtiyacımız var. Gençlere, yol göstericilere ihtiyacımız var. Atatürk’le başlayan aydınlanma sürecinin devam etmesini, kesintiye uğramamasını ve bu gençlerin aydınlanmacılar sayesinde Batı uygarlığına eş değerlerle yetişmesini can-ı gönülden diliyorum. Umarım ki öyle olur.”
Toplantıya çok sayıda gazeteci katıldı.
*****