FÜREYA KORAL ile SANAT SOLUMAK
Harika Ören Yazdı.
‘’Birden çocuklardan biri bağırdı. ‘Şuraya bakın, iki kuş öpüşüyorlar!’ Füreya iskelenin üzerindeydi. Güçlükle arkasını dönerek, aşağıda cıvıldayıp duran çocuklara baktı. ‘Hanginiz söyledi bunu’ diye seslendi. Sıska bir oğlan öne çıkıp ‘Ben’ dedi. ‘Kuş mu gördün orada? ‘ Füreya üşenmedi, indi iskeleden. Çocuğu yanına çağırdı. ’Kuşu nerede gördüğünü göster bakayım.’ Deyip, takip etti çocuğu. Eliyle işaret etti oğlan.’Nah orada. İşte kuşlar gaga gagaya vermiş öpüşüyorlar.’
Dondu kaldı Füreya. Hiç tasarlamadığı halde, çocuğun işaret ettiği yerde masalsı iki kuş kafası beliriyordu. Tıpkı öpüşür gibiydiler. Haklıydı çocuk.’’
Çoğumuz Cumhuriyet Türkiyesi’nin ilk kadın seramik sanatçısı Füreya Koral‘ı yukarıda ki satırları da kapsayan Ayşe Kulin’in ‘’Füreya’’ romanıyla tanıdık.
60. yıl etkinliği nedeniyle Kale Grubu tarafından düzenlenen ‘’Füreya Koral Retrospektif Sergisi’’ ile O’nun yaşamına aralanan kapıdan içeri girebiliyoruz. 18 Kasım’da İstanbul ‘da sanatseverlerle buluşan sergiyle eş zamanlı ‘’Füreya Buluşmaları’’ da başladı. İlk konuk Ayşe Kulin, oldu. Kulin anılarını ve Füreya’nın yazarlık kariyerine olan müthiş etkisini anlattı. Kitaplarını imzaladı. Satılan ürünlerden elde edilecek gelir; sanat eğitimi alan genç kızların eğitimine destek için Kaleseramik Vakfı bünyesinde oluşturulan Füreya Burs Fonu’na aktarılacak.
Sergi iki ay açık kalacak. boyunca öğrenci ve okul ziyaretleri, buluşmalar gibi etkinliklerden dolayı, burası yaşayan bir mekan olacak. Füreya Buluşmaları ‘’Füreya ve Mimari’’, ‘’ Füreya ve Renkler’’, ‘’ Füreya ve Desenler ‘’ konularıyla farklı alanlarda uzman konuşmacılarla devam edecek. Füreya farklı yönleriyle tanıtılmaya çalışılacak.
Füreya’nın dönem tarihine tanıklık eden bir hayat hikâyesi var. O 1930 Türkiyesi’nin Avrupa görebilen güzel ve akıllı kızlarından. Dedesi Şakir Paşa’yı öldüren ‘’Halikarnas Balıkçısı’’ namıyla tanıdığımız Cevat Şakir’in ablası. Ailenin parçalanmasına sebep olan bu cinayetin sebebi hala bir sır.
Notre Dame de Sion ve İstanbul Üniversitesi felsefe mezunu Füreya, yürümeyen ilk evliliğinin ardından, ikinci evliliğini Atatürk’ün arkadaşı Kılıç Ali Paşa ile yapar. Ankara’daki yaşamları Atatürk’ün ölümüyle biter. Kılıç Ali Paşa bunalıma girer. İstanbul Maçka’ya taşınırlar.
Eşini motive etmek için büyük bir çaba gösteren Füreya verem olur. Adadaki Şakir Paşa Köşkü’nün temiz havasında bir yıla yakın tedavi edilir. Hastalık ilerleyince bir süre İsviçre’de senatoryuma yatar. Sıkılmaktadır. Teyzesi Aliye’nin (Berger. Diğer teyzesi de Fahrünnissa Zeid’tir.) yönlendirmesiyle çamur hayatına girer. Fransa’ ya tedavi için gittiğinde seramik dersleri alır. Görüşü kuvvetli, el becerisi güçlü, eserleri özgündür. Orada sergi açar. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk seramik sanatçısı doğar. Okullu değil, alaylıdır. Dünya çapında ödüller, burslar alır.
Ciğerlerinden birini aldırmak zorunda kalır. İstanbul’a döndüğünde eşinden ayrılır. Erkek kardeşinin kızı olan Sara‘yı evlat edinerek çocuk özlemine merhem yapar. Türkiye’deki ilk sergisini Adalet Cimcoz’un Maya Galerisi’nde açar. Artık seramik onun mesleğidir. Harbiye’deki evine bir de fırın alır ve yaşamına ve eğitimlerine orada devam eder. Ülkenin çeşitli yerlerinde ölümsüz sanat eserlerine imza atar. Seramik adına Türkiye’deki birçok ilki gerçekleştirir. 87 yaşında vefat eder.
Ölümünün 20. Yılında Akaretler Sıraevler’de gerçekleşen sergiyi ziyaret edin. Füreya’nın hayatını anlatmakla kalmayan, Osmanlının son Cumhuriyetin ilk yıllarındaki olaylara ışık tutan ‘’FÜREYA’’ romanını alın, okuyun. Hem sanat eğitimi alan kızlarımıza bir katkıda bulunun, hem de Füreya Koral’ı onurlandırın.
Yazar Ahmet Hamdi Tanpınar 1958’de Füreya için “Daha ilk tecrübelerinden itibaren seramiği başka iklimlere taşımaya çalıştı. Bu sayede seramik eserler piştikleri ateşin karşısında hizmetimize koşan uysal cariyeler olmaktan kurtuldu. Bu, ateş kızları şimdi büyük resmin ve heykelin gururuyla bize geliyorlar. Tabak gibi, fincan gibi hususi bir iş görenler bile bizimle bir sevgili nazıyla, edasıyla konuşuyorlar.” Diye yazdı.
Füreya Koral’ın seramik kuş evlerinde, tabaklarında, eserlerinde ona yaşama sevinci veren tutkuyu, emeği, sakin güzelliği hissedin. Füreya’nın sanatını soluduğunuzda eminim; Şirin Devrim’in ‘’Harika Çılgınlar’, Nermidil Erner Binark’ın ‘’Şakir Paşa Köşkü’’ kitaplarını da okumak, aileyi daha yakından tanımak isteyeceksiniz.
*****