Babacanoğlu’ndan Öykü – BİLGİÇ DEDE

Babacanoğlu’ndan Öykü – BİLGİÇ DEDE

M.Demirel Babacanoğlu Yazdı

Biz ilkokulda okurken yıl kitaplarımızda ilginç metinler vardı. “İki Kurbağa, İkinci Tekini Ne Zaman Atacaksın, Sakın Kesme, Bilgiç Dede” gibi. Bunlar halkın bildiği, konuştuğu, söylediği, anlattığı ders verici metinlerdi.

“Bilgiç Dede” öyküsü çok ilginç gelmişti bana. Bugün bile aklımda, sizlere aktarmak istiyorum.

Her köyün bir bilgiç dedesi olur ya; bizim köyde de bir bilgiç dede vardı. Yaşlı eşiyle birlikte yaşardı. Bağını bahçesini tımar eder, kıt kanat geçinip giderlerdi. Köylü onları koruyup kollar, sevgi saygısını esirgemezdi. Bir sorunları oldu mu bilgiç dedeye danışırlardı.

O yıllarda ateş yakacak kibrit her evde bulunmazdı. Ancak varsıl evlerde vardı! Onun için ocakta yanan ateş söndürülmez, sönmesine izin verilmezdi. Köz sönmesin diye, közün üstü külle örtülürdü. Ateşi canlandırmak için, közün üstündeki kül açılır, üstüne çalı çırpı konarak üflenir, ateş canlandırılırdı.

Ateşi kazara sönen evler, ateş yanan evlerin birinden bir kapla ateş alıp getirirlerdi. Onun için komşu komşunun külüne muhtaç sözü doğmuştur. Ocağın yana, ocağın söne sözü de buradan kaynaklanmaktadır…

Ocak, ateş, insanlar için kutsaldı. Bacası tütmeyen ev yaşıyor sayılmazdı. Akşam üzeri ocağın çevresinde toplanılır, konuşulur, destanlar, masallar, öyküler anlatılır, sorunlar çözülürdü. Bu işi daha çok, dede, nine; yoksa ana baba gibi evin büyükleri yapardı.

Bilgiç Dede de bunlardan biriydi. Kimi yerlerde de böyle insanlara “Aksakal” denilmektedir. Aksakal gün görmüş, deney edinmiş, bilgili insanlardı.Bir bakıma Dede Korkut’un yansımasıdır bu…

Bir gün bir çocuk Bilgiç Dede’nin evine ateş almaya gidiyor… Ama ateş alacak elinde bir kap yok. Bilgiç dede “kap getirmemişsin yavrum ”  diyor… Çocuk bir avuç kül alıyor ocaktan. “Közü, bu külün üstüne koy dede” diyor. Dede, ateşi çocuğun avucundaki külün üstüne koyuyor. Çocuk eve gidiyor. Dede hayretler içinde “bu yaşımda bir çocuktan bir şey daha öğrendim” diyor. Öğrenmenin sevincini yaşıyor.

Herkes bir şeyden, bir şey öğrenebilir, öğrenmenin yaşı yoktur…

*****

Önceki

Sevil Yeşim Dizdaroğlu & “Masallar ve Rüyalar”

Sonraki

“Dostluk” İçin Yarışan Filmler Ödüllerini Aldı

Yorum yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Popüler Yazılar