
SEVGİLİLER GÜNÜ
M. Demirel Babacanoğlu Yazdı
Roma Katolik Kilisesi çıkarmış sevgililer gününü. 496’ yılında Gelasius adında bir papaz çıkmış 14 Şubat gününü Aziz Valentina adına sevgililer günü olarak ilan etmiş. O günden beri dünya devletlerinde kutlanmaktadır.
Niye bizde yok. Biz sevmesini bilmiyor muyuz? Hakkını yemeyelim aşıkların? Karacaoğlan’ın, Ferhat’ın, Kerem’in, Nazım’ın, Orhan Kemal’in, Züleyha’nın… Aslı’nın, Şirin’in, Leyla’nın, Mecnun’un (…) Valantina’nın aşkına bin basar bunların aşkı.
Biri çıkıp da bunlar adına sevgililer günü düzenlememiş! Hiç değilse, bir Karacaoğlan, bir Nazım Hikmet, bir Kerem ile Aslı sevgililer günü düzenleseydi! Ah ne deyim yok be bir şey? Olsaydı, Bizim gençlerimiz onlar adına güler eğlenirdi, sever sevilirdi! Biz kendi insanımızı tanımıyoruz, ne olacak bu? Bir ya da birkaç şair yazarımız, devlet büyüğümüz ilgilense iyi olmaz mı?
Bak ne diyor Karacaoğlan; “Kızlar yoldaş olam ben size/ Oğlan biziynen del olan gider” / Gökten mi indin, yoksa melek misin?/ Ben melek görmedim senden ziyade”
Açın bakın Karacaoğlan’ın şiirlerini okuyun; Nazım Hikmet’in şiirlerini okuyun. Leyla ile Mecnun’u okuyun. Aslı nasıl yanmış, Kerem nasıl ölmüş… Kaldırın keşişleri ortadan; kavuşsun sevgililer…
Sevmek bedava değil, emek ister…Emekkkk!
Kavuşamayan sevgililer yanıp tutuşuyor bizde. Ya şiirle, ya türküyle, ya şarkıyla yürek soğutuyor…
Aşka, sevgiye engel çok… engeller kalksın…
Özgürce kutlansın sevgililer günü…
Yaşasın sevgililer, mutlu kutlu olsun.
14 Şubat 2024, Adana
****