Nevruz ve Gelenekler

Nevruz ve Gelenekler

Harika Ören Yazdı

21 Mart İlkbahar Ekinoksu, GÜN ve TÜN eşitliği; Yaz Gün dünümü bir doğa olayıdır. Yüzyıllar boyunca çeşitli kültürler içinde çeşitli anlamlarla yer bulur.

Ülkemde, Doğu Anadolu halkı için 22 Mart Nevruz gecesi, kutsaldır. O gün, herkesin yıllık rızkı ve mukadderatı belirlenir. Yeni elbiseler giyilir. Nevruz gecesi, canlı cansız bütün varlıkların Tanrı’ya secde ettikleri inancıyla, yeni yıla hazırlanılır.

“Kara Çarşamba” geleneğine bağlı olarak 17 Mart’a bağlanan gece, aile reisi aile fertleri sayısı kadar topladığı taşları, evin bacasının dış kısmına yerleştirir. Her taş bir kişiye aittir. Bayram sabahı taşların hangisinin altında kırmızı böcek bulunursa, yılın uğurlusu o ilan edilir. Ailenin uğurlu ferdi yüzü suyu hürmetine Tanrı rızkının kendilerine verildiğine inanırlar.

Gaziantep bölgesinde 22 Mart’a “Sultan Navrız” adı verilir. Bir inanca göre Sultan Navrız, güzel bir kızdır. Gökyüzünde, bileklerindeki halhalları şıkırdatarak, gergefini işleyerek, batıdan doğuya doğru göç eder. Bir diğer inanca göre “Kuş donuna” giren ve ayaklarındaki halhalı gıcırdatarak uçan bir ‘’Ermiş’’tir. Nevruz gecesi Sultan Navrız‘ın geçtiği saatte uyanık olanların, bütün dileklerinin gerçekleşeceğine inanılır.

Mersin-Silifke, Diyarbakır’da, Nevruz mesire yerlerinde, eğlencelerle kutlanır. Malatya’nın bazı köylerinde “Kış Bitti Bayramı” olarak; Giresun’da “Mart Bozumu” adıyla kutlanır. Edirne’de eski hasırlar yakılır. “Mart içeri, pire dışarı” diyerek ateşler üzerinden atlanır. Kars ve çevresinde kapı dinleme ve baca-baca adetleri görülür.

Nevruz’da Tunceli çevresinde erkekler alınlarına kara sürer, subaşlarına giderek, karalarını temizlerken dua eder, dilek dilerler. Nevruz, İzmir Urla’da “Mart Dokuzu Şenlikleri” adıyla, Tire’de bugün “Sultan Nevruz Bayramı” olarak kutlanır.

Osmanlı’da Nevruz‘da “Nevruziye” adı verilen telhisler yazılır. Müneccimbaşı, yeni takvimi padişahlara sunar. “Nevruziye Bahşişi” alır. Çeşitli baharatlarla Nevruziye macunları hazırlanıp porselen kapaklı kâselerle takdim edilir. Nevruziyeler önceleri fakirlere ve hastalara verilirken, sonraları herkese dağıtılır. Mesir ve Nevruz Macunu aynı uygulamayla yapılır.

“Pamuk iğne” oyununu rahmetli halamdan duymuştum. Köyden iki genç kız abdest alır ve kocaman tencereyi iki yandan tutarak buz gibi suyun başına giderler. Buzları elleriyle kırarak, tencereyi soğuk suya daldırıp, İhlâs Suresi’ni yedi kez okurlarsa; dileklerinin gerçekleşeceğine inanırlarmış. Halama ‘’Ne dilerlermiş?’’ diye sorduğumda derinden bir iç çekip ‘’Sevdiklerine kavuşmayı yavrum, sevdiklerine kavuşmayı’’ derdi. Halam hiç evlenmemişti. Ayrıca Nevruz’da “Tuzluk gılik” çöreğini yiyen gençlerin kiminle evleneceğini bilme oyunu da yaygınmış.

Nevruz, kışın sona ererek Baharla birlikte kışlık evlerden yaylalara göçün başlama zamanıdır. Bazı bölgelerde, Nevruz‘un Hz. Ali‘nin doğum günü olduğuna ve Hz. Ali ile Hz. Fatima‘nın evlenme günü olduğuna dair inanışlar da vardır. Nevruz sabahı okunan duadan sonra, süt içilir. Nevruziye adı verilen nefeslerle Hz. Ali’nin Mevlidi okunur.

Anadolu’nun bazı yörelerinde değişik bir “Kara Çarşamba” geleneği görülür. Mart ayının ilk Çarşamba günü çeşitli yiyecekler hazırlanarak birlikte yenilir. Törenler yapılır. Konuşmadan yayık yaymak adet olmuştur. Bir de evdeki çukur kaplar suyla doldurularak Nevruz gecesi avluya bir kap su konur. Ay ışığında bırakılır. Sabaha kadar uyunmaz. İbadet edilir. Dilekler kabul edilirse, teknedeki suyun altına dönüşeceğine inanılır.

Altından oluşan bir suya erişmiş olan var mıdır? Bilinmiyor. Ertesi sabah kırlarda, bostanlarda buluşulur. Çiğköfte, şareli, pirinç aşı, yumurta, maş piyvazı yenilir. Nevruz, şeker, şerbet ve çiçeklerle kutlanırken, eğlenceli oyunlar oynanır.

Uşak’ta Nevruz kutlamalarına “Yıl yenilendi” denir. Yeni yıl, yeni dilekler, yeni umutlar demektir. Sivas’ta Mart’ın 9. Günü gök gürlerse, o yıl ürünün bol olacağına; Şebinkarahisar’da 22 Mart sabahı akarsularda yıkanıldığında kuvvetli, sağlıklı olunacağına inanılır.

Ateş üzerinden atlama Nevruz törenlerine, ne zaman dahil olmuştur; pek bilinmiyor. Eski Türklerde ateş kutsaldır. Ateş Tanrı’nın hediyesidir. Güneşi temsil eder. Aydınlatır, ısıtır. Ateşin kötülükleri, hastalıkları kovduğu inancı yaygındır.

İran’da yakılan ateş tapınma amacını taşırken, ilginç adetlerle Türkiye ve Türk Kültürü’nün yayıldığı coğrafyalarda kutlanan Nevruz ‘’Ateşte temizlenme-arınma’’ anlamındadır. Nevruz ateşinden atlayanın kötülükten arındırdığına ve soğuk yayla gecelerinde ısınma amacıyla yakılan ateşin Güneş’i temsil ettiğine inanılır.

Nevruz’un kutlu, dileklerin kabul olsun Türk Dünyası…

*****

Önceki

Irk Ayrımıyla Mücadele

Sonraki

22 Mart 2021 Pazartesi Günün Sergileri

Yorum yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Popüler Yazılar