1 Ekim 2020 Perşembe
Tiyatro Rehberi
Hazırlayan : Kemal Gönüleri
Anadolu Yakası / İ S T A N B U L
UYANDIĞIMDA SESİM YOKTU
BU YAPIM
Misafir Oyun – 70 Dakika – Tek Perde
KONUSU
Bu oyun 2013 yılında Anne Sexton, Sharon Olds, Amy Gerstler ve Sylvia Plath’tin yazılarından ilham alınarak kadınların birbirleriyle nasıl bağdaştığını ele alan bir çalışma ortaya koymak için yazılmaya başlandı.
En derin ve en utanç verici düşüncelerimizi, mütemadiyen yaşadığımız zihinsel uyumsuzluğu, nesillerdir bize benimsetilen o içselleştirilmiş erkek bakış açısını ve erkek egemenlik zulmünü, bizzat idame ettirdiğimiz o ikiyüzlülüğü açığa çıkartmaya çalıştı.
Uyandığımda Sesim Yoktu, kişisel bir yolculuğun belgesi. Üç yıllık çok yoğun bir sohbeti damıtarak 60 dakikalık bir tiyatro oyununa, hikaye anlatma gayesiyle bazı öykü düzenekleri ekleyerek aktarıldı.
Uyandığımda Sesim Yoktu, gün yüzüne çıkarmaya korktuğumuz ve aslında bizi özgür kılan çıplak, kırılgan ve saf gerçeklerden oluşmaktadır.
Amy Nostbakken ile Norah Sadava çağdaş feminizmin çelişkisini harikulade bir ifade ediş biçimi bulmuşlar, hem de bir kez bile akademik jargona ve hareket retoriğine başvurmadan. İçinde bulunduğumuz ikilem bu iki kadının keder, öfke ve hüsranla düğümlenmiş boğazında saklıdır.
Seyirci cevapsız bırakılmış sorular eşliğinde salondan ayrılırken kulaklarında da oyunun son cümlesi yankılanmaktadır: “Onca yol kat ettik, artık dönmeyiz geri…”
Uyandığımda Sesim Yoktu, açık bir şekilde baskı gören, örtülü bir baskının içinde kendini bulan, yaşadığı bir çok korku ve toplumun ona dayattıklarından dolayı kendini ifade edemeyen, sesleri kısılmış, hırpalanmış, hatta canice öldürülmüş kadınların hakları için yazılmış bir başkaldırı oyunudur. Kadına şiddeti ve kadının toplumdaki yerini, annesinin ölümünden sonra kendi hayatınında tıpkı ona benzemesi üzerine sorgulayan bir kadın yazarın hikayesidir.
Uyandığımda Sesim Yoktu, bir başkaldırı ve meydan okuma olarak, kadınların özgürce kendi seslerini bulabildikleri, kendilerini ifade edebildikleri bir toplumun mümkün olacağını bize göstermek ister.
UYANDIĞIMDA SESİM YOKTU kadının kendi gücünü hatırlaması, ayakta durabilmesi ve özgürce kendini ifade edebilmesi için kadınların sesi olmayı amaçlıyor.
Kadıköy Haldun Taner Sahnesi – Saat: 20.30
Adres: Caferağa Mahallesi, Rıhtım Caddesi Kadıköy
*****
AY, CARMELA!
Yetişkin – 100 Dakika – İki Perde
Yazan : Jose Sanchis Sınısterra
Çeviren : Yalçın Baykul
Yönetmen : Naşit Özcan
Oyuncular : Ada Alize Ertem, Çağatay Palabıyık, Deran Özgen
KONUSU :
İspanya iç savaşında Franco rejimi tarafından rehin alınan iki varyete oyuncusu Carmela ve Paulino istemedikleri bir gösteriye zorlanırlar. Bu süreçte yaşadıkları olaylar nedeniyle birbirlerini, evliliklerini, sevgilerini, savaşı sorgularlar
Üsküdar Musahipzade Celãl Sahnesi – Saat: 20.30
Adres: Aziz Mahmut Hüdayi Mahallesi, Halk Cd. No:84, Üsküdar
*****
ŞİŞMAN GÜZELDİR
TİYATRO 11
Misafir Oyun – 90 Dakika -Tek Perde
KONUSU
Kapitalist sistem içerisinde, insanlara dayatılan “ideal beden“algısını; özellikle de kadın bedenini bir “Meta” olarak gören ve öyle olmalarını direten bu ideolojiyi eleştirel bakış açısıyla ele alan oyun; kilolu olduğu için kocası tarafından terk edilen ve kızı tarafından yalnızlaştırılmış olan Mattea’nın gözünden absürt bir ironiyle seyirciye aktarıyor.
Mide küçültme ameliyatı ve diyet yapmak arasında gelgitler yaşayan Mattea, seyirciye kilo vermenin sağlık açısından mı gerekli olduğu yoksa estetik beden kaygısından mı istenildiği sorusunu sordurmaktadır.
Mattea’dan hareketle, kadınların yaşadığı estetik ve güzellik kaygısı, özellikle iş hayatında yaşanılan baskılar, modern aile ilişkilerindeki yozlaşmalar anlatılıyor.
Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi – Saat: 20.30
Adres : Zeynep Kamil Mah. Dr. Fahri Atabey Caddesi No:79, Üsküdar
*****
UYGUR SANAT TİYATROSU
Misafir Oyun – 120 Dakika – İki Perde
KONUSU
İstanbul’un köklü ve önemli sülalelerinden biri olan Akidezadeler ekonomik olarak zor günler yaşamaktadır. Ailenin reisi sayılan İhsan Bey’in büyükçe bir kumar borcu bulunmaktadır. İhsan Bey, yıllardır atalarından kalan hazır mal varlığını geliştirip korumak yerine ailenin diğer fertleriyle yemiş bitirmiştir. İhsan Bey’in kız kardeşi olan Nermin Hanım da lüks ve şatafatlı cemiyet hayatının her anında bulunmuştur. İhsan Bey’in ölen eşinden iki çocuğu vardır. Oğlu Nüvit ve kızı Rüya. Nüvit babasının bir kopyasıdır. Hovardalıkta ve kumarda yıllarca babasından öğrendiklerini tatbik etmiştir. Eğitimlidir, lakin eğitimi üzerine bir yerlerde çalışmayı hiç düşünmemiştir. Kardeşi Rüya da abisi gibi lüks yaşamın nimetlerinden yıllarca yararlanmıştır. Şimdilerde evlilik çağındadır. Bir an önce evlenip kötüye doğru giden aile hayatından kendini kurtarmak istemektedir. Aldıkları iki haber konağın ortasına düşen bir bomba etkisi yaratmıştır. Yüzyıllardır dedelerinden kendilerine miras kalan konak satılmıştır ve bugün onlar için çok önemli olan cemiyet hayatının bir temsilcisi evlerine teftişe gelecektir. Bu teftiş onlar için neden mi önemlidir? Çünkü teftişin sonunda hak ettiklerine inandıkları ve çok önem verdikleri Cemiyet Nişanı’na layık görüleceklerdir. Bu cemiyet, içi boş ne idiği belirsiz olan gösteriş budalası bir konumdur. Hayatlarının hiçbir noktasında toplumun hakikatlerini bilmeyen bir aile olan Akidezadeler için bu ödül vazgeçilmez bir gerçekliktir. Gelin görün ki böylesi kriz yüklü bir günün sabahında konağın tüm çalışanları, hizmetçiler ve uşaklar aylardır alamadıkları maaşlarını bahane ederek konaktan ayrılmıştır.
Aile ne yapacağını bilemez bir haldeyken, Nüvit geceden olacakların kokusunu almıştır ve çare olarak arkadaşı Boncuk’u konağa çağırmıştır.
Boncuk bu ailenin mensuplarıyla çok farklı bir dünyadandır. Anadolu çocuğudur. Boncuk’un samimiyeti ve şakacı yapısı, Nüvit’te yıllardır hasret olduğu bir duyguyu tamamlamaktadır. Boncuk olayların üzerine gider.
Yanlış anlamalar, hor görülmeler, aşağılanmalar içerisinde tüm sorunları teker teker çözer. Bir yandan da Nüvit’le Emel’in arasını yapar.
Boncuk, sorunların çözüme kavuşmasında zaman zaman kıvrak zekasını, zaman zaman elit dünyanın boş düşünce ve tabularını kullanır.
Boncuk sayesinde tüm aile kaybettiği gücüne kavuşurken, hayatlarının en büyük dersi alır.
Başkalarını hor görmek, kendimizi küçültmektir.
Asil olabilirsiniz, elit olabilirsiniz, zengin olabilirsiniz, peki insan olabilecek misiniz?
Ümraniye Sahnesi – Saat: 20.30
Adres: Yaman Evler Mahallesi, Haldun Alagaş Caddesi Ümraniye
*****
Avrupa Yakası / İ S T A N B U L
Sen İstanbul’dan Daha Güzelsin
80 Dakika – Tek Perde
Yazan- Yöneten : Murat Mahmutyazıcıoğlu
Oynayanlar : Esin Umulu, Şebnem Köstem, Yeliz Şatıroğlu
KONUSU
Bir ailenin üç kadını; anneanne, kız ve torun… Üçünün ortak yazgısı, aynı mekanda, dile gelenlerden daha çok içlerinden sessiz sedasız geçen cümlelerde gizli… Erkeklerin yalnız ve eksik bıraktığı yaşamlarında, birbirlerine tutunurken ve giderek birbirine benzerken, geçmiş, şimdi ve gelecek içiçe geçiyor. Sen İstanbul’dan Daha Güzelsin, İstanbul fonunda Ayfer, Başak ve Melis’in hikayesini anlatıyor. Kadının değişmeyen hikayesini…
“Kucağıma almışım seni… yürümüşüz beraber, çelik tellere bakmışım, çimentoya, karşıdan yeni yeni çıkan uzun binalara… yerdeki asfalta bakmışım… yolun yarısında yorulanların sigara dumanları arasından geçmişiz, ter kokusu her yer Allah kahretsin, “boğaz havasının içine ettiniz” diye bağırdım. ‘gel kız eve gidiyoruz, sen İstanbul’dan daha güzelsin’ O gün hayatımın en güzel günüymüş, meğerse…”
Murat Mahmutyazıcıoğlu’nun yazdığı, anlatı geleneğiyle tiyatronun çağdaş araçlarını buluşturan oyun, “üç anlatıcı’lı bir kurguyla ilerliyor. Mekanın birliğine hikayenin parçalanmışlığı ekleniyor ve farklı bir kurgu ortaya çıkıyor. Bu kurgu, geçmiş, gelecek ve şimdide çakılı kalmış üç hikayeyi birleştiriyor. Zamanla üç hikaye de tekleşiyor ve “kadın’ın hikayesine dönüşüyor…
Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi – Saat: 20.30
Adres: Darülbedayi Caddesi No:3,Harbiye / Şişli
*****
DÜNYANIN EN GÜZEL ARABİSTANI
EKİP TİYATROSU
Misafir Oyun – 70 Dakika-Tek Perde
KONUSU
“Sevmek ve söylemek
Ardından iyilik gelir ister istemez
Bir orman buduyoruz uyanın farkına varın
Bir kasırgaya karşı duruyoruz
Bitkice değil şüphesiz ama tam insanca
Korkmayın dalgalardan yılmayın
Çekin kürekleri”
İkinci Yeni’nin üç büyük şairinden biri ve Cumhuriyet sonrası Türkçe şiirin öncülerinden Turgut Uyar’ın başyapıtı sayılan Dünyanın En Güzel Arabistanı adlı şiir kitabından uyarlanan oyunda, Akçaburgaz isimli bir küçük kentten büyük kente göçen Yekta’nın yaşamı ve modern yaşam içerisindeki sıkışmışlığına karşı bulduğu yaşama enerjisinin kaynağı, yaşadığı aşklar merkeze alınarak anlatılıyor.
Gaziosmanpaşa Sahnesi – Saat: 20.30
Adres: Merkez Mh, Ordu Cad. Kültür Merkezi, Gaziosmanpaşa
*****