ÖZGÜR İNSAN FESTİVALİ
M. Demirel Babacanoğlu
Osmaniye-Çardak Köyü Özgür İnsan Festivali’ndeyiz. Çardak, Osmaniye’ye 10, Adana’ya 90 km. Amanos Dağlarının kuzey eteğinde yer alıyor. Çam, meşe, murt, kekik (…) dolu çevresi. Evler ağaçlar bahçeler içinde, asma, incir, şeftali, kayısı, zeytin (…)’le kardeş yaşıyor…
Bu güzel köyde, İbrahim Çenet eşi ve çocuklarıyla yaşıyor. Baştan ayağa beyin olmuşlar. Konuşunca şaşırtıyor dinleyeneri. Açmışlar kollarını ülkeyi, dünyayı kucaklıyorlar… Barış diyorlar, insanlık diyorlar…
2004’te İbrahim Çenet Başkanlığında “Anadolu Halk Bilimleri Kültür Derneği”ni kurmuşlar. Hizmet vermek için çırpınıyorlar. Her yıl “Özgür İnsan Festivali” yapıyorlar. 2013 yılında katılmıştım… Onuncusu 16-17-18 Haziran 2017 günleri gerçekleştirilecekti. Çıktım yola, öğle saatlerinde terminalden aldılar beni.
Ülkeden, yurtdışından insanlık felsefesini benimsemiş olanlar gelmişlerdi. Sanki önceden birbirlerini tanıyorlarmış gibi kaynaşıverdiler. Hizmetin bir yerinden tutup başladılar işe. Festivalin sağlıklı geçmesini sağladılar.
Festivalin sunucuğunu tiyatro oyuncusu Gürsel Fırat yapıyor. Sanıyorum sanatla ilgilenenler tanıyacaklar onu. “Derviş”i oynuyor. Derviş yalnızca geçmişlerin adamı değil bugünün de adamı oluyor! Her oyunda başka bir anlayışla çıkıyor karşımıza. Kişisel, toplumsal edepsizlikleri yansıtıyor. Ne olmamız gerektiğini anımsatıyor. Barışı, insanlığı öne çıkarıyor…
Festival alanı, İbrahim Çenet’in, Amanosların kuzey yamacında kurulmuş pembe çiftlik tipi üç katlı evin bahçesi. Dut, asma, zerdali, incir, zeytin, kekik (…)’le kapalı alan, açık hava tiyatrosu düzeninde, üstü çadır beziyle kaplı, altı sandalye döşeli görkemli bir yer.
İnsanlar sandalyelere yerleştiler. Gürsel Fırat açış konuşmasına, Nazım’ın “Sen yanmasan, ben yanmasam, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa…” şiirini okuyarak başladı, festivalin geçmişini önemini özetledi.
İbrahim Çenet, “Özgür İnsan” ödülünün daha önce Yaşar Kemal, Oktay Sinanoğlu, Prof. Dr. Halet Çambel, İlhan Selçuk, Arif Keskiner, Prof. Dr. Afşar Timuçin, (…)’ne verildiğini söyledi.
Bu yıl da ulusal, uluslararası “Özgür İnsan” ödülü, kültür sanat edebiyat dalında ülkemizin ünlü şairlerinden Ataol Behramoğlu’na, bilim dalında Çukurova, Mersin Üniversiteleri kurucusu Prof. Dr. Mithat Özsan’a, vatan savunması yapan Ortadoğu haklarına verileceğini belirtti…
Çağrılıların tanışmasına geldi sıra; ayağa kalkarak adlarını söylediler. Böylece tanışmış oldular. Yazabildiklerimin adlarını sıralıyorum:
Hatice Kara, Müslüme Armutoğlu, Süreya Filiz, M. Demirel Babacanoğlu, Müslüme Aygın, Dursun Özden, Bayram Yılmaz, Hasan Özgen, Mustafa Söylemez Seyfi Metin, M. Kemal Dumlu, Prof. Dr. Ahmet Ünal, Kamer Ulaş, Musa Tolu, Ali Ozanemre, Ayşe Ozanemre, Musa Kaplan, Vatandaş Ahmet, Huri Keskiner, Serap Kaypak, Abdulkadir Paksoy, Bekir Dağsever, Dursun Yeşiloğlu, Halis Açacak, Türkan Özçelik, Fatma Topal, Gülistan Çelik, Mustafa Düzen, Uğur Pişmanlık, Hatice Altınay, Duran Aydın, Mehmet Taşar, Aşık Yahya Gül, Doç. Dr. Faris Demir, Prof. Dr. Beyza Üstün (…).
“Yazılı kaynaklar, arkeolojik araştırmalar, tarih açısından Osmaniye ve çevresi.” konusunda yapılan açıkoturumda Prof. Dr. Ahmet Ünal, Yrd. Doç. Dr. Faris Demir, İbrahim Çenet konuştular. Konuyla ilgili geniş bilgiler verdiler. Osmaniye ve çevresinin coğrafyasal tarihsel, sosyal yapısını, yapılan kazıların, çalışmaların önemini anlattılar. Amanos’tan Amon’a, Aman’dan Kıbele’ye, Kıbele’den Kübaba’ya kadar geldiler.
Mersin-Kızılkaya Köyünden gelen Yeni Dünya Topluluğu ritmik değişik figürler sergileyerek mengi oyunu oynadılar. Bekir Dağsever Çukurova’da halkbilimi üzerine bilgiler verdi. Prof Dr. Beyza Üstün egemenlerin doğaya, suya saldırısını anlattı… Coğrafyamıza, tarihimize sahip çıkmamızı söyledi. Dursun Özden destansı bir dille Nazım Hikmet’in ülkeden ayrılış öyküsünde Pavlof’un şartlı refleksini kullandığını belirtti. Nazımı’ın evinden çıkış saatlerinde uyanık olan polisler, diğer saatlerde uyuyordu. Nazım bu saatlerde evden ayrıldı. Refik Erduran’ın teknesiyle Karadeniz’den Sovyetlere geçtiğini belirtti… uzun bir anlatışla bitirdi geri kalan öyküyü…
İlkbal Kaynar, Dursun Yeşiloğlu, Yahya Gürz, DSM Özgür, Cemal Algan, Mahmut Eynallı sazla sözle şarkılar, türküler söyleyerek müzik dinletisi verdiler. Seyfi Metin şiirlerini okudu. Fatma Çenet Hanım yanık sesiyle Ulaş Bardakçı’nın ağıtını seslendirdi…
*****