Babacanoğlu’ndan Öykü- “APANDİSİT ÇIKARMAK”

Babacanoğlu’ndan Öykü

“APANDİSİT ÇIKARMAK”

M. Demirel Babacanoğlu Yazdı

Ellili yıllarda köylerin nüfusu % 80’i aşıyordu.

Traktörün köye girmesiyle tarım alanında işsizlik arttı. Köylüler sanayileşmekte olan kentlere akın ettiler.

Önce yoksul köylüler, sonra zengin köylüler göçtüler kente. Altmışlı yıllarda hızlanan göç, son yıllarda kentlerin nüfusunu % 80’ne çıkardı. Varoşlara yerleşen köylüler, kent kültürünü etkilediler, varoş kültürü öne çıktı…

O yıllarda, zengin köylüler, kent kültürünün egemen olduğu mahallelerden ev edindiler…

Kentlerde gün yapma geleneği vardı. Üç-beş kadın bir araya gelip gün yapıyorlardı. Sırayla her hafta bir gün birinin evinde toplanıyorlardı. Kısır, çiğköfte yapıyorlar yiyorlar, çay içiyorlardı… Toplandıkları evin hanımına çeyrek altın veya belli bir para veriyorlardı.

Kentlerdeki gün geleneğini zengin köylü kadınlar da öğrendiler. Gün’e katılmaya başladılar.

Bir gün, kente yeni gelmiş kadınlardan biri böyle bir güne katılmak için baş vuruda bulunmuş. Onlar “iyi olur katıl” demişler. Köylü zengin bayan kuralları öğrenmiş katılmış. Kısırlar, çiğ köfteler yapılmış, çaylar içilmiş çeyrek altınlar sunulmuş…

Konuşmalar, dedikodular, çekiştirmeler başlamış… Sonra anılara geçilmiş. Köylü zengin kadın onların konuşmalarından pek bir şey anlamıyormuş ama olsun bir gün anlarım diyormuş içinden…

Sıra apandisite gelmiş. İçlerinden biri; “Şekerim, ben de apandisit oldum, çok ağrı yapıyor, çok çektim, aldırdım kurtuldum, sen de aldır, niye çekiyorsun öyle? Git iyi cerraha aldır kurtul. Korkulacak bir şey yok…” diyordu.

Karşıdaki bayan: “Şekerim korkuyorum. Ne yapayım elimde değil!”

Yanındaki bayan: “Ben de aldırdım şekerim, biraz acı çektim o kadar, geçti gitti…”

Öteki bayan: “Yok canım? Öyle kolay mı?”

Berideki bayan: “Vallahi öyle şekerim, korkulacak bir şey yok, aldır aldır.”

Süslü bayan kırıtarak: “Hiiiiç korkma canım, aldır, rahat edersin…”

Canım, ciğerim, şekerimli apandisit konuşmaları sürüyordu.

Köylü zengin bayan da katılmak istiyordu konuşmalara… Ama bir türlü fırsat bulamıyordu. Bunu anlayan kentli bayanlar ona seslendiler:

“Şekerim hoş geldin aramıza.”

“Hoş bulduk şekerim.”

Hal hatır soruştular.

“Sen de böyle bir şey yaşamadın mı şekerim…”

“Heee canım yaşamaz olur muyum?”

“Anlat, canım, şekerim anlat.”

Köylü kadın apandisiti çıban sanıyordu.

“He bacım, benim de koltuğumun altında çıktı, aha şuramda, üç gün yatamadım acısından, pişmiş soğan koyduk, çok sürmedi pörtledi, cerahat aktı …”

Kentli kadınlar makarayı koyuverdiler..

*****

Önceki

“Sadako ve Kağıttan Bin Turna Kuşu”

Sonraki

2 EYLÜL 2019 Pazartesi  Günün Sergisi

Yorum yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Popüler Yazılar