Necip Damar’ın müzikle 30 yıllık arkadaşlığı
Yazan: Erol Ünal
Bodruma 30 senesini vermiş “Necip Damar” müzikle yaptığı 60 yıllık yolculuğunu 200 sayfalık “Yol Arkadaşım Müzik” kitabında anlatacak. “Yol Arkadaşım Müzik” kitabı Haziran 2020’de yayında olacak ve D&R’lardan ve internetten satın alınabilecek.
Necip Damar kitabı hakkında: “Yol Arkadaşım Müzik 1959 yılından bu yana müzik dinleyen bir olarak yaşamımın her anında yanımdan eksik etmediğim müzikle yaptığım 60 yıllık yolculuğumu anlattım. Bunlar sadece müzikle ilişkili anılarımdan oluşan 200 sayfalık bir kitap.” diye tanımlamada bulunuyor.
Şimdi size Necip Damar‘ın “Yol Arkadaşım Müzik” kitabından bir alıntı paylaşıyoruz:
Necip Damar “Zeki Müren müzik yolculuğumda neredeydi…”
Çoğunuzun yaşının benden küçük olduğunu düşünüyorum. Zafer ilkokulu dördüncü beşinci sınıflarındayken Şenocak sineması bize çok yakındı. O yaşlarda yani 9-10 yaşlarındayken gözüme çok büyük ve modern görünen sinemada oynayan filmler arasında Zeki Müren filmleri revaçtaydı… Komşumuz Mustafa Bey belediyede çalışırdı. Yakınımızdaki sinemalarda biletlerin kontrolünü yapardı… Karşı komşumuz oldukları için bizi sinemaya davet eder, biletsiz girmemizi sağlardı bazen. O küçük boyumuza göre hayli iri gördüğümüz Mustafa Bey, bizi içeri biletsiz alırken “Hadi girin, girin.” dediği için ayrıca büyürdü gözümüzde. Ayrıca dünyanın en iyi insanlarından biriydi… Öyle düşünürdük.
Bazı yabancı şarkıları severdim ama bunlar o kadar az ve dinleme imkanı o kadar zayıftı ki Zeki Müren şarkıları bende bu boşluğu doldururdu. Kırık Plak, Gurbet ve Altın Kafes filmlerini Şenocak sineması’nda seyretmiştim. Hatta bazılarını birkaç defa. Bir kısmı bedava Mustafa Bey’den, bir kısmını 25 kuruş çocuk bileti alarak… Filmden çıkıp eve geldiğimde şarkılarını öğrenmiş olurdum çoğunlukla.
Komşularımız Nimet ve Mükerrem ablalarla çok iyiydi aramız. Üzerine çıkıp oturduğum bahçe duvarından bol ağaçlı bahçelerini seyrederdim. Çocuk olduğum için aldırmazlardı. Bizim bahçeye uzanan ağaçlarından erikleri koparıp yerken bir yandan Zeki Müren şarkılarını çığıra çığıra söylerdim. Sesim güzeldi, şarkıları da doğru söylemeye çalışırdım. Bazan bahçede turşu kurarlardı… Ticari olarak insan boyu yüksekliğinde geniş fıçılarda günlerce turşuları hazırlayan bu sevgili komşularımız için verdiğim zoraki konserler yıllarca sürdü. Herhalde ortaokul bitip İzmir’den ayrılmama kadar. Çok ilginç bir şey, sokağımızdan ellerinde açık gazete boyunda kağıtlara basılmış şarkı sözü satan adamlar geçerdi… “En son şarkı sözleri, Zeki Müren’in Altın Kafes filminde söylediği şarkıların sözleri tamamı bir arada” diye bağırıp satarlardı. Doğrusu ben bu satıcıların geçmesini dört gözle beklerdim. 10 kuruş falan verip satın alırdım herhalde..
“Şimdi Uzaklardasın”ı, Zeki Müren’in bu hala seve seve dinlediğimiz güzel ayrılık şarkısını ilk çıktığı zamanlarda dinlemek, hemen öğrenip aynı gün komşulara avaz avaz dinletmek kadar keyifli bir şey var mıydı? Düşünün daha piyasaya çıkmamış şarkıyı sinemada öğrenip komşulara canlı yayınlıyorsunuz. Tam öyle bir şey… Aynı şekilde “Rüzgarlara Kapılmış Kuru Yaprak Misali” . “Yaprak Dökümü Mevsimi geldi” şarkıları benim o zamanlar ezberleyip kendi kendime söylediğim ve bugün hala sevdiğim şarkılardır. Zeki Müren nedense bu filmlerden sonra kıyafetlerini değiştirmeye başladı, daha frapan daha göz alıcı kıyafetler giymeye başladı.
Amerika’da Liberace diye bir piyanist vardı. Zeki Müren Liberace’yi örnek aldı kendine bana göre. Bu bir çok medyada zamanında yazılmış dedikodu halinde kulaktan kulağa yayılan bir durumdu. Ama giysiler, davranışlar kesinlikle Liberace’yi işaret ediyordu. Zeki Müren, Bülent Ersoy’un açık açık sergilediği durumu hiçbir zaman açıklayacak cesareti kendinde bulamadı. Olabildiğince fetiş kıyafetler giydi, kadınsı kıyafetleri erkeksi görünümlerle sundu, çok yüksek topuklu ayakkabılarla sahnelerde yer aldı. Kırılgan ve alıngandı… “Tam bir beyefendi” lafını kullanıyordu herkes O’nun için.
Halamın oğlu Ergil Tezerdi ile canciğerdi. Ergil Türkiyenin ilk paparazzi gazetesi Hafta Sonu’nun kurucusuydu. Eğlence sektörünün sevilen ismiydi. “Eğlence sektörünün ağabeyi” derlerdi kendisine. Öldüğünde Sezen Aksu’da aynı sözleri tekrarlamıştı. Ergil’le ne zaman görüşsem baş konu hemen Zeki Müren’e gelirdi. Türker İnanoğlu’nun Haldun Simavi’nin de sağ koluydu Ergil…
Bodrum’da Ergil ağabeyin adını vererek Zeki Müren’le kaç defa kolayca görüşmüştüm… Son derece cana yakın, ilgi şefkat bekleyen bir havası vardı görüşmelerimde.. Bana kalırsa özgür bir hayat yaşayamadan gitti Zeki Müren bu dünyadan. Kendisi olmadan, yaşamak istedikleri anlatamadan… Ondaki bu hali, onun yakınına gittiğinde bakışlarında görebiliyordunuz.
Onca güzel şarkının ardından çok şükür günümüzde müzesiyle, anma günleriyle unutulmuyor, unutturulmuyor Zeki Müren… Bodrum’da olsun, Türkiye çapında olsun, sürekli Zeki Müren konserleri düzenleniyor. Geçen yıllarda Yapı Kredi tarafından hazırlanan ve Bodrum da gezme olanağı bulduğum “İşte Benim Zeki Müren Sergisi” Zeki Müren adına yapılan en güzel etkinlik etkisi bıraktı bende…
“Yol Arkadaşım Müzik”den alıntıdır..
NECİP DAMAR Kimdir?
“Necip Damar 1976-1981 yılları arasında İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Grafik Sanatlar Bölümünde eğitim gördü. 1973-1988 yılları arasında Turizm Bankası Yalova Termal, Çeşme Turban, Turban Marmaris Tatil Köyünde Müdür Yardımcısı, Ankara Elmadağ Dağevi, Turban Abant, Turban Kilyos Müdür olarak olarak görev yaptı. 1988 yılından 1992’ye kadar Bodrum Mydos Hotel’de yöneticilik yaptı. 1996’dan beri Bodrumlife dergisini çıkartıyor ve Web sitesini yönetiyor. Bodrum’da halen yayıncılık faaliyetlerini sürdürken Aralık 2019’dan beri de Prontotour’da Koordinatör olarak görev yapıyor.”
Necip Damar 2014’de Bodrum “Bodrum’a Dair Ne Varsa” adlı 328 sayfalık bir kitap yayınladı. Türkiye’nin en çekici turistik beldesi Bodrum’a dair ne varsa bu kitapta yer aldı. 328 sayfada Bodrum’un günümüzdeki yaşamından, eğlence hayatından kesitler olduğu kadar, geleneklerinden, kültüründen ve tarihinden merak ettiğiniz her şeyi bir arada bulabileceğiniz ciddi kaynaklara dayandırılmış bilgilere yer aldı. Bodrum’u en kapsamlı şekilde anlatan Necip Damar’ın “Bodrum” kitabı “Bodrum’a dair ne varsa” sloganıyla ortaya çıkmış, altıyüzün üzerinde fotoğraf ve çizimle desteklenmiş gerçek bir başvuru kaynağı.
*****