Yaşlılar Günü & Yaşlı Olmak
M. Demirel Babacanoğlu Yazdı
Yaşlılar günü bir ekimdi! Yaşlılara her gün düğün bayram. Her genç, her çocuk yaşlı adayıdır. Hiç kimse yaşlanmayacağını sanmasın.
Bizim geleneğimizde kendinden bir yaş bile büyük olana saygı gösterilir, hürmet edilir. Evde, yolda, belde, dağda, bağda otobüste nerde olursa olsun yardım edilir.
Devlet yaşlılara yaşlılık maaşı bağlıyor. Dileyene, isteyene huzurevinde bakıyor. 65 yaşına gelenleri toplu taşıma otobüslerinde bedava taşıyor… Bunlar az şeyler mi?
Günümüzde koşullar değişmiştir. Çocuklar, gençler sırtlarında neredeyse on kiloluk çantayla okula gidiyorlar, akşama kadar ders görüyorlar, akşam yorgun argın eve dönüyorlar.
Çocuklara bakıyorum gerçekten yorulmuşlar, sizce de öyle değil mi, bir koltuk bulmuşlarsa oturuyorlar… Bunların içinde çok yorulmuş, hasta olanlar, fiziksel özürlü olanlar (…) bile var.
Kimi yaşlılar höt püt ederek çocukları kaldırıp yerlerine oturuyorlar. Bazıları da bize yer vermiyorlar diye homurdanıyorlar. Yer veremeyen çocukların yorgun, hasta, fiziksel özürlü olduklarını hiç düşün(e)müyorlar! Bir düşünseler sorun çözülecek!
Zaten zor durumda olan, ayakta duramayan, hasta vs olan yaşlılara sağlam olan herkes yer veriyor. Hatta otobüsün ön koltukları yaşlı ve engelli olanlara ayrılmıştır. Sağlam, sağlıklı olanlar bunlara dikkat ediyor olmalılar…
Sürücüler; yaşlıların unutkan olduklarını biliyorlardır sanırım. Gençlikte, orta yaşlılıkta, hareketlilik, el becerilerini, daha başka yetilerini de yitirmiş olabilirler. Bu nedenle huzursuzluk içinde de olabilirler…
Bunlar vergilerini vermiş, askerliklerini yapmış kimselerdir. Hatta kimileri devlet orunlarında görev almış olabilirler.
Bu nedenle yaşlılarımıza sevgide saygıda kusur etmeyelim.
Ben emekli öğretmenim, otuz bir yıl çocukları okuttum. Onların ne sıkıntılar çektiğini bilirim. Otobüse bindiğim zaman, onların bana yer vermesini beklemem. Etkilenirler diye onlara doğru bakmam bile… Bir boşlukta durur, gideceğim yere giderim. Çoğu zaman omzuma bir el dokunur, biri kalkmış yerini bana veriyor. Teşekkür ederek oturuyorum.
Sevgili büyüklerim, yaşlılarım; bu çocuklar bizim çocuklarımız. Bizim geleceğimiz. Millet vekili, cumhurbaşkanı, vali, kaymakam, belediye başkanı, öğretmen, mühendis, doktor,
sanatçı, edebiyatçı, sporcu, mimar, iş adamı, temizlikçi, çiftçi, çöpçü (…) ol(a)mayacağını kim söyleyebilir? Onları korumak kollamak bizim görevimiz. Hatta, zor durumda olan çocuklara yerimizi verelim, sevelim onları…
Yaşlılar günü kutlu olsun. Sevelim sayalım birbirimizi.
*****