Yeşilçam’ın “Erkek Fato”sunun Ardından
Vadullah Taş Yazdı
- Fatma Girik’in “Tekrar dünyaya gelsem yine sanatçı olurdum, yine Memduh’a aşık olurdum” sözü hiç unutulmadı
Değerli Sanatçı Yeşilçam’ın “Erkek Fato”su Fatma Girik‘i kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyorum. Yıllar önce Fatma Girik için yazdığım yazıyı İstanbul Sanat Magazin okurlarının ilgisine tekrar sunuyorum.
Fatma Girik‘e Allah’tan rahmet sevenlerine ve yakınlarına başsağlığı diliyorum. Allah rahmet eylesin.
Yeşilçam’ın Anası “Erkek Fato”su; Fatma Girik
İstanbul’da doğdu Erkek Fato. Hayri Bey ve Münevver Hanım’ın büyük kızıydı. Kız kardeşi Müyesser’le birlikte Sultanahmet’te geçti çocukluğu. İlkokulu bitirdikten sonra Cağaloğlu Kız Lisesi’ne başladı. Babası dalgıç, annesi ev hanımıydı.
Ama baba sorumsuzluklarıyla ailevi görevini yapamaz hale gelince, ana-kız figüranlık yapmak için düştüler Yeşilçam’ın yollarına. Ellili yılların ortasıydı. O dönemde yönetmenler figüranları sabahtan yazıhanelere yığar, sonra karpuz seçer gibi, içlerinden iyi bulduklarına küçücük roller bağışlardı.
Fatma’yla annesi, bazen seçilip eve üç beş kuruş götürürler, bazen de bilet alacak paraları bile olmadığı için eve yürüyerek dönerlerdi. Mavi gözlü güzel genç kız kendisine verilen imkanları en iyi bir şekilde değerlendirdi ve kısa sürede dikkatleri üzerine çekti.
Fatma Girik, sinema aşkı uğruna ortaokulu ikinci sınıftan terk etti. İnatçı ve dirençli bir kişiliğe sahipti, kafasına koymuştu ünlü bir sanatçı olmayı. 1957 yılında Seyfi Havaeri’nin yazıp yönettiği Leke/Öksüz Yavru filmiyle ilk başrolünü Talat Gözbak ile oynadı. Güzelliği ve oyun gücü diğer yönetmenlerin de dikkatini çekti.
Dönemin gözde ismi yapımcı ve yönetmen Memduh Ün, bir amortisman filmi olan Murada Ereceğiz’de kendisine başrol sunduğunda yıl 1958’di. Fato henüz on beş yaşındaydı, fakat en az dört beş yaş daha olgun gösteriyordu.
Memduh Ün , yaşamını değiştiren isim oldu Fatma Girik’in. 1958 yılında bir araya gelen ikili, engellerin üzerinden ceylan çevikliğiyle atlayarak iki binli yıllara ve mezara kadar yürüdüler, düşmanlarını çatlattılar.
Memduh Ün 1960 yılında Uğur Film’i kurduktan sonra Girik, bu şirketin değişmez oyuncusu oldu. Altmışlı ve yetmişli yıllarda Memduh Ün’ün yönettiği ya da yapımcılığını üstlendiği sayısız filmde oynadı. Altmışlı yılların en başarılı Kemal Film ve Arzu Film yapımlarında da en usta yönetmenlerle görüyorduk kendisini.
Altmışlarda her tür rolün altından kalkan, komedilerde göze daha bir sevimli ve şirin gözükürken “Erkek Fato” yetmiş sonrası çoğalan köy filmlerinin de etkisiyle, daha çok olağanüstü tavırlar sergileyen yiğit, dirençli, güçlü, kahraman kadın rollerini üstlendi.
Seyirci Fato’yu ana rollerinde çok başarılı gördü. Gerçek hayatta annelik duygusunu yaşamamasına rağmen, anne karakterini en iyi ve en içten duygularla seyircisine aktaran başarılı yıldızımız oldu. Toprak Ana, Hacer Ana, Gülsüm Ana, Meryem ve oğulları, Ana Ocağı gibi bir çok filmde izlediğimiz anne Fato. Yeşilçam seyircisinin gönlünde taht kurmuş seyircisini kendisine aşık etmiştir.
Altmışların ikinci yarısında çıktığı sahnede şarkıcılık yaparken meslek ahlakını yanında taşıdı. Disipliniyle ve bunun yanında isminin şanına leke düşürecek herhangi bir olaya karışmadan en çok para kazananlardan biri oldu. Seksenlerin ikinci yarısına kadar sayısız gazinoda, Avrupa’da, Avustralya’da konserlerde ter akıttı.
Bu emeğin karşılığında kazandığı paralarla bugünkü ünlü “falcılı kafeler sokağı” , Ayhan Işık Sokakta bir han dikti, Girik Han.
1989 yılı bir dönüm noktasıydı sanki yaşamında. SHP’den Şişli Belediye Başkanlığı’na seçildi. Beş yıl boyunca o sokak senin bu kanalizasyon benim gezen, meclis toplantılarına, çeşitli denetlemelere katılan, yoğun bir siyasi ve toplumsal etkinliğin içine giren Fato, bu dönemde yine hep namuslu oldu, rüşvet yemedi, bağırdı, çağırdı, küfretti, bildiğini okudu. Özellikle yoksul semtler için çok uğraş verdi, 1994 seçimlerinde halkımız sosyal demokratları iktidardan uzaklaştırdığında ne yazık ki Gülay Aslıtürk’e küçük bir farkla başkanlığı kaybedecekti.
Fato gerilemiş, çökmüş sinemadan doksanların ortasında televizyon dünyasına kaydı. İnanılmaz enerjisi ve sağlam ahlak anlayışıyla yolsuzluklar ve toplumsal çarpıklıkların üzerine yürüdü. Söz Fato’da adlı yapımı yıllarca büyük izlenme oranlarıyla dikkati çekti.
Söz Fatoda sonrası, Girik’i bu kez çoğunu Ümit Efekan’ın çektiği dizilerde gördük. Artık daha çok anne ya da anneanne rollerini üstleniyordu. 2009 yılında da öteki iki dev Türkan Sultan ve Hülya Koçyiğit , Nevra Serezli ile bir Amerikan dizisi olan Altın Kızlar’ın dizisinde izledik kendisini. Fakat çok kısa sayılabilecek bir süre içinde; dört bölüm sonunda dizi yayından kaldırıldı.
Fatma Girik hayatı boyunca halkından kopmadı ve halka inmeyen hiçbir siyasi hareket ve sanatçıyı kabul etmedi.
Çok sevdiği hayat arkadaşı olan ünlü yönetmen ve yapımcı Memduh ÜN,ü kaybetmenin acısı içinde yaşamını sürdürdü.
Fatma Girik’in kazandığı Sinema Ödülleri:
- 1965 Antalya Altın Portakal Film Festivali, Keşanlı Ali Destanı , En İyi Kadın Oyuncu Ödülü
- 1967 Antalya Altın Portakal Film Festivali, Sürtüğün Kızı, En İyi Kadın Oyuncu Ödülü
- 1. Adana Altın Koza Film Festivali, 1969, Ezo Gelin, en iyi kadın oyuncu
- 2. Adana Altın Koza Film Festivali, 1970, Boş Beşik, en iyi kadın oyuncu
- 3. Adana Altın Koza Film Festivali, 1971, Acı, en iyi kadın oyuncu
- 35. Altın Portakal Film Festivali, 1998, Sürtüğün Kızı, yaşam boyu onur ödülü
- 18. Ankara Uluslararası Film Festivali, Aziz Nesin Emek Ödülü
*****