ŞAHİKA ÖNER’den “EĞİRDİR GÖLÜ”

ŞAHİKA ÖNER’den “EĞİRDİR GÖLÜ”

Haber ve Fotograflar : Şahika Öner

EĞİRDİR GÖLÜ

Antalya’dan Eğirdir Gölüne Mustafa Mutlutürk’ün kurduğu  f-stop gezi ve fotoğraf grubu olarak yola çıkıyoruz. Isparta’ya yakın Eğirdir’e iki saat kadar bir yolumuz var. Karlar içersindeki bu belde bizi beyazlar içerisinde karşılıyor. Eğirdir Gölü çevresinde kar fırtınası içerisinde yürüyüp, gözümüzün gördüğü kadar güzel kareler çekiyoruz. Akşamüstü Eğirdir’de yemek molası veriyoruz.

Akdeniz bölgesinin bu güzel beldesi Eğirdir, Lidya’nın son hükümdarı Kroisos (MÖ 560-MÖ 547) tarafından kurulduğu sanılmaktadır. Şehrin iç kalesi Lidyalılar tarafından yaptırılmıştır. M.Ö. 540 yılında Pers İmparatorluğu tarafından işgal edilmiş, yaklaşık 200 sene Pers imparatorluğu egemenliğinde kalmıştır. Daha sonraları Seleukos egemenliği altına girmiştir. M.Ö. 188 yılında Apamea (Dinar) antlaşmasıyla Romalılara bırakılmıştır. Yörede ilk Türk yerleşiminin 1071’den sonra gerçekleştiği sanılmaktadır. Anadolu Selçuklu hükümdarı III. Kılıçaslan 1204 yılında çevredeki şehirler ile birlikte, Eğirdir’i de Selçuklu egemenliği altına almıştır. Anadolu Selçuklu Devleti yıkılınca 1280 yılında günümüz Isparta, Burdur ve Antalya illerini hakimiyetine alan Hamitoğulları Beyliği kurulmuştur.

Eğirdir halkı tarafından Atatürk‘e verilen Can Adası, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Dağ Komando Okulu, ender rastlanan Kasnak Meşesi ve Sığla Ormanları, Türkiye’nin en önde gelen Kemik Hastalıkları Hastanesi, elması ve sadece Eğirdir’de görülen Apollon Kelebeği ile tarih ve doğa zengini bir ilçedir.

İlçe merkezinde yer alan, Lidyalılar döneminden kalan “Eğirdir Kalesi” ve Hamitoğulları Beyliği‘nden kalan “Dündar Bey Taş Medresesi” önemli tarihi yapılarıdır. Ayrıca “Poyraz Mahallesi” ve civarında yer alan çoğunda hala ikamet edilen taş ve ahşap yapılı evler, ilçe tarihi ve mimari özelliği yansıtmaktadır.

Göller Bölgesinin en büyük doğal zenginliklerinin başında gelen, doğa harikası Eğirdir Gölü 50km uzunluğunda,15km genişliğindedir. Tabanı ve kıyıları kum olan gölde, Can Ada ve Yeşil Ada bulunmaktadır. Genelde camgöbeği renginde olan göl, gün ve saatlerde değişik renklere büründüğü için halk arasında ‘’yedi renkli’’ olarak adlandırılmıştır.

Göllerle kaplı yörede gelişmiş balıkçılık, ziyaretçiler ve yerli halk için en önde gelen ürünlerdendir. İlçenin her yerinde balık restoranı bulunmaktadır.

Akşamüstü, mola zamanı göl üstünde camlarla çevrilmiş, nefis kar görüntüsü içerisinde Eğridir gölünde avlanmış,  özel soslu hamuruyla kaplanmış tatlı su levreği yiyoruz. Zeytinyağlı dolması damağımızda ayrı bir tad bırakıyor. Bu lezzetleri, tereyağlı irmik helvasıyla sonlandırıyoruz.

Kıyı boyunca yürüyor ve bu güzel manzaranın keyfini çıkarıyoruz.  Üşümüş olsak da fotoğraf gezimiz çok verimliydi. Restorandaki nefis yemeklerle birlikte, sıcacık soba başında, Eğridir Gölüne karşı bol sohbet ve keyifli saatler geçirdik.

İlk fırsat da tekrar gelmek ümidiyle, Antalya’ya dönüyoruz.

*****

Önceki

3 Şubat Cuma GÜNÜN KONSERİ

Sonraki

Tarih Öncesinde “BİRLİKTE SANAT”

Yorum yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Popüler Yazılar